Bir Müslüman, Kuran ve Hz. Muhammed hakkında, Kuran ve Hz. Muhammed’in gerçek sözleri ve irade ettikleri manalarda haktır, demelidir. Kuran’ın büyük bir kısmı(müteşabih ayetler) ve Hz. Muhammed’in gerçek hadislerinin çoğu yorum ve tevil isterler, bunlarda sadece akla gelen ilk manaların doğru olduğu düşünülmemeli diğer manalar da dikkate alınmalıdır. Dini metinleri anlamak için, edebiyat, dilbilgisi, belagat, mantık, sosyoloji, antropoloji(insanın geçmişini araştıran ilim), büyük bir insan olan kâinatın duyguları dediğimiz fen bilimlerini vs bilmekle ve aynı zamanda hür bir düşünceye sahip olunmalıdır.

Kuranda geçen âlemlerden maksat, çoğu bilim adamlarıma göre insanlardır ve her bir insan ayrı bir âlemdir. Bir kişiye veya bir ekole bağlı insanlar bağımsız ve hür düşünemez. Yorum isteyen ayet ve hadisler hakkında konuşmak isteyen kişi, Allah ve Hz Muhammed’in irade ettiği manalar haktır dedikten sonra, çeşitli bilimleri göz önüne alarak, bence irade edilen manalar şunlardır demeli. Bu durum, dinin anlaşılmasında büyük önem taşır ve ilmi gelişmelere yol açar.  Kuran şu sebep için içindi, geçmiş âlimler bu şekilde dedi deyip tamamın doğru olduğu düşünülmemelidir. Ulaşım, işletişim, tıp, teknoloji vs her şey gelişiyor da yalnız geçmiş din adamlarının yorumları mı değişmiyor?    Kuran’ın, her zaman için yeni ve geçerli manaları vardır. Allah, kutsal kitaplar ve peygamberler zamana bağlı değildir, çünkü onlar zamanlar üstüdür. Zaman yaratılmıştır, Allah yarattığına bağlı kalmaz. Zaman kavramını doğru anlamayanlar dini metinleri de doğru anlayamaz.

Zaman kavramını daha önceki yazımda anlattığımız gibi şimdi basitçe şöyle açıklayayım. Bir vadi içinde olduğumuzu düşünelim. Vadinin içi şimdiki zaman, sağ tarafı gelecek ve sol taraf ise geçmiş zaman olsun. Bizler vadinin içinde yalnız şimdiki zamanı görürüz, geçmiş ve geleceği göremeyiz.  Uçakla yüksekten birisi vadiye bakarsa, geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanı birden görebilir. Teşbihte hata olmaz derler, Allah, kutsal kitaplar ve peygamberlerde zaman kavramını bu şekilde düşünmeli, Allah’ı kendimizle kıyas etmemeliyiz. Dindarlar ve hocaların çoğu zamanı kendi anlayışına göre yorumluyorlar.  Bazı düşünürler, haklı olarak, Allah’ı en iyi bilen, zamanı en iyi anlayan kuantum fizikçileridir diyorlar.

Dindarların çoğu kutsal metinlerinin gerçek manasını tam bilmedikleri için fen bilimlilerini dışlıyorlar. Metni açıklamak mecburiyetinde kaldıklarında bazı hurafeleri delil, diye öne sürüyorlar. Bilimsel gerçeği araştıran insanları dinden soğutuyorlar.  Bu asrın çoğu dindarı da dinsizler gibi cehalette kalıyorlar bilimle yüzleşemiyorlar. İnsanlık bu zamanda dilin ve sembolizmin manalarını gereği gibi bilmiyor. İnsanların çoğu ruhsuz, dilsiz bir cenaze durumuna geldi. Dini metinlerin doğru anlaşılması ve insanlığa yeniden bir ruh olması için ilimler ve hür düşünce yeterlidir. Allah bir tane olduğuna göre bütün ilimler, dini fenni hepsi O’nundur.

OSMAN KOYUNCU 0535.760. 48. 39. VAKFIKEBİR –TRABZON