Yeni yılda bir haftayı geride bıraktık. Yeni yıl gelmeden beklentilerimiz var dedik yeni yıldan. Yeni umutlarımız var dedik. Ama bu beklentilerin boşa çıktığını, her yeni yıldan sonra bu yıl da bir kez daha gördük.

Yeni yıla girdik te ne oldu?

Yeni yıla girdik diye zamlar mı sona erecek?

Ekonomimiz mi yeni yılda düzelecek?

 Savaşlar mı bitecek?

Yeni yıl demek sıkıntı ve dertlerin yeniden başlamasın demek. Yeni yıl insanlarımızın alım gücünün azalması demek.

Yeni yıl demek geçim sıkıntısı demek, zam demek, hayat pahalılığı demek.

Bu zam geleneği bugünden değil,  dünden bugüne kalan bir gelenek. Her yeni yıla zamla başlamıyor muyuz?

Zamla kapımızı çalmayan yeni yıl var mı? Ben henüz görmedim. Bu gidişle de görecek gibi değilim.

2024 yılına da zamla başladık.

Motorlu taşıtlar vergisine, oto yollara, köprülere, ehliyete, yeni kimliklere, ete, çaya, şekere, alkollü araç kullanımına, alkollü içeceklere, sürücü kurslarına, özel okul kayıtlarına, silah ruhsatına, pasaporta, elektriğe, suya, doğalgaza, mobilyaya, beyaz eşyaya, elektronik eşyaya kısacası aklınıza ne geliyorsa yeni yılla birlikte zamlandı.

Bu saydıklarımın dışında çarşı pazar zamlarını düşünemiyorum bile.

Zamlanmayan bir şey kalmadı.

Buna karşılık işçiye, memura, emekliye yapılan zamların bir anlamı kalmadı. Yeni zamlar karşısında eridi gitti. Alım gücü şimdilik yerinde sayıyor. Yarın bugünü arar da olabiliriz. Tekrar maaşlara zam yapılması gerekir.

Asgari ücrete yapılan zam belki asgari ücretle çalışanı bir anlık sevindirdi ama, işveren bunu ürettiği malın üzerine koyacak.

Bu kez asgari ücretli çalışan da ürettiği malı zamlı alacak, vatandaş da. Burada olan yine vatandaşa oluyor. Zam ver me, zam da yapma demek geliyor içimizden ama bunun örneğini de henüz görmedik.

 Demek ki; bu mümkün olmuyor. Öyleyse yirmi veya otuz yıl sonra tekrar paradan sıfır silme mecburiyeti ile karşı karşıya kalacağız.

Onun için diyorum ki, yeni yıl umutların sönmesi demek, fakirleşmek demek. Onun içindir ki, yeni yılı hiçbir zaman heyecanla beklemem. Kolay kolay yeni yılın kutlu olsun kimseye demem. Bana, dostlarıma beddua etmek gibi geliyor. Dostlarıma beddua etmek istemem.

Aslında yeni yıl diye bir şey yok. Her akşam yeni yıl akşamı. Bu akşamı bir daha seneye yaşayacağız. Öyleyse bu akşamda yeni yıl akşamı. Sadece yarın takvimde yıl değişmiyor. Tek farkı o.

Çok yakında mutfakta yangın çıkacak. Millet yeni yılı özlemle beklediğine, bekleyeceğine, yeni yılın geldiğine bin pişman olacak.

Keşke yeni yıl gelmeseydi diyecek!