Vakfıkebir’den bir tatbikat geldi geçti…

Geçen hafta yoğun bir trafik yaşanmış oldu Vakfıkebir’de…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı tatbikat, başarı ile bitmiş oldu…

Esnaf, lokantalar ve marketler mutluydu.

Lokantalar daha çok iş yapma fırsatı buldu.

Böyle baktığımız da çok güzel, çok iyi ama insanların eleştiri konusu oldu.

Bu kadar sıkıntı varken, bu tür tatbikatlara gerek var mıydı diye konuşuluyor…

Güzel bir tatbikatı daha geride bıraktık. Tüm Türkiye, Vakfıkebir ismini bir kez daha duymuş oldu. 2000 ila 3000 kişi diğer illerden Vakfıkebir’e geldiler.

Vakfıkebir’de Bir Dünya Klasiği olan Vakfıkebir Ekmeğini tatma fırsatını yakaladılar…

Diğer ilden gelen bir arkadaşa sorduk; hiç Vakfıkebir Ekmeği tatmış mıydınız?

Hayır; çok güzel, değişik bir tat söyledi ve Vakfıkebir Ekmeğini yemeğe devam etti…

Vakfıkebir’den böyle tatların çıkması gurur verici…

Vakfıkebir’den Dünya’ya ve tüm Türkiye’ye dağılan birçok marka var…

Vakfıkebir üretilen Ekmeğimizle ünlüyüz;

Vakfıkebir üretilen Tereyağımızla, peynirlerimizle ünlüyüz;

Vakfıkebir’de üretilen, Dünya’nın belirli ülkelerine gönderilen şofben ve ısıtıcıları ile ünlüyüz…

Vakfıkebir isminin her platformda geçmesi, işimizi en iyi şekilde yaptığımızın göstergesidir…

***************

Neden; yapılana saygı duymuyoruz?

Neden; yapılanı kırmaya gayret gösteriyoruz?

Neden; yapılana sahip çıkmıyoruz?

Neden, neden, neden…

Bir nedeni var mı?

Vakfıkebir, Yalıköy’de Ekmek Temalı Millet Bahçesi yapıldı. Hafta sonları insanları rahat bir nefes aldığı ve çocukların rahatça oynayabileceği bir alan meydana getirildi…

Bakın görün ki, temiz insanımız da yok…

Acaba insanlarımız evlerini de böyle mi bırakıyorlar…

Yiyecek atıkları her yerde, tuvaletlere girme şansınız yok…

İnsanımızın temizlik anlayışı bu mu?

Temizlik İmandandır…

Ama bizim insanımız bunu bilmiyor…

Bazen tuvaletler de karşımıza A4 kağıdına yazılmış bir söz çıkıyor;

“Nasıl bulmak istiyorsan, öyle bırak”

Neden bunu yazdıklarını hiç düşündünüz mü?

Yazık vallahi yazık…

Vakfıkebir’de plaj yapıldı, her şeyi kırmayı başardık…

Vakfıkebir’de yürüyüş yolu yapıldı, kauçukları söktük…

Vakfıkebir’de iskele korkulukları yapıldı, ya deniz aldı ya da kırdık…

Vakfıkebir’de alt geçitler yapıldı, ya resim yaptık yada tuvaletimizi…

Ve bunun gibi birçok yanlış…

Neden bizler yapılana sahip çıkmak yerine, zarar veriyoruz…

Bu işler bizim paralarımızla yapılıyor ve zarar veriyoruz.

Bizler dışarı da zarar veriyoruz, evinize gittiğiniz de aynen zarar vermeye devam mı ediyorsunuz?

Arkadaş yazıktır, günahtır…

Zarar vermektense veli nimetlerden faydalanmasını bilmemiş gerekir.

Yapılana sahip çıkmak, zarar vermemek, zarar verenleri uyarmak/şikayet etmek, bizim görevimizdir…