GÖRÜNÜŞ

Ahmet SARAÇ

Özellikle çok partili hayata geçişten buyana bu millet sandık başına gidiyor ve oy kullanıyor. Oy verdiği liderde hiçbir özellik aramadan ya güzeldir diye, ya iyi konuşuyor, ya partide işimi görürüm diye oy veriyor. Ya da o partiden olanlara kızdığı için başka partiye oy veriyor.

Liderin aslı nedir, nesli nedir, beni temsil edecek bu adam kimdir diye bugüne kadar sormadı, sorgulamadı. Sorgulasaydı yüzde doksan başbakanlar bu devletin hükümetinin başına gelemezdiler. Bundan sonra da sorgulayacağını zannetmiyorum.

Arına, karına ve inadına oy verdi. Hiçbir davası olmayan partiler, bu memleketi yıllarca idare ettiler. İktidara gelemeyenler de gelenlerden farklı değil. Halisane bu milleti temsil eden bir lider çıkmadı.

Bizde milyonlar başka düşünüyor, lider başka düşünüyor. Hiç kimse kendi gibi düşünen adama oy vermiyor. Lider, seçmeni kendi gibi düşünmeye sevkettiği için oyunu alıyor. Vatan sevdalıları da yüzde 3-5 oy alarak kıyıda, köşede kalıyor.

Geldiğimiz noktada PKK’ya yapılan silah bırakma ve örgütü feshetme olayını takip ediyoruz. 1984 yılında ses çıkarılmayarak yol alan bu örgüt, 40 yıldır verdiği mücadeleyi bir kez silah bırak demekle bıraktı öyle mi?

Bundan yaklaşık 10-15 yıl önce yürütülen acılım sürecinde R.Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde İmralı’ya gönderilen avukattanErmeni adı ArtinAkopyan olan Abdullah Öcalan’dan silah bırakması istenmişti.

Apo’yla görüşen avukat dönüşte yaptığı açıklamada, “Apo’nun istekleri olduğunu bu istekler yerine getirilirse derhal silah bırakacaklarını, aksi halde mücadeleye devam edeceklerini söylüyor “demişti.

Neydi bu istekler:

1-Türkiye Cumhuriyeti’nin adı ırkçılığı temsil ediyor. Devletin adı değişmeli. Ne olmalı! “Mezopotamya Anadolu Cumhuriyeti”. Mezopotamya Kürtleri, Anadolu Türkleri temsil eder.

2-Bayrak değişmeli. Türk bayrağı ortada bir kuşak gibi kalmalı, altına ve üstüne renklerimiz eklenmeli.

3-Devletin iki resmi dili olmalı. Türkçe ve Kürtçe.

4-81 ilde okul açmamıza izin verilmeli.

Evet istekler bunlardı.

Verirseniz silah bırakırız, vermezseniz mücadeleye devam ederiz. (Bu açıklamalara basından takip ettiğim kadarıyla bir tek zamanın MHP Rize İl Başkanı Zeki May sert cevap vermişti. Bunun dışında hiçbir Allah’ın kulundan ses çıkmadı.

Şimdi işin ciddiyeti anlaşılınca biraz da siyaset olsun diye tepki gösteriliyor.)Sonuçta devam ettiler ve bugünlere geldik. Şimdi ne oldu da silah bırakın dediniz onlar da hiçbir şart ortaya koymadan silahları bıraktılar, örgütü lav ettiklerini açıkladılar. Kırk yıldır boşuna mı öldüler? Gelelim bize. Biz de kırk yıldır boşuna mı şehit verdik?

Şimdi soruyorum. Bu örgüt isteklerinden mi vazgeçti?Yoksa bu istekleri meclis çatısı altında mı dile getirecekler ve yeni anayasaya koyduracaklar? Bunun mu sözü alınarak silah bırakıldı?

Kimi kandırıyorsunuz. Durup dururken neden davalarından vazgeçtiler? Bu milletin okur-yazarlığı yok mu? Aydın insanları yok mu sayıyorsunuz?

Bunların iyi niyetine sizden başka inanan var mı? Ne vaatler verdiğinizi zaman içerisinde bu millete açıklayacaksınız. Zamanını bekliyorsunuz. Hepsi bu kadar. Göz göre göre bu ülkeyi bölünmeye götürüyorsunuz. Siz ısrarla yok öyle bir şey diyorsunuz. İnşallah dediğiniz gibi değildir!..