Bütün çiçekler, bütün güller açsa da bir gün mutlaka solar…
Fakat dostun dosta uzattığı güller solmaz…
Onlar gün geçtikçe gönül bahçesinde kök salar…
Çiçekler içinde gülü bulmak başka, İnsan içinde dostu bulmak daha başka…
Gönüldeki dostu bulmak…
Dost mu aramak, gönül mü bulmak…
Sevginin manası çok derin ve engindir…
Bu sebeple sevgiyi birkaç kelimeyle tarif etmek çok zordur. Çünkü sevgi başlı başına manevi bir güçtür.
Sevgiden bahsetmişken iki gün sonra yapılacak olan mahalli genel seçimler için aramıza ekilen sevgi tohumlarını çürütmeyelim. Nadasa bırakmayalım. Seçimler gelir geçer fakat baki olan dostlular ve kardeşliklerdir.
Seviyeli bir seçim süreci yaşıyoruz…
İki gün sonra seçimler yapılacak kazanan sevinecek kaybeden üzülecek. İki kuruşluk oy pusulası için bir birimizi kırmaya darıltmaya gerek yok.
Kazananı tebrik kaybedeni teselli ederek günlük hayatımıza devam edelim. Sakın ola ki, fitne ve fesatçılığı ön plana atarak dedikodu yaparak insanları bir birine düşman etmeyelim.
Çünkü, şunun şurasında hepimiz arkadaş, dost ve akrabayız. Sonunda seçilecek kişi senin verdiğin oyun kıymetine bakmadan ben kazandım diyecek ve sende iki kuruşluk oy pusulası için dostunu/arkadaşını kırdığınla kalacaksın ve yıllarca o pişmanlıkla yaşayacaksın.
Sakın dil dökme merhametsize, kurşun döker söylenen her söze.
Fırsatı ganimet bilip kan kusturur her zaman çaresize. Sakın ola kendinizi çaresiz olarak kabul etmeyin.
Merhum Erbakan Hocanın dediği gibi “İman Varsa, İmkânda vardır” Demokrasi yolunda dikenler bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hep olacak.
Seçim sonuçlarını merakla beklerken Merhum Başbakan Süleyman Demirel’in “siyasette nelerin olacağını görmek için, nelerin olmayacağını görmek lazım” sözü kulaklarınızda olsun.
Ben çiçek gibi açar, gül gibi etrafa koku saçarım.
Gönüllerin kırılmaz bağı, sevenlerin yıkılmaz sevgi dağıyım.
Mal değil satılmam, para ile de alınmam.
Ben gönül kafesinin sevgi kuşuyum.
Kaçarsam bir daha yuvaya dönmem.
Misali kırılan gönlü bu manada tamir etmek çok zor, unutmayın sabır ağacı kurumaz.
Bilirsiniz; bu dünyadan eğri yapanda, doğru yapanda yatık olarak terk-i diyar eyledi.
Biri kaybederek gitti, diğeri kazanarak gitti.
Ama sonuçta her ikisi de gitti.
Seçimler bir sürat koşusu değil maratondur.
Biri biter diğeri başlar.
Sonuç ne olursa olsun benim için, Zeynel Abidin’in değdi gibi “bu dünya darılma dünyası değil, dayanma dünyasıdır”
Sakın olan hırsınıza kapılmayın, çünkü hırs akla gelince hata kaçınılmaz olur.
Seçimler sonrasında kazananın ülkemiz, İlimiz ve kadim şehrimiz Vakfıkebir olmasını diliyorum. Sonuçta seçim sürecinde gerek aday olanlar gerekse aday olup sonradan çekilenler olsa da bir kişinin kazanacağı gerçeği varken benim gözümde ve gönlümde hepsi seçimin galibidir.
Çünkü medeni cesaret göstererek aday oldular.
31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerde tüm adaylara başarılar diliyorum. Seviyeli geçirdiğimiz seçim süreci sonrasında da aynı sevileli bir şekilde seçim sonuçlarının kabul olmasını diliyorum. Tüm adayları tebrik ediyorum. Belli ki seçimler sonrası mağlup olan partilerde bir kıyım söz konusu olacak. Bunun duyumunu aldık. Seçim sonrası büyük değişiklilerin olacağının haberini verelim. Seçim tahlilleri yapılacak ve ağır faturalar kesilecek…