Millî eğitim sistemimiz yaklaşık 90 yıldır bir türlü rayına oturmadı.. Deneme tahtası gibi, her gelen yeni bir sistem deniyor, fakat olmuyor. Belki dünyada eğitim sistemi ile bu kadar uğraşılan başka bir ülke yoktur.

İlkokul, Ortaokul, lise ve üniversite de yaklaşık 15 yıl İngilizce okutuyoruz acaba kaç kişi yabancı biri ile karşılaşınca, İngilizce konuşabilir. Avrupa’da, bir yıl  yabancı dil okuyan kişi,  o dil ile rahatça anlaşabiliyor. 7 yıl imam hatip lisesinde, 2 veya 4 yıl da üniversitede Arapça okuyan  hocaların çoğu,  bir Arap ile karşılaşınca, şuraya nasıl gidebilirim gibi, basit bir cümleyi kuramaz. On küsur senede basit, bir cümle kurması öğretilemez mi? Kimseyi kınamıyorum, bu onların hatası değil, sistemin hatası, bütün dersler aynıdır. Sistemi ayakta tutan dershanelerdir. Eğer dershaneler olmazsa, liseyi bitiren öğrenci, üniversite imtihanına girse ve yalnız matematikten dört işlemden  sorulsa, öğrencilerin yarısı başarısız olur. M.E.B. dünyaya rezil olur, 12 yılda dört işlemi öğretemeyen bir ülke olarak tarihe geçeriz.

Şu anda dershaneler ve ailelerin gayretleri olmazsa, eğitimde Afrika’dan bile geri olduğumuz açıkça görülecek. En iyi yatırım, insana yapılan yatırımdır. Eğer çocuk okulda, aile ve dershane gibi faktörlerin etkisi olmadan bir şeyler alabiliyorsa,  eğitim budur. Yoksa özel hoca tut, babandan öğren gel, demek çare değil, baba veya özel hoca öğretecekse, okul niye vardır.

Halkın ve hükümetin kafasında, dindar öğretmen yetiştirilirse M.E.B. düzeleceğini şeklinde bir düşünce var. Bu görüş kısmen doğru olabilir.  Dinde bir hüküm vardır, şerrin defi, hayrın celbinden (alınmasından) önce gelir. Önce sistemi düzeltmek gerek. Bozuk bir terazinin başına, Hz. Ömer’i bile oturtsanız, bin kere ölçse yine doğru ölçemez fakat dinsiz bir adam, doğru terazi ile doğruyu çok rahat ölçebilir.  Hem terazi, hem de insan doğru olsa ne âlâ, fakat sistem düzelirse yetişen nesiller düzelir. Avrupa’ya bakın, mecburî eğitimi bitiren genç yirmi binin üzerinde kelime haznesi ile mezun olurken, bizim sistemimizde eğitim gören öğrenci 2000in üzeri kelime haznesi ile mezun oluyor.

Tansu Çiller’in meşhur bir lâfı var,  dünyada üç komünist ülke kaldı. K. Kore, Küba ve Türkiye.

antidemokratik, ezberci, resmî ideolojileri benimsemiş nesiller yetiştiren sistem yerine, hür düşünen, resmî veya gayrı resmi ideolojilerden uzak, tenkitçi, yorumlayan, ezbercilikten uzak nesiller  yetiştirilmelidir.

OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39 VAKFIKEBİR TRABZON