Bu hafta Kaymakam beyi ziyaret ettim…

Hoş bir sohbet gerçekleştirdik…

Girişkenliği/çalışkanlığı gözümüzden kaçmadı.

Hiç makamda oturmayı seven bir insan değil gibi…

Vakfıkebir’de kendisini sık sık göreceğiz…

Vakfıkebir’imize hoş geldiniz diyorum…

*********************

Eğitim öğretim yılının başlaması ile Vakfıkebir MYO’da hareketli dakikalar başladı.

Öğrenciler yavaş yavaş okullarına geliyorlar…

Vakfıkebir’de öğrenci kalabalığı da gözlerden kaçmadı…

Esnaf kısmen öğrencilerin gelişine seviniyor…

Pandemiden dolayı okullarımız kapalı idi.

Esnaf iş yapamaz duruma gelmişti.

Esnafın siftah yapamadığı günler bile olmuştu…

Vakfıkebir’de hareketlilik başladı ve esnafta gülüyor…

**********************

Vakfıkebir’de kiralık daire sıkıntısı büyük…

Kiralar 2’ye katlamış durumda…

Ev sahipleri acaba kiraladıkları fiyattan mı vergi veriyor…

Bunun da araştırılması gerekir…

Bazı ev sahipleri öğrenci sayısına göre kiralama yapıyor.

Kaç öğrenci kalacak ise kişi sayısı üzerinden kiralama yapıyor…

Buna da kurnazlık deniyor…

Öğrencilerimiz için hiç iyi bir imaj sergilemiyoruz…

Öğrencilerimize para gözüyle bakarsak eğer, burayı arkadaşlarına farklı anlatır ve buradaki üniversiteyi kimse seçmez…

Bugün böyle yarın ne olacağız demeliyiz…

Bugünün yarınını da unutmayacağız…

**********************

Biz birlik olacağız ama olamıyoruz…

Neden?

Neden bizler kısır çekişme içindeyiz…

Bizler neden Trabzon’un doğusu gibi olamıyoruz?

Neden?

Birilerinden neyimiz eksik?

Fuzuli söylemleri ve dedikoduyu bırakmadıktan sonra bir adım dahi ilerlemeyiz…

Fuzuli söylemleri ve dedikoduyu boş adamlar çıkartır.

Bizler boş adam mıyız?

Herkes işinde gücün de ama boş laflar çok…

Boş olan her şeyi bırakıp, önümüze bakıp daha nasıl güzel işler yapabiliriz telaşına girmemiz ve önümüzü açmamız gerekir…

Diye düşünüyorum…