Velayet bir şeye yakın olmak demektir. Çocukların velisi ona en yakın kişidir.  Bir kişi velidir dediğimizde o, Allah’a yakın biridir manasına gelir fakat bu yakınlık fiziki bir yakınlık değildir. Ankara’da olmak hükümete yakın olmak manasında olmadığı gibi.   İşleri yönetenlere de vali denilir. Manevi âlemde Allah’a yakınlık, Allah’ın katı (indellah) ile ifade edilmiştir. Allah mekândan münezzehtir. Kayıp ve şahadet(görünen), geçmiş ve gelecek, madde ve mana, dünya ve ahret onun için iki el gibidir.

 İslam’da velayet genelde üç şekilde olur.  Velayet-i suğra (küçük velilik),bu yolda tasavvufla ilerlenir ve dardır, A. H Geylanı gibi zatlara hastır. Velayet-i kübra (büyük velilik) ise peygamberlik yoludur. Bu yol genele aittir ve hayatın gerçekleri içinde olur herkes bu yolda gidebilir. Bu yolda keşif ve keramet gibi olağanüstü haller fazla olmaz. Sahabelerin çoğu bu yolda gitmişlerdir. Bir de her iki âlemi(kayıp ve görünen âlem) eşit gören, âlemleri birlik içinde algılayan ve yaşayanların velayetine ise, velayet-i vusta(orta velayettir) asıl velilik budur. Bu yol Peygamberimizin ve Ehl-i Beyt yoludur. Gerçek manada Allah’ın yakını olmak, varlığı Allah’ın isimlerinin hazineleri olarak bilmek bu üçüncü yoldadır.

Bediüzzaman, Allah sana yakındır fakat sen ondan uzaksın. Çünkü Allah seninle beraber olduğu gibi, bütün insanlarla da beraberdir. O, bütün insanlarla beraber olduğu gibi, bütün hayvanlarla da beraberdir. O bir bütün olarak bütün canlılarla birden beraber olduğu gibi, her bir canlı birey ile de beraberdir. O, bütün canlı bireylerle beraber olduğu gibi diğer bütün varlık katmanlarıyla ve âlemleriyle de beraberdir der. Demek ki Allah bütün varlık katmanından ta atomlara kadar, ta kuantum parçacıklarına kadar; ta bütün maneviyat hatta hayalinin gitmediği bütün âlemlere kadar O her şeye yakındır ve her şeyle beraberdir. Gerçek manada Allah’a yakın olmak istiyorsan, bireysel varlığından geçer bütün insanların Rabbi diye Allah’ı bilir ona yaklaşırsın. Sonra ruhen soyutlanıp bütün canlıların Rabbi diye ona yanaşırsın. Asıl velilik ve yakınlık bütün bu varlık katmanlarından geçmekledir.

İşte eğer sen kendi yanında olmaktan çıkıp o sonsuz soyut varlığın yanında olmak istiyorsan senin de Onun gibi her şeyin yanında olman gerekir. İşte bu sonsuz soyut varlık tecelli edince nur ve nar yani ışık ve ateş olarak milyarlarca galaksiler, güneşler, canlılar vs olur bu tecellilerin sonucu olarak bir kısmı bize görür.

 Namazdaki tespih, bizim Allah’tan uzaklığımızın ifadesidir, hamt ise Onun bize yakınlığının ifadesidir. İslam’da uzaklık ve yücelik makamına tenzih denilir tespih kelimesi ile ifade edilir. Bizler güneşten uzağız, fakat güneş ısı, ışık ve renk gibi özellikleri ile bize yakındır, uzaklık bizin yakınlık güneşindir. Allah, maddi ve bizden uzaklarda bir varlık değil,  güneşin ısı, ışık ve renkleriyle bize yakın olduğu gibi O, bize bütün sonsuz özellikleri ile yakındır yeter ki bizler bunun farkına varalım.

OSMAN KOYUNCU 0535.760. 48. 39 VAKFIKEBİR TRABZON