İslam’da somut(maddi) nesnelerin yaratılışı yavaş, soyut(maddi olmayan) nesnelerin yaratılışı ise hızlıdır. Kuran, kâinatın altı günde yaratıldığını söyler fakat tefsirlerde altı devir diye açıklanır. Gün, dünyanın kendi ekseni etrafında bir kere dönmesine denir. Uzayda o kadar çok cisimler vardır ki kendi etrafındaki bir kere dönüşünü milyonlarca yılda tamamlıyor ve oradaki bir gün dünya günü ile milyonlarca güne eşittir. Kuran’daki gün tabiri nereye göre belirlendiğini bilmiyoruz. Onun için kâinat, dünya günü ile altı günde yaratıldı diyemeyiz. Din, yaratılışı üç bölümde anlatır. İlim(yazılım) İrade (tekâmül, evrim), Kudrette enerji gibi şeydir.

Burada Allah, çamurdan, topraktan insan yaratamaz, gücü yetmez demiyoruz. O’nun kudreti her şeye yeter, O istediği gibi yaratır. Biz burada büyük insan olan kâinatın duygularıyla yani fen ilimleri ile bu yaratılışı irdelemeye ve aklı delillerle açıklamaya çalışıyoruz. Tekâmül (Evrim), bilimsel bir meseledir ve kâinatta hiçbir şeyin birden bire olmaması demektir. Hayatın en büyük özelliği yavaş akmasıdır. Yaratılıştaki evrim Allah’ın büyük bir planı ve programı içindedir. Bir şeyin var olabilmesi için evrim sürecinden geçmesi lazım, bu sürecinden geçmeyen hiçbir madde, hücre, atom vs yoktur,  her şey sürekli yenileniyor. Yenilenmenin planı Allah’ın ilminden, gelişmesi Allah’ın iradesinden, enerjisi ise Allah’ın kudretindendir.

İnsanlığın ilk evrelerinde ilim gelişmedi(insanlar soyut manayı anlayamadılar) bundan dolayı olaylar somut(maddi) olarak anlatılmıştır. Allah, her şeyi tedricen, yavaş yavaş, sanatla, özene bezene yaptık diyor. Hayat ağacı bir tanedir, her tür bir daldır, insan bu ağacın meyvesidir.  Bediüzzaman, insanlık hayvanlıktan terakki ederek Âdem oldu, insanlığın başı vahşettir diyor. Evrim demek maymundan geldik demek değildir. Diğer hayvanlarla ortak yanımız olduğu gibi maymunlarla da ortak yanlarımız vardır.  Darvin zamanında DNA gibi ilimler bilinmediğinden o şekilde düşünülmüş. Evrim, Allah tarafından programlanmış bir yazılımdır, her aşaması bir programı dâhilinde gerçekleşiyor. Cansız elementlerden cenine, oradan da bebek olarak doğumuna kadar insanın geçirdiği çeşitli haller insanoğlunun evriminin çeşitli safhalarıdır. İnsanlık, diğer canlılarla olan ortak kökeninden ayrıldıktan sonra 9 milyon sene tekâmülü(evrimleşmesi) sürdü. Geçirdiği bu süreçler insan beyinde kayıtlıdır.

   Kuran, âdeme peygamber demiyor, sadece Âdem kelimeler aldı deniyor. Arapçada kelime prensip ve yasa manasına geliyor. Kuran, vahyi Nuh’tan başlatıyor. Biz Nuh’a ve ondan sonrakilere gönderdiğimiz gibi sana da vahiy gönderdik, diyor. Vahiy zincirini Nuh’tan başlatılıyor. (Nisa, 163) Yani ilk peygamber Nuh (a.s.) oluyor ve Âdem, insanlığın vahye muhatap olmadan önceki erkek kadın genel halinin ifadesidir.  Âdem için şirke girdi diyor, Peygamber olsa şirke girmez. Din adına evrime karşı çıkmak Hıristiyanların dünyanın döndüğüne karşı çıkması gibidir. İbni Arab yüz bin âdem yaratılmıştır der, yün bin peygamber mi geldi.

OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39. VAKFIKEBİR TRABZON