Özgürlüğün çeşitli tarifleri yapılmıştır. Carl Jung, insan iradesinde özgür değildir, Freud, insan kendini tabiattan kopardığı nispette özgürdür, bazı Hümanistler, insan sonsuza dek özgürdür diyorlar. Kâinatta yokluk diye bir şey yoktur, varlıklar soyut veya somut sonsuzdur.  Asıl soyut varlık ilimdir yani yazılımdır. Elimizdeki bilgisayar veya telefonun değeri ondaki maddeleri değildir yazılımıdır. Allah’ta sonsuz soyuttur, bu sonsuzluğun insandaki yansıması özgürlüktür.  Onun için hürriyetler Rahman’ın hediyesidir demişler.

Kuran ümmi yani okuma yazma bilmeyen bir topluma indi ve diğer peygamberler gibi sonsuz bir Allah’ı anlatınca zihinler başta sonsuzluğu anlayacak seviyede değildi. Onun için bazı ayetler ve Peygamberimizin hadislerinde, Allah’ın fiilleri üzerinden bazı somut şeyler anlatıldı. Mesela, Allah’ın kudretini el ve ayak gibi kelimelerle anlattılar. Avamca anlaşılması kolay olan bazı Hadisler herkesi etkiledi. Nihayet bu Ehli Hadis, Vahhabiliğe, sonra da El-Kaide ve IŞID’ a dönüştü( Ehli hadis ile ehlisünnet birbirinden farklıdır).

Orta çağda sonsuzluk kavramı tam bilinmediğinden Ehlisünnet ve kelam âlimleri birçok evrensel ilke ve fikirleri bilmesine rağmen Allah’ın sonsuz olması gerektiğini tam anlatamadılar. Allah’ın isimlerinin O’nun sonsuz soyut varlığının kâinattaki somut görüntüleri olduğunu gösteremediler. Kâinatı O’ndan ayrı bir varlık olarak gördüler. Allah, uzaktan tasavvur edilen kudretiyle iş yapıyor, ilmiyle biliyor, dediler. Gazali, kelam ilmi yetersiz; İbni Arabî, kelam ilmi tutarsızdır, diyorlar. Kuran’ a göre Allah ve insanın iradesi, soyutuyla somutuyla sonsuz bir Allah, insanoğluna özgür irade vererek zıtları çarpıştırıp geliştiriyor (iyilik-kötülük). Küçücük insanı bütün evrenden daha büyük görüyor. İnsanı vekil (halife) olması, yeryüzünde her şeye karışabilecek kadar özgür olduğunu gösteriyor. Eşyanın isimlerini bilmesi eşyanın mahiyetini anlaması demektir. Bu ise fen ilimlerini bilmekle olur. İnsan, fenleri kullanarak bütün kâinata egemen olabilir.  Özgürüz yeter ki avam kalmayalım, ilimleri öğrenelim, ilimlerle tabiata egemen olalım. İlim insanı özgür kılar. Yoksa bilmediği şeyin kölesi olur.        

Âdem kelimesi, başta diller, dinler ve medeniyet olmak üzere sonsuz soyut gerçekleri bilen insan demektir. Beşer, soyut değerleri bilmeyen insanın biyolojik boyuttur. Demek ne kadar soyut değerler (ilimler) öğrenirsek o kadar özgür oluruz.  Ayette ben yaratacağım demiyor. Çünkü yaratma somut bir şeydir. Somut şeylerde ise özgürlük olmaz. Ayet ben kılacağım diyor, kılmak ise soyut bir kavramdır. Kuran, insanoğlunun bu özgürlüğüne karşı çok vurgu yapıyor. Özgürlüğün yanlış kullananları çok kınıyor. Allah, ben sizin tercihinizi bilmem, diyor (bilemem demiyor). İnsan İlahî sonsuz sistem içinde birçok şeye bağlı da olsa özerktir ve iradesi, sistemden ayrıdır, onun için yeryüzünde Allah’ın halifesidir, ilahi iradeye paralel yürürse tam âdem olur.

OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39. VAKFIKEBİR TRABZON