Sevgili dostlar, öncelikle Ramazan Ayınızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Allah’ım, biz fakir ve hakir kullarını kendine gerçek kul ve habibine gerçek ümmet eyle.

Güneşe göre gölge, denize göre dalga, okyanusa göre damla bir hiç mesafesindedir. İşte dünya hayatı ve içindekiler ahret hayatına göre bir hiçtir.

Sevgi dolu gönüller nice ateş söndürür. Öfke dolu gönüller ise her dostluğu öldürür.

Ey Allah’ım, bildim cahil olduğumu, suçlu olduğumu, güçsüz olduğumu, çaresiz olduğumu, günahkâr olduğumu, bir hiç olduğumu ve sana muhtaç olduğumu.

Mevlana hazretlerine sormuşlar ne oldun diye? Mevlana “bir hiç olduğumu anladım” demiş.

Ya bizler bir hiç olduğumuzu ne zaman anlayacağız. Ya da kırıp dökmeyi ne zaman bırakacağız. Ne zaman gönüller yapmaya başlayacağız. Şunu unutmamak lazım, dünya hayatı çok kısa ve zaman gelip geçiyor. Sonradan eyvah deminin hiçbir manası kalmıyor. Keşkeler hayatımızın büyük bir bölümünde pişmanlıklarımızla bir kurt misali içimizi kemirip gidiyor.

Keşke dememek için pişman olmamak için Ramazan Ayını iyi değerlendirmek ve pişmanlıklarımızdan vaz geçmek için tam zamanı. Bilirsiniz bu ayda yapılan tüm tövbeler kabul olur. Bu hususta Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur.

Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

 "Adalet güzeldir, fakat idarecilerde olursa daha güzeldir.

Cömertlik güzeldir, fakat zenginlerde olursa daha güzeldir.

Dinde titiz olmak güzeldir, fakat âlimlerde olursa daha güzeldir.

Sabır güzeldir, fakat fakirlerde olursa daha güzeldir.

Tövbe güzeldir, fakat gençlerde olursa daha güzeldir.

Hayâ güzeldir, fakat kadınlarda olursa daha güzeldir." (Deylemî, Müsnedü'l-Firdevs)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki;

"Aranızda ilişkiyi kesmeyin, birbirinize sırt dönmeyin, birbirinize kin tutmayın ve birbirinize kıskançlık etmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun." (Müslim)

Evet, işin özü gerçek kardeş olmaktan geçiyor. Eğer kul olarak kurtuluşa ermek istiyorsak gerçek kardeş olmak zorundayız. Yaratandan ötürü bir birbirimizi sevmek durumundayız. Mevla’m, aramızdaki sevgi ve muhabbeti artırsın.

Gönül tarlasına iyilik tohumları ekmek çok zor, ancak kötülük tohumları ekmek çok kolaydır. Kötülük tohumları gönül bahçesinde filizlendimi söküp atmak daha zordur. Kötülük tohumlarını filizlendirmeyelim.

İnsanoğlu bir kez balık yemek için dünyaları dolaşıyor da, neden Allah’ın rızasına ulaşmak için iyilikte ve kullukta yarışmadığını anlamak mümkün değil.

O zaman bu mübarek zaman dilimde Mevla’ya şöyle yalvaralım; Ey Allah’ım günahlarımızı bağışla, bizleri kapından kovma, hastalarımıza şifalar, dertlerimize devalar, borçlarımıza da edalar nasip eyle...

Allah'ım! Sabrımızı artır, evlerimize huzur ve bereketler nasip eyle. Devletimize ve milletimize zeval verme. Askerlerimize ve Polislerimize yardım eyle. Dünya üzerinde zulüm gören din kardeşlerimize yardım eyle.