Evlenme, birçok kişinin hayatındaki en önemli dönemeçlerden biridir. Ancak ne yazık ki, bazen evlilikler istenilen şekilde ilerlemez ve çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Bu sorunların bazıları, kişilik farklılıkları, iletişim problemleri veya sadakatsizlik gibi iç dinamiklerden kaynaklanırken, bazıları ise evlilik dışı ilişkiler veya küçük düşürücü suç işlemek gibi dış etmenlerden kaynaklanabilir.

Küçük düşürücü suç işleme, Medeni Kanunumuzda özel boşanma sebebi olarak belirtilmiştir.  Küçük düşürücü suç işleme sadece suçlu olan eşi değil, aynı zamanda eşi ve aile üyeleri üzerinde de olumsuz etkilere sahip olabilir. Bu tür durumlar, diğer eşin saygınlığını, sosyal statüsünü ve psikolojik sağlığını etkileyebilir. Eğer bu tür bir suç, eş tarafından işlenmişse, diğer eşin bu evliliği sürdürmek istememesi genellikle anlaşılır bir durumdur. Özellikle suç kamuoyuna açıklandığında, bu durum diğer eş için toplumda aşağılanmaya veya saygınlığına zarar verebilir.

Küçük düşürücü suç işleme nedeniyle boşanma davası açılması için olması gereken şartlar şu şekildedir.

1- Eşlerden Biri Türk Ceza Kanunu Bağlamında Kasten İşlenen Bir Suçu İşlemelidir.

Küçük düşürücü suç nedeniyle boşanma kusura dayalı bir boşanma sebebidir. Bu nedenle kişinin bilerek ve isteyerek küçük düşürücü bir suç işlemesi aranmaktadır.

Bu nedenle Türk Ceza Kanunu kapsamında suç sayılan bir fiilin gerçekleşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bir olayda hukuka uygunluk nedeni varsa bir suçtan söz edilemeyeceği gibi hakkında idari yaptırım ve güvenlik tedbiri uygulanan kişiler hakkında bu nedene dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Aynı şekilde taksirle işlenen suçlar bu madde kapsamında değildir.

2- İşlenen Suç Küçük Düşürücü Nitelikte Olmalıdır.

Kanunda küçük düşürücü suçlar şeklinde bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Bir suçun küçük düşürücü niteliği haiz olup olmadığı ise hâkim tarafından toplum yapısı, örf ve adetler ve yargı kararlarından faydalanılarak takdir edilecektir. Küçük düşürücü suçun diğer eşe karşı işlenmesi şart olmayıp evlilik dışı üçüncü bir kişiye karşı işlenmesi halinde de boşanma sebebi olabilir.

Kanunmetninden anlaşılacağı üzere boşanma sebebi bakımından belirli suçlarla sınırlandırılmamış; küçük düşürücü suç sayılabilecek tüm suçlar bu madde kapsamında değerlendirilebilecektir. Bu suçlara “Uyuşturucu Madde Ticareti, Evrakta Sahtecilik, Alenen Hayasızca Hareketler, Hileli İflas, İhaleye fesat karıştırma, İftira,Hırsızlık, Dolandırıcılık, Cinsel Suçlar (Cinsel Saldırı, Cinsel İstismar, Cinsel Taciz Suçları) gibi çeşitli suçlar sınırlı olmamak kaydıyla örnek gösterilebilir.

3- Evliliği Sürdürme Diğer Eşten Beklenemez Olmalıdır.

Boşanma kararının alınabilmesi için küçük düşürücü bir suç işlenmiş olması tek başına yeterli değildir. Küçük düşürücü suç işleme nedeniyle boşanmaya hükmedilebilmesi için mutlaka evliliğin devamının diğer eşten beklenilemeyecek olması, mevcut evliliğin diğer eş için çekilmez hale gelmesi gereklidir. Bu durumun sağlanamaması halinde, boşanma kararı verilemez.

4- Suç Evlendikten Sonra İşlenmelidir.

Eğer suç evlenmeden önce işlenmişse diğer eşin bu durumdan haberdar olduğu ve bunu kabul ederek evlendiği kabul edilir. Aksi durumun kabulü yasada düzenlenen dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edecektir.

*Evlenmeden önce işlenen bir suç halinde durum nedir?

Evlenmeden önce işlenmiş olan bir suçun işlendiği evlendikten sonra öğrenilmişse, bu gibi hallerde boşanma davası değil, “evlenmenin iptali” davası açılabilir.

Bunun yanı sıra, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak da dava açılabilir.

5- Suçun Bir Kez İşlenmiş Olması Yeterlidir.

Küçük düşürücü bir suçun bir kez işlenmesi yeterli görülmüştür. Aynı veya farklı bir suçun tekrar işlenmesi boşanma bakımından gerekli bir unsur değildir.

6- Eşin Bu Suçtan Dolayı Ceza Alması Gerekmez.

Ceza yargılaması kendine özgü usule tabidir. Boşanma sebebi bakımından kişinin bu suçtan dolayı ceza alıp almaması önemli değildir. Kişinin kasten işlenen küçük düşürücü bir suç işlemesi yeterli görülmüştür. Aynı şekilde, eğer suçtan dolayı şikayetçi olunmuşsa ve daha sonra vazgeçilmişse, bu durum da boşanma davasının açılmasını engelleyici bir etkiye sahip değildir.

Küçük düşürücü suç işleme sebebiyle boşanma davası açmanın belirli bir zaman kısıtlaması bulunmamaktadır.