Bazıları, Kuran’ı geçmişte yazılmış bir tarih kitabı sanarak, günümüz ihtiyaçlarına cevap veremez diyorlar. Kuran’ın her asra hitap eden ve insanların benzerini yapamayacağı ilmi mucizeleri ihtiva eder. Arap yarım adasında cahiliye döneminde, insanlar geçmişini ve olayları belagatli şiirlerle gelecek nesillere aktarıyorlardı, onların yazılı tarihleri yoktu. En iyi şiirlerini Kâbe’nin duvarına asıyorlar ve onlarla övünüyorlardı. Kuran indiği zaman en meşhur yedi şiir Kâbe’nin duvarında asılı idi. O zamanın Arapları, belagatli şiirler üzerine en ileri seviyedeydi. İşte Kuran, o meşhur şairlerin olduğu topluluğa indi. O insanlar Kuran’a inanmadıkları halde, kendi elleri ile Kâbe’ye astıkları şiirleri indirdiler, Kuran karşısında bunların hükümleri kalmadı dediler. Bugün Kuran üzerine yorum yapacak kişiler cahiliye dönemi şiirlerini anlamazsa, Kuran hakkında doğru karar veremezler.
Bu zamanda en mükemmel bilgisayarlarla da yapılması mümkün olmayan mucizelerinden birisi de 19 mucizesidir. Kuranın büyük bir kısmında bu mucize ispatlanmıştır. Rakamlar bulunmadan önce, her harfin bir rakam değeri vardı. Mesela elif 1, dal 4, ha 8, mim 40, kaf 100, gayın 1000 vs. Ayetlerde ve surelerde anlatılan olayların rakamları toplanarak çok büyük rakamların oluşmasına rağmen toplamları ya 19 veya 19un katları şeklinde çıkıyor. Kuran okuyuşunda, duruş ve geçişlerde harflerin değişmesine rağmen bu 19 mucizesi çeşitli şekillerde değişerek karşımıza çıkıyor. Bu denemeye kalkılabilir, birisi Arapça olumlu bir cümle kurup bunda rakamlarının toplamını 19 veya 19un katlarına uygun çıkarması mümkün değildir, Kuran’ın 1400 yıl önce inmesine ve o zaman ilmi seviyenin çok düşük olmasına rağmen o zaman yapılıp şimdi yapılamaması büyük bir mucizedir.
Kolay bir örnek, Her insanın T.C. numarası olduğu gibi, her bir elementin de kendine has bir atom numarası vardır. Bir kimyacı, elementlerin atom numaralarını bilirse, o elementin nasıl bir özelliğe sahip olduğunu bilebilir. Demirin atom numarası 26’dır, yani demirin çekirdeğinde 26 tane proton vardır. Demir, “hadîd” ismi ile zikredilmektedir ve ebced(rakamları) değeri 26’dır. (Ha: 8 + Dal: 4 + Yâ: 10 + Dal: 4 = 26). Arapçada bir ismin belirli olması için başına el takısı gelir, eğer demir(hadid) kelimesinin başına el takısı koyarsak o zaman rakamlar toplamı 58 eder ki bu da demirin en değerli izotoplarından birini gösterir bu da 19 un üç katıdır. Demir, sanayi ve ekonominin temelidir. Kanın temel maddesi, alyuvarlarda bulunan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobin de, demir elementlerinden oluşmaktadır. Demir eksikliği, ciddi hastalıklara neden olmaktadır. Demir olmazsa sanayi ve teknolojide olmaz. Kuran’da bu şekilde çok mucizeler vardır.
OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39. VAKFIKEBİR TRABZON
