Bir dost sohbetinde ilçe dışında yaşayan Kıymetli ve değerli bir hemşehrimizin ilçe adına düşüncelerini bizimle paylaştılar.
Bende düşüncelerini siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.
Bir ilçenin belediye meclis üyesi olan değerli kardeşimiz ve babası eğitim camiasından Kıymetli büyüğümüzün ilçemiz adına yaptığı öneriler şahsen benim için çok değerliydi.
Mesleğinin gereği olarak önerileri şu şekilde;
Yıkılan beton molozlarının, dolgu sahasında dolgu malzemesi olarak kullanılmasından ziyade öncelikle ekonomimize katma değer katabileceğini düşündüğü beton malzemelerini çakıl kırma ya da taş ocağı olarak bilinen ocakta öğütülerek beton ve asfalt alt dolgu malzemesi olarak kullanılmasının ilçe ve ülke ekonomisine katkısının olacağını belirterek Sayın Belediye Başkanımıza bir öneri olarak bizim aracılığımız ile iletmek istedi.
Kıymetli hemşehrimiz aynı şekilde ilçe merkezindeki yollardan sökülen parke taşların kullanılmadığını belirterek bu parkelerin çakıl kırma ocağında kırılarak geri dönüşümünün sağlanabileceğini hatta bu sayede belediyeye ekonomi olarak girdi sağlamanın mümkün olduğunu ifade ettiler.
Diğer yandan ise birçok belediyenin çöpleri ayrıştırarak belediyelerine ekonomik girdi sağlanabildiğini ifade ettiler. Bu durumun belediyemiz adına bir artı yaratacağı kanaatinde olduklarını belirttiler.
Ayrıca 1999 öncesi yapılan binaların yeterlilik ömürlerini tamamladıkları için gözden geçirilmeleri gerektiğini ifade ettiler. Bu binaların aynı zamanda da insan sağlığı açısından tehlikeli olduğunu belirterek olası bir depremde tamamen olmazsa da kısmen beton yığınına dönüşeceği bilimsel olarak kanıtlanmış olması nedeniyle tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söylediler.
Bunlar bizim değil mesleğinde birçok seviyeye gelmiş bir hemşehrimizin ilçemiz adına yapılması gerekenler olarak bir öneri olduğunu tekrar belirtelim.
Belki aklınıza neden kendileri iletmedi sorusu gelebilir, bende aynı soruyu sorduğumda cevaben yılda bir kez silahı rahim yaptıkları için zamanlarının kısa olması nedeniyle, çok istemelerine rağmen zaman yetersizliğinden görüşmeyi gerçekleştiremediklerini de ifade ettiler.
Ne demişler “elçiye zeval olmazmış”.
*********************
Herkes Ayrı Telden Çalıyor!
Vakfıkebir’de ve ilçe siyasetinde çalkantılı bir hafta geçirdik.
İlçe bağımsız Belediye Başkanı Sayın Fuat Koçal, AK Parti saflarına katıldı ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından parti rozeti takıldı.
Çalkantının gerekçesi ise biz bağımsız başkan adayı olarak oy verdik. Neden partiye geçti, biz AK Partiye oy vermesini bilmez miydik vs.vs.
Bunda ne başkan nede başkaları öyle bir şey söylediğini hatırlamıyorum.
Her kes düşüncesinde özgürdür. Kimse kimsenin iradesine gem vuramaz. Çünkü ne şahıs olarak ne de toplum olarak bunu hazmetmemiz mümkün değil ki bunun örnekleri siyasi tarihimizde mevcut.
Hatırlarsanız 80 darbesi sonrası yapılan ilk seçimlerde askeri rejimin vatandaşları hangi partiye yönlendirmek istemelerine rağmen halkımızın tercihleri tamamen tersi olmuştu. Bu günde böyle olur yarında.
Başkan Koçal, yazılı basına verdiği özel röportajda; “beni seven insanlar bana oy verenler zaten bu tepkiyi göstermiyor” serzenişinde haklı olarak durum tespiti yaptı.
Başkan Koçal durum değerlendirmesi yaparak komu oyunu da bu konuda şu şekilde bilgilendirdi;
Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Bu devlete nasıl bir sadakatle bağlı olduğumuzu, memleketimizin, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ne kadar bağlı olduğumuzu, bu vatanı ne kadar çok sevdiğimizi, bu millet için yapamayacağımız hiçbir şeyin olmadığını millet biliyor zaten. Dolayısıyla burada çok farklı şeyler söyleyip de insanları üzmeye gerek yok. Bu konuda çok fazla da konuşmaya gerek yok. Yani tepkileri anlıyorum ama zamanla bunlara vereceğimiz cevap şudur. Yapacağımız hizmetler, zaman geçtikçe onlar da bu konuyu anlayacaklar.
Hizmetleri gördükçe bu tepkilerinden vazgeçeceklerini düşünüyorum. Birbirimizi üzmeye, kırmaya gerek yok.
Vakfıkebir için el ele, gönül gönle vermek zorundayız. Bunu hep söyledik zaten. Vakfıkebir hep bu dedikodulardan, araya nifak sokmalardan kaybetti. Biz yeni bir sayfa açtık dedik, evet o sayfayla devam ediyoruz. Bu yeni bir sayfadır. Vakfıkebir'in önünde set olarak duran bir takım anlayışları ortadan kaldırmış olduk.
Tabi ki el ele vermek konusu çok önemli. Burada herkes ayrı telden çalıyor. Bir gün de insanlar yapıcı bir şey söylesin, güzel bir şey ortaya koysun. Burada birkaç tane Vakfıkebir'in huzurunu bozmak isteyen insanlar var. Bu insanları Vakfıkebir tanıyor zaten. Bunlara prim vermedi, bundan sonra da vermeyecek. Onun için el ele, gönül gönüle Vakfıkebir'e hizmettir bizim amacımız. Bu hizmette daim olalım. Bu hizmette birlik beraberlik içerisinde olalım. Bu hizmette elle verelim. Mesele budur diyerek meseleye son noktayı koyduğunu düşünüyorum.
Artık bundan sonra yarayı kaşımanın hiç kimseye faydası olmayacak. Özellikle Vakfıkebir’e de çok zararı olacak.