Dünyada imparatorluklar kurmuş büyük devletlerin özellikleri, zamanlarına göre adil ve evrensel bir dünya devleti olmalarıdır. Her devrin şartları farklıdır, devletler zamanın şartlarına göre değerlendirilir. Geçmiş, bugünün şartları ile değerlendirilmez. Bugün evrensel dünya devleti olmanın şartları, evrensel bir hukuka sahip olma, insan haklarında hassas davranma, özgürlüklere değer verme, çevreyi koruma, sosyal refaha önem verme ve çeşitli ırklara saygı duymaktır. Osmanlı ve Selçuklu gibi büyük devletlerde idari makamda genelde Türklerin olmasına rağmen sadece bir Türk imparatorluğu değildi, çok çeşitli ırklardan oluşmuştu.

      T.C. yüz yıldır evrensel bir hukuk düzeni ile bir dünya devleti olamadı, yaptığı haksızlıklarla küçük bir ulus devlet olarak kaldı. Avrupa’da, Rize kadar 360 bin nüfuslu bir İzlanda hukuk ve anayasası ile bir dünya devleti oldu. İki milyara yaklaşan İslam âlemi İzlanda kadar demokrat olamadı.  Türkiye 1970li yıllarda İtalya ve G.Kore’den ekonomik olarak önde bir ülke idi. Adaletsizlik, hukuksuzluk, rüşvet ve yolsuzluklarla bir mafya devleti görünümüne büründü. Türkiye bu mafyalardan temizlenir mazide yaptığı hatalardan dolayı milletle helalleşirse, bağırsaklarını temizleyip bir evrensel dünya devleti olma yoluna girer. T.C. halkı ile tam kucaklaşmammış bir devlet. Dersim’de, resmi kayıtlara göre 13bin 500 gayrı resmi kayıtlara göre ise 57 bin kadın çocuk yaşı öldürüldü. Rum, Ermeni ve Yahudilerin mallarına, işyerlerine paralarına kanunsuz el kondu ev ve işyerleri yıkıldı çok sayıda gayri Müslim öldürüldü. Peygamberimiz mealen “gayrimüslime yapılan eziyet bana yapılan eziyet gibidir.”demiştir. Yapılan haksızlıklar o kadar fazla ki kitaplara sığmıyor. Mazlum, dinsiz bile olsa ahı arşa çıkar. Faili meçhuller çoğunlukla biliniyor, 6 Eylül 1955 olayların inceleyen Celal Bayar, “Galiba ipin uçunu fazla kaçırdık.” itirafında bulundu, bir yalan haberle gayri Müslimler yerle yeksan oldu. Bazı Müslümanlar “Oh olsun, onlar da Müslümanlara eziyet ediyorlar!” diyorlar. Van’daki Ermeni suç işlerse İstanbul’daki Ermeni cezalandırılır mı?

    Türkiye 17 Aralıkta bağırsaklarını temizlemeye başladı fakat olmadı. Hiçbir iş yapmamış gençlerde milyonlarca dolarları yakalandı, oğlumum villa parasıdır dendi, işi olmayan bu çocuk bu parayı nasıl kazandı denmedi yolsuzluklarla mücadele edenler görevinden alınıp hapislere atıldı.

     “Yolsuzluklara damardan girdik yapan babam bile olsa cezasını veririz, tüysüz yetimin hakkını çalana cezasını ağır ödetiriz dendi. Bütün servetim parmağımdaki yüzük, eğer zengin olduğumu duyarsanız bilin ki haram yedim, hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya değil. Biz efendi değil fakir fukaranın garip gurebanın hizmetkârı olmaya geldik. Bize kibir değil tevazu yakışır. “ Hepsi lafta kaldı, dindar bir nesil yerine kindar, dinsiz bir nesil yetişti. Rüşvet ve yolsuzluklarda dünya rekoru kırdık.

     Bu temizlik, sivil toplum kuruluşları dâhil medya, hukuk, polis, askeriye, yargı, iş adamları vs her konuda olmalı.  Organize çete lideri S. Peker çok şeyler anlatıyor, Allah uzun ömür versin de biraz daha deşifre etsin, Türkiye bağırsaklarını bir suç örgütünün itirafları ile temizleyecek galiba. Sağır sultan bunları duydu fakat bizin adalet sistemimiz duyamadı, üzerine ölü toprağı serpilmiş. Hırsıza hırsız, haksıza haksız demek suç mu?

OSMAN KOYUNCU- 0535. 760. 48.39. VAKFIKEBİR-TRABZON