Osmanlının son dönemi üzerinde pek çok tartışmalar yapılmıştır ve bunların başında 11. Abdülhamit gelir. Bazılarına göre ulu hakan, bazılarına göre kızıl sultan, bazılarına göre ise statükocu(yeniliğe karşı direnen), istibdatçı(keyfi idareyi seven) vatansever dindar bir sultandır. 11. Abdülhamit, 1876 ile 1908 yılları arasında saltanat sürdüğü dönemde, Osmanlının toprak kaybı bugünkü Türkiye’nin yaklaşık iki katıdır. 11. Abdülhamit’e karşı olanlar genelde İttihat ve Terakki cemiyetinde toplanmışlardı. Bunların içinde her milletten, her düşünceden insanlar vardı.

İttihat ve terakki, birlik ve kalkınma demektir. Bu cemiyetin amacı, İslam’ı Türk devlet tecrübesi ile birleştirerek, Türklerin kontrolünde Osmanlı adı altında bu birliği sürdürmekti. Bu birlik, yabancılara geniş haklar vererek Osmanlıya bağlı kalmalarını sağlayacaktı fakat 11. Abdülhamit’ti engel olarak görüyorlardı.

İttihat ve Terakki, İngiltere’nin dünya hâkimiyetine karşı çıkarak, Almanlarla iş birliği yapmışlardı. Osmanlı yenilince, İngiltere İslam âlemindeki sömürgelerini korumak için, ırkçılığı yayıp, İslam’ı geri kalma nedeni göstererek, sözde bağımsız küçük ve birbirine düşman devletler kurdurarak İslam birliğinin engellediler. Bu şekilde Türklerin dünya siyasetindeki asıl rolleri ellerinden alındı, çeşitli batıl fırkalar ve mezhepler çıkartılarak İslam’ın bozuk bir din olduğu gösterildi, Türklerin siyasi gücü kırıldı. Osmanlı idarecileri tasfiye edilince, İttihat ve Terakki,’nin mason kısmı, çoğu olumlu olan bu cemiyetin bütün güzelliklerini zararlı göstererek projelerini millete unutturdular. Müslüman Türklerin Anadolu’ya göçleri hızlandırıldı. İttihat ve terakki, bu zamanda keyfi saltanatların yaşamayacağını öngöremediler.

Rum, Ermeni ve Yahudi gibi azınlıklar, İttihat ve Terakki’nin yanındaydılar, eğer İttihat ve terakki dağılırsa başlarına geleceği şeyleri seziyorlardı ve o şekilde oldu, zulme maruz kaldılar. Tabiat boşluk kaldırmaz, İngilizlerin yaptığı hıyanet sonunda Osmanlı’nın güçlü birliği dağılınca, İngiltere bu yeri dolduramadı, güç birliği ABD de oldu. Onlarda adalet üzerine dünyaya hükmedemediler. DP’nin CHP içinden çıkması gibi CHP de ittihat ve terakkinin içinden çıktı fakat onun devamı değildir, çünkü amaçları farklıdır.

Birlik, ilimle olur, AB birliği gibi cehalette birlik olmaz. Halkın %50 ye yakını okumadan, araştırmadan hükümet kontrolündeki medyaya bakarak karar veriyor. Şimdi yeni Osmanlı sevdalıları, Türk kimliği altında bu birliği kurmak istiyorlar. 11 Abdülhamit, bu birliği bozmak, saltanatını devam ettirmek için bunlar masondur propagandası ile bu birliği bozmaya çalıştı. Siyasal İslamcılar aynı durumu S. Demirel’in döneminde de yaptılar. AP, mason partisidir, buna oy verenler de masondur dedikler. Aynı safta namaz kılanlar birbirine kardeş olarak bakamıyor, bu durumda nasıl birlik kuracaklar.

 OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39 VAKFIKEBİR -TRABZON