Temel ihtiyaçlarını karşılamada yörenin iyi imkânlara sahip ve yetenekli olması erken Cumhuriyet döneminde dışarıya göçü geciktirmiştir. Öyle ki bu kendi kendine yeterlilik büyük şehirlere göçü sınırlamış ve 1960’larda ki Almanya’ya işçi göçü dışında ciddi bir göç yaşanmamıştır. Daha sonra nüfusun artmasıyla ve geleneksel üretim çeşitliliğinin bazı içsel ve dışsal nedenlerle azalmasıyla 1970’lere doğru büyük şehirlere göç hızlanmıştır. Yörede büyük şehirlere göçün geç olmasının en belirgin sonucu bugün iş dünyasında girişimci sayısının diğer Trabzon ilçelerine kıyasla daha düşük kalmasıdır. Çünkü 1970’lerden önce büyük şehirlere göçenler çok küçük bütçelerle elde ettiği varlıkların birikimlerini sermayeye dönüştürerek kısmen girişimci olmayı da başarmıştır. Ayrıca piyasaların henüz doymamış ve bakir olmasının sağladığı uygun koşullar da bu girişimcilikte olumlu etki yaratmıştır.

Şalpazarı’ndan şehirlere göçün bu uygun koşulların aleyhte değiştiği dönemlere denk gelmesi girişimcilik fırsatını güçleştirmiş ve yöre insanının büyük şehirlerde daha çok çalışan iş gücüne ve küçük esnaf sınıfına eklenmesini sağlamıştır.

 Bugün gerek yörede yaşayan gerekse de şehirlerde yaşayan ilçe nüfusuna kayıtlı genç nüfusun içinde epey bir işsiz nüfus bulunduğu gözlenmektedir. Yeterli eğitim de almayan bu genç nüfusu yine yörenin bazı geleneksel üretim bilgileriyle donatarak ekonomide aktif hale getirilmesi mümkündür.

Şalpazarı İlçemizde Arıcılık ve Hayvancılık Artırımına Gidilmeli; Trabzon İli Şalpazarı ilçemizde 2023 istatistik verilerine göre 5717 koyun, 231 keçi. 5691 inek, 1700 kanatlı, 5854 Arılı kovan 96 Arıcılık İşletmesi vardır.

Şalpazarı ilçemizin flora çeşitliliği açısından oldukça zengin çok kaliteli ballı bitki çeşitliliğinin bulunması arıcılık açısından bölgemize coğrafi bir değer katmaktadır. Bu yönüyle bölgemizin Ağasar balı adıyla markalaşarak ayrıca coğrafi işaret alarak farklılığını ortaya koyması gerekmektedir.

Şalpazarı genelindeki TUİK istatistiklere ilçedeki nüfusu baz aldığımızda kişi başına 2 koyun yapıyor. Buradaki toplam koyun sayısın İlçe nüfusuna böldüğümüz zamanda hesap ortada. İlçedeki nüfusu baz aldığımızda inek sayısı da koyun sayısı gibi 2 bu da İlçe ekonomisi için dışa bağımlı olarak tüketim yapıyoruz anlamına geliyor. Oysaki İlçemiz diğer İlimizin diğer İlçelerine göre otlak ve yaylacılık anlamında çok zengin bir araziye sahip ancak burada şunu göz ardı yapmayalım artan yem fiyatları ve buna benzer maliyetlerin artmasıyla artık ata mesleği baba mesleği diye bunlara rağbet olmuyor. Ben şuna inanıyorum ki eskiye dönüşler yavaş başlayarak yine Şalpazarı İlçemiz üreterek tüketen İlçe konumuna gelecek.

70 -80'li Yıllarda Köylü Annemiz 1 kg Tereyağı İle İhtiyaçlarını Alırdı

Ben buna  şahit olanlardanım Merhum dedem Hacı Halil Usta Şalpazarı İlçe merkezindeki Çarşamba ve Cuma günleri açtığı Bakkaliye dükkanına Çarşamba günleri İlçeye bağlı mahallerden gelen köylü kadınlar gerçek yoğurt yağını getirdi. Köyden getirdiği yağı sata ve bunun parasıyla acil ihtiyaç malzemesi, tuz, evza (kibrit) küçük paket çay, şeker, gaz lambası fitili ve ışık camı bazı köylü anneler buna ilaveten evlerinden getirdikleri tereyağının yanı sıra yumurta da getriler 900 gramlık zeytinyağı alırlar evde küçük süt içen çocuklarına mama için uzun bisküviden alarak köye dönerlerdi. Bir ay sonra yine gelirlerdi bu seferki gelişlerinde Zeytin yağı şişesini getirerek doldurmak isteyen anneler utanarak çocuk oyuncak için şişenin kapağını almış Halil efendi derdi. Annede mısır koçanından şişeye kapak yaptığını gördüğümüz o günlere hatırlamak olmazdı. Devamı Haftaya 3. Bölümde Görüşmek Üzere