Mahalli idareler seçimleri yaklaşırken, belediye başkan adayları çalışmalarına daha da hız verdi. Mahalleleri adeta mesken tutmuş adaylar var.  Bir oy daha fazla nasıl alırız hesabı içerisindeler.

Biri gidiyor, biri geliyor. Cemaatle namaz kılanlar, kahvehanede vatandaşlarla sohbet edenler, projelerini açıklayanlar, destek isteyenler, projelerinin yer aldığı broşürleri dağıtan adaylar. Birçoğunda birbirinin kopyası projeler. Bazıları da yuvarlak cümlelerle broşürü doldurmuş. Yarın seçilse de bir şey yapmasa, benim size bir vaadim yok ki, diyecek cinsten.

Kimsenin hakkını yemeyelim. Bunların yanında çok önemli projeleri olanlar da var. Hakikaten Beşikdüzü için önem arz eden projeler. Şimdi vatandaş projelere bakıyor, bir de partisine bakıyor. Oyumu buna versem, bu partinin kazanma şansı yok. Diyelim kazandı, hangi destekle bunları hayata geçirecek diye düşünenler var.

Bir de ben oyumu verdim, ister kazansın ister kazanmasın diyenler de az değil. Daha önce kazanan adaya verdik de ne oldu! Bırakın projeyi, sokakların durumu ortada. Bunun için de proje mi gerekiyordu diyenler de bir hayli fazla.

Bir kısım seçmen ben sandık başına gitmeyeceğim. Şimdiye kadar verdik de e ne oldu şeklinde eleştiride bulunanlara da sıkça rastlıyoruz. Bazıları ise ben partimden şaşmam. İyisiyle, kötüsüyle benim partim diyenlerde yüksek bir oranda.  Bu bakış acısıyla Türkiye’nin en kral projesini hazırlasan sonuçsuz kalırsın.

Mesleğimiz gereği 40 yıldır onlarca belediye başkan adayı projeleri gördüm. Sadece Beşikdüzü’nde değil, çevremizdeki bir çok ilçede durum aynı. Hiç birinde kültür adına tarif edilmiş bir proje yok. Kültür faaliyetleri yapacağız deniliyor. Nedir bunlar, bir sırala bakalım yok. Yuvarlak bir cümle. Kültürel faaliyetler yapacağız.

Yarın iki kültürel faaliyet yapar, ben sözümü yerine getirdim der. Sen de yapmadın diyemezsin. Çünkü kültür adına ayrıntılı vaadi yok. Bugüne kadar şunu diyen çıkmadı. Beni seçerseniz ilçemin sesini duyuracak bir yayın organın çıkarılmasında destekçi olacağım. Bu gazetedir, dergidir, internet haber sitesidir,  hiç farketmez. İlçemde mutlaka olmalı.

Ancak, var olanları da Beşikdüzü adına umursamayan adaylarla seçime giriyoruz. Bu olay, Büyükliman’ın tümünde aynı. Dün de aynıydı, bugün de aynı.

Nasıl ki, bir belediye başkanı ilçeyi temsil ediyorsa, bir basın kuruluşu da, bir spor kulübü de ilçeyi temsil ediyor. Basınsız ne yaparsan yap, yanındakiler hariç, sesini kimse duymaz. Bir spor kulübünün ilçe tanıtımına yaptığı katkıyı hele üst liglerdeyse 50 sene başkan olsan yapamazsın. Başkan adayları bunlara nasıl duyarsız oluyor anlayamıyorum.

GAZETEYİ TANIMAYAN GENÇLİK GELİYOR!

Bugünlerde Borsa İstanbul Fen Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Eyyüp Happani öğrencilerine bir okul gazetesi hazırlanması ödevini verdi.  Çocuklar bana telefon açtılar, bu konuda destek istediler. Biz de elimizden geldiğince gazete konusunda onları aydınlatmaya çalıştım ve her zaman bu konuda yanlarında olduğumu, istedikleri zaman arayabileceklerini söyledim.

Geçtiğimiz günlerde bir liseye gittim ve bir gazeteci olarak çok üzüldüm.  Okulun müdürüne Büyükliman Postası gazetesi getirmiştim. Müdür bey olmayınca nöbetçi öğrenciye vereyim dedim. Nöbetçinin yanında iki öğrenci daha vardı. Gazeteyi elimden alırken bunları müdür bey ne yapacak diye bir soru sordu. Arkadaşları gözüne baktı ama bir şey demediler.  Ben şaşırdım. Sanki hiç gazete görmemiş bir hali vardı. Hem de lise öğrencisi.

Daha sonra ilçeye geldim. Lise mezunu bir genç fırında çalışıyor. Ben de bana gelen gazetelerden müşterilere vermek için 5-6 tane gazete bırakıyorum oraya. Bir gün, bunlar nedir, müşterilere ver diyorsun da müşteriler bunları ne yapacak demez mi? Lise mezunu genç. Ağzım açık kaldı. Ne diyeceğimi şaşırdım.

Şimdi buradan Eyyüp hocanın öğrencilere verdiği ödevin çok yerinde ve doğru bir seçim olduğunu görüyorum. . Bu konuda seni tebrik ediyorum. Hocam bu ödevin hazırlanmasından sakın geri adım atmayın. Nasıl olur! Liseye gelmiş çocuk gazeteyi, dergiyi tanımıyor. Olacak şey değil. Ders kitapları olmasa, bunları yaşadıktan sonra, kitabı tanımayanlar da çıkar gibi geliyor bana. 

Nüfusumuz 17 bin iken günlük 946 gazete satılırken, bugün nüfus 23 bini aştı, 450-500 arası satılıyor. Hani Trabzon’un en kültürlü ilçesiyiz. Diğer ilçelerin de farklı olduğunu zannetmiyorum. Gençliği gazete, dergi kitap okumaya özendiren yok. Bunu dizilerde işleyen bir dizi yok. Bırakın okumayı, gazeteyi, dergiyi tanımayan gençlik geliyor.