<strong>Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Vakfıkebir'de Din Görevlileri ile bir araya geldi.<br /> <br /> <img class="detayFoto" src="https://www.buyuklimanpostasi.com/images/upload/2_96.jpg" /><br /> </strong><br /> Bayraktutar; "Türkiye, birliğin-dirliğin adresidir. Mazluma yoldaş olmanın örneğidir. Bugün ülkemizi din, diyanet ve mezhepler üzerinden vurmaya çalışanlara fırsat vermememiz gerekir" dedi.<br /> <br /> <strong>"DİN ÜZERİNDEN KAVGA ARAMAK ŞER ODAKLI KİŞİLERİN GÖREVİDİR..."</strong><br /> Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar Vakfıkebir İlçesi'nde din görevlileriyle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmasında, "Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin mânevi duruşunu tanzim eden tek kurumdur. Dîni ve diyaneti tartışmaya açmak, din üzerinden kavga aramak, şer odaklı kişilerin görevidir. Bizim görevimiz ise şerre karşı, saldırılara karşı ülkemizi, dînimizi, diyanetimizi savunmaktır. Bu ülkeyi topla tüfekle yıldıramayacaklarını bilenler bu ülkenin inancıyla oynamak istiyorlar. Dinimize nüfûz etmeye çalışan şer odaklarına karşı vereceğimiz cevap, Kur’an-ı Kerim’in bize çizdiği yoldur. Bu yol bütün saldırılara karşı birleşmeyi, bir ve bütün olmayı emreder. Kendisini bu dîne hizmetkâr kılan ve bu dînin mensûbu olan herkes bu emre uymalıdır" dedi.<br /> <br /> <strong>"TEK SÖYLEM, TEK KAVRAM HAK ADINA MÜCADELEDİR..."</strong><br /> Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olan her bir bireyin, aynı zamanda sendikal hakkın sahibi olduğunu belirten Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; "Sendikal mücadelemiz, kurumumuz ile olan ilişkilerimiz kazanım odaklıdır. Talepte bulunma hakkımız, yetkili olmamızdan dolayıdır. Bizler Diyanet-Sen olarak mektup sendikacılığı yapmıyoruz. Taleplerimiz, imza altına alınan, kurum idari kurul toplantıları ve toplu görüşme masalarında savunulan haklardır. Taleplerimizdeki kararlılığımız kurumumuza karşı olan hassasiyetimiz ile doğru orantılıdır. Biz var olmamızı din görevlilerinin varlığına bağlarız. Bu kurumu yaşatmak, ayakta tutmak, bütün saldırılara karşı, sînemizi siper etmek aslî görevimizdir. Bugün kurumumuza yapılan saldırıların perde arkası, bu ülkede din görevlilerinden rahatsız olanların oyunudur. Bu sebeple türlü hilelerle bu ülkenin genlerine sokulmaya çalışanlara, damarlarına girmeye çalışanlara izin vermemeliyiz. Tek söylem, tek kavram hak adına mücadeledir. Bu mücadeleyi ötekileştirmeye, sekteye uğratmaya çalışan herkese karşı tavrımız birdir, nettir" şeklinde konuştu.<br /> <br />