Son dönemde yasalaşması beklenen EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ülkenin en önemli gündem maddelerinden birisi haline gelmiştir. Milyonlarca kişinin merakla beklediği EYT yasası hakkında 28.12.2022 tarihindeki Kabine Toplantısı’nın ardından yapılan açıklamalardan sonraherkes EYT yasa kapsamında emekli olup olamayacağını kontrol etmeye başlamıştır. Vatandaşlarımızın yapmış olduğu bu sorgulamada birçoğunun geçmiş SGK kayıtlarında eksikliklerin olduğu ve bu nedenle EYT yasa kapsamına girmedikleri anlaşılmıştır. EYT yasa kapsamında emekli olmaya hak kazanan kişinin öncelikle 8 Eylül 1999 öncesinde işe giriş kaydı olması ve sigorta türünü göre belirlenen prim gün sayısı olması gerekmektedir. Yaş şartı kaldırılmıştır. Bu nedenle bu hafta yayınlamak için hazırlamış olduğum yazıyı değiştirerek çalışanların geçmiş dönemlere ait varsa işlenmemiş çalışma dönemlerine dair hizmet tespiti davası ile ilgili aydınlatıcı bilgi verme ihtiyacı doğmuştur.

Hizmet tespiti davası; sosyal güvenlik kurumuna hizmet süreleri eksik bildirilen, sürekli çalışmasına rağmen işe giriş çıkış yaptırılan, SGK girişleri geç yaptırılan veya sigortasız çalıştırılan işçilerin işverene karşı açacağı dava türüdür.

Hizmet Tespit Davasının Hukuki Dayanağı Nedir?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 86. Maddesinin 9. Fıkrasında “Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca  tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır “ denilmiştir. Buna göre sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik ödenen işçi hizmet davası açabilir.

Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre Nedir? Hak Düşürücü Sürenin İstisnaları Nelerdir?

Sigortaya işveren tarafından ‘‘ hiç bildirilmeyen hizmetler ” için hizmet tespiti davası açma süresi işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren 5 yıldır.

Söz konusu süre hak düşürücü süre olup re’sen nazara alınacaktır. Ancak 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olması kuralının istisnaları mevcuttur.

Hak Düşürücü Sürenin İstisnaları Nelerdir?

İstisnalardan ilki yönetmelikte sayılan ve SGK’ye verilmesi gereken belgelerden herhangi birinin kuruma verilmiş olması halidir. Söz konusu belgelerden birinin SGK’ye verilmiş olması halinde hak düşürücü süre işlemeyecektir. Bu kapsamda kabul edilen belgeler şunlardır:

İşe giriş bildirgesi 

•Dört aylık sigorta primleri bordrosu 

•Aylık sigorta primleri bildirgesi 

•Sigortalı hesap fişidir.

Diğer istisna hali ise kurumca işçinin, işveren yanında iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı tespit edilmesi halidir. Bu haller;

•Müfettiş durum tespit tutanağı ya da tahkikat raporlarıyla çalışma tespit edilmişse,

•Asgari işçilik incelemesi neticesinde işverenden sigortalının primleri Kurumca icra yoluyla tahsil edilmişse,

•İşveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalıdan sigorta primi kestiğini açıkça gösterdiği halde sigorta primini Kuruma yatırmamışsa,

•Sigortalı durumunda iken memurluğa geçmiş olursa, işe giriş bildirgesi Kuruma süresinde verilmiş; fakat bordrosu ve primi SGK’ye intikal ettirilmemişse,

•İşçilik haklarına ilişkin aynı döneme ait kesin hüküm niteliğini taşıyan yargı kararlarının mevcut olmasıdır.

Söz konusu hallerde hizmet tespit davasında 5 yıllık hak düşürücü süre işleyemeyecektir.

18 Yaş Altı Kişilerin Çalışmaları Hizmet Tespit Davası Konusu Olabilir mi?

Uygulamada 18 yaşın altında geçen çalışmalar da hizmet tespit davasına konu olmaktadır. Küçüğün 18 yaşın altında çalışması, salt yaş küçüklüğü nedeniyle, iş sözleşmesini geçersiz sayılamaz. Bu çalışmaların çıraklık sözleşmesi hükümlerine göre yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır. Görülen işin niteliği, kapsamı, günlük çalışma süresi göz önünde tutularak, gerçekten bu yaşlarda iddia edilen işin görülüp görülemeyeceği de dikkate alınarak değerlendirme yapılacaktır.

Özetle sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin SGK’ye verilmesi ya da çalışmaların kurumca tespit edilmesi halinde; SGK tarafından öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyecektir.

Hizmet tespit davası, kişinin lehine sonuçlanırsa, işçinin talep ettiği yıllar içerisindeki sigorta primleri ve bu dönemde işleyen yasal faiz işveren tarafından işçiye ödenir. İşveren aynı zamanda bu dönem içerisinde vergi dairesine ödenmeyen gelir vergisini de ödemek zorundadır.

Konuyla ilgili karşılaşabileceğiniz mağduriyetler ve süreçle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamamak adına konu hakkında bir avukattan destek almanız büyük bir önem arz etmektedir.

Önümüzdeki hafta EYT veSigortalılık Başlangıç Tarihinin Tespiti Davası konusunu ele alacağız.