9 yıl önce 15 Temmuz gecesi sırtından vuruldu ülkemiz, Türkiye; inancı, sabrı, azmi ve mücadeleci ruhu olduğu müddetçe o karanlık gecede olduğu gibi aşamayacağı hiçbir hedef yoktur. Mevla’m, Üzerimizden al bayrağın gölgesi eksik eylemesin!
Dünyada bedenini toprağa düşürüp de, bayrağını düşürmeyen tek millet Türk Milleti olduğunu dünyaya haykırdı.
O karanlık gece bu can, cansız olur fakat vatansız olmaz diyerek milyonlar sokağa döküldü. Sonunda bu koca millet vatan nöbetini canıyla tuttu, 250 vatan evladının kanıyla imzaladı. O karanlık hain gece direnen koca bir ülke, top yekün kardeş oldu. Halkın üzerine yağan hain kurşunlar ölüme değil, halkın direnişline yağdı.
Üstat Cemil Meriç “Vatanı yaşanmaz kılanlar, vatanı yaşanmazlandıranlardır” boşuna demedi.
Vatan uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak, bin defa ölürüm de adına leke sürdürmek dedi 250 vatan evladı. Aşkları vatan olduğu için hiç yanılmadılar ve vatan elden girmesin diye bedelini canlarıyla öderken, 2 bin 193 gazi de yarınlar huzur içinde olsun, çocuklar ağlamasın diye, bu vatan satılmasın diye o gece ölüme meydan okudular.
Koca Millet, elinde bayrak, dilinde tekbir ile ölüme niyetlendi. Hamd olsun ölümü şahadetle taçlandıracak milyonlarca yiğidimiz var.
Bu millet, bu vatan hep birliğinden ve dirliğinden vuruldu. 15 Temmuz, yıllardır özlemini duyduğumuz birlik ve beraberlik ruhunu bize hatırlattı ve perçinledi. Allah, birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin.
Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz ey oğul, halkın içinde bozgunculuk çıkaran haindir ey oğul dedi Dedem Korkut. O gece nice bedeller ödendi vatan yolunda.
Buna istinaden “Dünyanın hiçbir milletinde bizim kadar hain çıkmadı” demedi mi Seyit Ahmet Sılay
16 Temmuz sabahı Türk Milletine, karanlık bir gecenin ardından aydınlık bir sabah, bir vatan, bir de bayrak kaldı. Karanlığı yara yara ilerleyen bu milli ruh, milli bir zaferde beden buldu. 16 Temmuz sabahı yeni doğan güneş, o karanlık gecenin sabahında ülke için umudun müjdecisiydi.
Yer gök şahit olsun ki, Türk evladının onurundan başka bir derdi yok. Bayrak yalnız göklerde değil, iman rüzgârıyla gönüllerde de dalgalanır dedi bu asil millet.
O gece şahadete yürüyenlerin elinde ne silah ne sopa, sadece Allah’a ve kalplerdeki vatan sevgisine güvenerek sokağa döküldüler.
O gece şehit olanlar, Vatan aşkını bir kara sevda olarak görüp, bu sevdanın kara topraklarda biteceğini bilerek sokaklara döküldüler.
O gece kurşunlar ölüme değil, halkın direnişine yağdı.
Büyük Türk Milleti, devletinin yanında yer alarak tarihte eşi ve benzeri görülmemiş bir mücadele örneği göstererek, demokrasisine, istiklaline ve istikbaline sahip çıkmıştır.
Allah bize bir daha böyle karanlık günler ve geceler yaşatmasın…