Sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Vazgeçilmez haklar kapsamında olan sosyal güvenlik hakkı ile ilgili birçok dava türü bulunmaktadır. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hakkında yapılacak yasal düzenleme nedeniyle sosyal güvenlik hakkına ilişkin bu davalarda önem kazanmıştır. Zira sigortalının işe başlama tarihi Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında gerçekte olduğundan farklı bir tarihte gösterildiği zaman, EYT kapsamında sigorta başlangıç süresine göre emeklilik hakkını kaybedebilmektedir.

Sigortalılık Süresi ve Başlangıç Tarihi Nedir?

Sigortalılık süresi, sigortalının uzun vadeli sigorta kollarından olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık talebinde bulunduğu tarih arasında geçen süredir.  Diğer bir anlatımla, sigortalılık süresi sigortalılık başlangıcı ile tahsis talep ya da ölüm tarihi arasında geçen zaman dilimidir.

Kurum kayıtlarına geçen ilk işe giriş bildirgesinde sigortalının ilk işe başlama tarihi yazılı olup, işte bu tarih sigortalı açısından sigortalılık başlangıç tarihi demektir.

Sigortalılık, vatandaşlara sağladığı diğer haklar yanında, emeklilik zamanının da belirlenmesini sağladığı için sigortalılığın ne zaman başladığı önemlidir.

Sigortalılığın Tespiti Davası Nedir?Dava Şartları Nelerdir?

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası, sigortalı işe giriş bildirgesi SGK kayıtlarına girmiş olmasına rağmen sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı güne ait hizmetin SGK’ya bildirilmemesinden kaynaklanan ve aylık bağlama koşullarını doğrudan etkileyen bir dava türüdür. Sigortalının bu davayı açmaktaki amacı; sigortalılık başlangıç tarihini, ilk işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışma tarihine götürmektir. Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası bir günlük hizmet tespiti davası olarak da adlandırılmakta ve bu nedenle özü itibariyle hizmet tespiti davasının bir türü olarak kabul edilmektedir. Adına işe giriş bildirgesi düzenlenmiş olan kişi, bir gün bile çalışmış olsa bu davayı açabilmektedir.Bu davada sadece ilk işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışmaya başlama tarihi yani bir günlük çalışmanın başlangıç tarihi olarak tespiti talep edilmektedir. Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında yalnızca SGKdavalı olarak gösterilir.

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında SGK’ya başvuru dava şartıdır. SGK’ya başvuru yapılmadan açılacak dava reddedilecektir.

Sigortalı kişi tarafından, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde mahkemede dava açılarak sigortalılığa başlangıç tarihi tespit edilebilir. Davacının talep ettiği işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışma tarihi ile işe giriş bildirgesinin SGK’ya intikal ediş tarihi arasında öngörülen beş yıllık süre geçirilmiş ise artık bu davalarda da hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekecektir.Ne var ki, bu durumun bir istisnası bulunmaktadır. Davacı adına verilen işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal tarihine dikkat edilmelidir.Özellikle 506 sayılı Kanun’un uygulandığı döneme dair çok sık karşılaşılan durumlardan birisi işverenlerin geçmiş dönemlere dair belgeleri Kuruma sonradan vermesidir. Bu noktada belgelerin Kurum kayıtlarına geçtiği tarih yani “varide tarihi” belirleyici olmaktadır. Davacının talep ettiği işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışma tarihi ile işe giriş bildirgesinin intikal ediş tarihi (varide tarihi) arasında 506 sayılı Kanun’un 79’uncu maddesinin onuncu fıkrasında öngörülen beş yıllık süre geçirilmiş ise artık bu davalarda da hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekecektir.

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında talep konusu, ilk işe giriş bildirgesinin SGK kayıtlarına geçmiş olmasına rağmen hizmet bildiriminin bulunmaması nedeniyle bildirgenin üzerindeki tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi istemini içermesi nedeniyle bu davalarda SGK kayıtlarına geçmiş bir işe giriş bildirgesinin varlığı şarttır.SGK’da sigortalılık tescili bulunan ve adına hizmet bildiriminde bulunulan sigortalılar ancak bildirilen hizmetlerinden önceki bir tarih için sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası açabilecektir.

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası kamu düzenine ilişkin bir dava olduğundan resen araştırma ilkesi gereği hâkim, tarafların sunduğu beyan ve delillerle sınırlı olmadan kendiliğinden araştırma yaparak inceleme yapma ve karar verme hakkına sahiptir. 

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre işe giriş bildirgesi, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilmemektedir. Resen araştırma ilkesi gereğince SGK kayıtları incelenmeli, aynı dönemde işyerinde çalışanlar saptanmalı, sigortalının hangi işte hangi süre ile çalıştığı açıklanmalı, gerektiğinde komşu işyeri çalışanlarının da bilgilerine başvurularak gerçek çalışma olgusu somut ve inandırıcı delillere dayandırılmalıdır.

Sonuç olarak, gerçekte var olan sigortalılık başlangıç tarihi ile kayıtlardakinin farklı olması halinde, önce SGK’ya müracaat ederek tarihi düzelttirmeye çalışmak, bu mümkün olmazsa davayoluyla sigortalılık başlangıç tarihini tespit ettirmek gerekir. Ancak davanın, istisnalar hariç, sigortalının hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği unutulmamalıdır.

18 YAŞINDAN ÖNCE SİGORTALI OLAN EYT’ Lİ SAYILIR MI?

Bir kişi 18 yaşından önce bir işyerinde çırak statüsünde çalışabileceği gibi, bu kişinin hizmet sözleşmesi kapsamında yani işçi statüsünde olma ihtimali de mümkündür. Bu ayrımın doğru yapılması önemlidir. Çünkü çıraklar işçi değildir ve sadece kısa vadeli sigorta kolları kapsamına alınmaktadırlar. Bu nedenle sigortalılık süresinin çırak olarak geçirilen dönem açısından hukuki değeri bulunmamaktadır. Oysa 18 yaşından önce de olsa işçi statüsünde bir işyerinde çalışanlar için sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı uzun vadeli sigorta kolları kapsamında değerlendirildiği için hukuki değer taşımaktadır.

Konuyla ilgili karşılaşabileceğiniz mağduriyetler ve süreçle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamamak adına konu hakkında bir avukattan destek almanız büyük bir önem arz etmektedir.