Vakfıkebir’de, İlçe Müftülüğü tarafından ‘Mevlîd-i Nebî Haftası’ etkinlikleri kapsamında ‘Peygamberimiz ve Gençlik’ konulu konferans düzenlendi.



Diyanet İşleri Başkanlığı Bolu Eğitim Merkezi Müdürü Zeki Yavuzyılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Kaymakam Mesut Yakuta, Trabzon İl Müftüsü Osman Aydın ve İl Müftü Yardımcısı Hadi Keskin, İlçe Emniyet Müdürü Fahrettin Sadullahoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Samim Aksoy, Çarşıbaşı İlçe Müftüsü İbrahim Görmüş, bazı okul müdürleri ve daire amirleri ile ilçe müftülüğü personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
 
Sabri Bahadır Kültür Merkezi salonunda düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından Vakfıkebir Merkez Yeni Camii Müezzin Kayyımı Muhammet Saka'nın Kur’an-ı Kerim tilâveti ile başladı.
İlçe Müftüsü Köksal; “Kur-an Allah ile kul arasındaki münasebeti düzenleyen ilâhi kitaptır”
Açılış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal; “İslâm dini insanları kendi arzu ve istekleriyle iyiliğe, hayra götüren ilâhi bir sistem olarak tanımlanır. Kur’an da bu sistemin ana kaynağı, Allah ile kullar arasındaki münasebeti düzenleyen ilâhi kitaptır. Kuşkusuz Allah ile kullar arasında bir iletişim var ve bu iletişimin sağlıklı yürütülebilmesi de esastır. Bunun bir inkıtâya uğramaması için insan unsurunun ikna edilmesi şarttır. Yüce Allah Kur’an’da, baştan sona kadar insanı ikna etmek için aklına, duygularını harekete geçirmek için de ruhuna hitap eder. Kur’an şüphesiz insana Allah’ın son hitabıdır. İslâm’ın temel başvuru kaynağı olan Kur’an’ın birçok yerinde, Yüce Allah insanı ikna etmek için yeminle-kasemle cümleye başlar. Hayatın her alanını ilgilendiren, insanın aklını ve duygularını harekete geçirmesi gereken ilâhî mesajın Yüce Allah’tan insanlara indirilen bir kitap olduğu unutulmadan, mukaddes kitapla ilgilenmenin süreklilik arz eden bir amel olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekiyor” dedi.
Bu tür anma programlarının asıl gayesinin, anmaya değer Peygamberimiz (sav)’in topluma kattığı değeri anlamaya ve O’nu anlatmaya çalışmak olduğunu belirten İlçe Müftüsü Köksal, başta Kaymakam Mesut Yakuta, İl Müftüsü Osman Aydın ve Bolu Eğitim Merkezi Müdürü Zeki Yavuzyılmaz olmak üzere programa iştirak eden, programın hazırlanması ve icrasında emeği bulunan herkese teşekkür etti.
Ardından, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 2018 yılı ‘Mevlid-i Nebi Haftası’ anısına hazırlanan sinevizyon ilgiyle izlendi.
VAKFIKEBİR ÖRNEK BİR İLÇE
Programda kısa bir selamlama konuşması yapan Trabzon İl Müftüsü Osman Aydın ise, “Rebîu’l-Evvel ayının içerisindeyiz. Köy, ksaba ve her yerde farklı bir rüzgâr esiyor ki bu rüzgâr sevgili Peygamberimizin rüzgârıdır. Sizler peygamber sevgisi için evlerinizden çıkıp buraya kadar geldiniz. İnşaallah bunun karşılığını da göreceksiniz. Örnek ilçe olan Vakfıkebir ilçemizde böyle heyecanlı bir topluluğu karşımda gördüğüm için Rabb’ime hamd ediyorum, sizlere de teşekkür ediyorum” dedi.
İlçe müftülüğünün faaliyetlerinin görsellerle anlatıldığı slâyt sunumun ardından kürsüye davet edilen Bolu Diyanet Eğitim Merkezi Müdürü Zeki Yavuzyılmaz, ‘Peygamberimiz ve Gençlik’ konulu konferansını sundu.



GENÇLİK ÇOK ÖNEMLİ; ÇÜNKÜ ALANI DA ÇOK SATANI DA…
‘Mevlîd-i Nebî Haftası’ nın bu yıl ki ana temasının “Peygamberimiz ve Gençlik” olduğunun altını çizen Zeki Yavuzyılmaz konuşmasında; “Gençlik yılları insanların hayatında en önemli dönemlerdir. Hz. Peygamber (sav)’in davası gençler üzerinde yürümüştür. Gençlerimizin, peygamberimizi iyi tanıması, bizim de iyi tanıtmamız gerekiyor. Gençlik çok önemlidir, çünkü alanı da çok satanı da. Günümüzde genç olmak ta çok zordur. Genç bir nüfusa sahibiz. Ama genç kimdir? Kime genç denir? Denilir ki; ‘Genç, karşılığı âhirette görülecek bir iş teklif edildiğinde tereddütsüz ‘ben varım, ben yapabilirim’ diyendir. Dolayısıyla hepiniz gençsiniz; âhirette karşılığı görülecek bir programa iştirak ettiniz. Gençliğe fiziki açıdan değil rûhî açıdan bakmak gerekir. Üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle; ‘İşte bütün meselem, bir meselenin başı; bir genç istiyorum gençlikte köşebaşı’ Yani ‘kim var!’ denildiğinde, sağına ve soluna bakınmadan, ‘ben varım!’ cevabını verecek ve ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur!’  duygusuna sahip, köşe başlarını tutacak bir genç. "Zaman bendedir ve mekân bana emânettir!" şuûrunda gençlere ihtiyacımız var” sözlerine yer verdi.
SOSYAL MEDYA UYARISI!
Özellikle gençlere sosyal medya kullanımı ve uyuşturucu konusunda da önemli uyarılarda bulunan Yavuzyılmaz; “Son dönemlerde ‘sosyal medyada genç olmak’ diye bir derdimiz var. Gençlerimiz internet ve sosyal medyada sıkıntılı zamanlar geçiriyorlar, vakitlerinin çok önemli bir kısmını burada harcıyorlar. Bu akıllı telefonlar çok faydalı bir iletişim aracı ama bu akıllı cihazları akıllı kullanmak gerekir. Peygamberimiz buyuruyor ki; “Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.” Bu hadisi bugün nasıl anlamamız lazım? ‘Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa ya hayırlı şeyler yazsın, paylaşsın ya da bundan uzak dursun.’ Bu hadisi bugün böyle anlayacağız, başka türlü anlayamayız. En mahrem şeyleri sosyal medyada paylaşmanın dini ve ahlâkî bir yönü yok. Efendim, ‘tıklanma rekorları kırıyor’ filan; aynen Tekâsür sûresinde olduğu gibi; “Çoklukla övünme yarışı sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.” Yani sizi çokluk, çok tıklanma helak etti. Tâki kabirlerdeki ölüleri saymaya kadar da vardı bu işler. O nedenle bu sosyal medyayı dikkatli kullanınız” uyarısında bulundu.
HARAMLAR VE UYUŞTURUCU UYARISI!
“Hiçbir haram, hiçbir günah bir defa dahi olsa denenmeye değmez” diyen Zeki Yavuzyılmaz; “Gençler! Uyuşturucuyu bir denerseniz bir daha kurtuluşunuz yok. Onun için hiçbir günah, hiç bir haram bir defa dahi olsa denenmeye değmez. Hiçbir günah devamlı işlendiği müddetçe küçük günah olarak kalmaz, büyür. Hiçbir büyük günah ta istiğfar edildiği müddetçe büyük günah olarak kalmaz, silinir. Günah kime karşı işleniyor? Cenab-ı Hakk’a karşı; o halde O’na karşı işlenen hiçbir günah küçük görülemez” ifadelerine yer verdi.
ŞANLI BİR TARİHE SAHİBİZ
Şanlı bir tarihe sahip olduğumuzu da hatırlatan Yavuzyılmaz konuşmasında; “Büyük mezarlar üstünde büyük devletler kurulur. Büyük mezarları olmayanların büyük devletleri de olmaz. Şanlı bir tarihe sahibiz. Genç kardeşlerim! Üç tane kimliğimiz var, unutmayalım; birincisi, şahsi kimliğimiz; kaybetmeyiz ama kaybedersek bile yenisini çıkarırız. İkincisi milli kimliğimiz; mensup olduğumuz ülke, millet; savunuruz, öğünürüz. Allah ecdadımızdan razı olsun, bu toprakları bize vatan olarak bıraktılar. Üçüncüsü ise Müslümanlık kimliğimiz; bizi buraya getiren peygamber ümmeti olma kimliğimiz. Bizi biz yapan milli ve manevi kimliğimize sahip çıkmalıyız, kıymetini bilmeliyiz” hatırlatmasında bulundu.
GENÇLERİMİZ BÜYÜK SÖZÜNE VE BÜYÜKLERİN TECRÜBELERİNE ÖNEM VERMELİ
Gençlere, büyüklerin tecrübe ve deneyimlerine çok önem vermelerini ve onları dinlemelerini de özellikle tavsiye eden Yavuzyılmaz, Erzurumlu Merhum Avlarlı Efe’nin sözlerine atıfla;  ‘Aman söz tut, heman söz tut.’ Gençlerimiz büyük sözüne ve tecrübelerine önem vermeliler. Aklı tarif edenler; ‘Akıl seni ilgilendirmeyen şeylerden alıkoyuyorsa akıldır’ derler. Yaşlılarımızın tecrübeleri fazladır. Tecrübeler zaman alan önemli kazanımlardır. ‘Bana bir şey olmaz’ demeyin. Yaşlılık yüksek bir dağa tırmanmaya benzer. Yükseldikçe nefesin daralır ama ufkun genişler. Olaylara bakışın değişir. Güzel bir söz vardır; ‘Yaşlılar yapabilse, gençler de anlayabilse dünyanın şekli değişecek. Gençlerimiz ‘anlaşılmıyoruz’ diyebilirler ama anlaşılıyorsunuz, bunu iyi bilin. Sevgili gençler! Edebi zevkleriniz, sanatınız, hobileriniz olsun” sözlerine yer verdi.
Sunuculuğunu İmam Hatip Yahya Çolakoğlu’nun yaptığı programda konuşmacılar, tüm öğretmenlerimizin ‘24 Kasım Öğretmenler Günü’ de kutladı; hayatta olanlara sağlık-afiyet, vefat edenlere rahmet niyazında bulundular. Program, Kaymakam Mesut Yakuta’nın Zeki Yavuzyılmaz’a çiçek takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.