Vakfıkebir’de neler neler oluyor…

Ocuyum, bucuyum, şucuyum…

Yeni söylemler türedi ve devam ediyor…

İnsanlar neden kendilerini yüksekten görür ki…

Birkaç ay önce “KOLTUK ZEHİRLENMESİ” diyerek bir yazı yazmıştım…

Bu koltukların gelip geçici olduğunu ve insanlara daha iyi, en iyi hizmetin gelmesi için devlette çalıştığını dile getirmiştik…

Devlet memurları ne için görev alırlar?

İnsanlara daha iyi, en iyi hizmetin gitmesi ve yardımcı olmaları için…

İnsanlar koltuğa oturduklarında 90 derece dönebiliyor.

Halk dilinde dönek ve koltuk zehirlenmesi olarak adlandırılır…

Güzel güzel atanmışsın, o koltuğu yakışır şekilde insanlara yardımcı olsan, güzel güzel insanların işlerini yapsanız kötü mü olur be kardeşim…

Tabii ki iyi olur ama anlayana…

Şimdi ise o koltuklar bitti, yanındaki kalfalar başladı…

Kalfalık, çıraklık, ustalık ve usta öğreticilik diye gidiyor…

Acaba bu Vakfıkebir’de daha neler neler göreceğiz…

Bizim gördüklerimizi ve duyduklarımızı herkeste görüyor ve duyuyor…

Ama yaşanılanı herkes bilmeyebilir…

İşleyişi herkes bilmeyebilir…

Buradaki amacım kimseyi küçümsemek değil, işleyişin değişmesi ve yoluna girmesidir…

Herkes bir adım atarken, arkadan gelecek adımı iki kez düşünmelidir…

Yanlışa yanlış, doğruya doğru…

************************

Bu ay gelen elektrik faturalarını öpüp alnımıza koyalım…

Bir sonraki ay gelecek olan faturalar, tam zamlı olarak karşımıza çıkacak…

350 TL gelen fatura, bu ay 650 TL civarında geldi.

Önümüzdeki ay gelecek olan faturayı 650 TL beklerken, bir anda 1000 TL olması çok mümkün…

Ayağını yorganına göre uzat, devri başladı ama nasıl başladı…

Herkesin öyle bir gideri var ki, bu devirde neyi kısacak…

Evde mum ışığı, su kullanımı %50, evlerde yemek çok az yapılacak, market ve manav %75, hep azalacak…

Esnaf asgari ücret mi düşünsün, elektriği mi düşüsün, gelen artışları mı düşünsün…

Esnaf bu durumda neyi düşünecek…

Esnafta iş, güç kalmadı…

Hiç kimse bir şey satamıyor.

Satamadığı gibi gelen maaş, vergi, sigorta, elektrik, su, kira vs. ödemelerini nasıl yapacak…

Esnaf kredinin, esnafa kullandırmış olduğu kredi meblağının artması gerekir.

Esnafta iş yokken bu insanlar nasıl mücadele edecek…

Her şey %150 gibi artmışken, bu kredi meblağı neden artmıyor…

Hükümet, esnafı için bir kredi desteği de verebilir…

Esnafın durumunu görenler, esnafa destek olmak zorundalar…

İyi günde, kötü günde derler ya, aynı bu misal.

Geçmişte bir nebze iyiydik, şimdi kötü durumdayız.

Bu durumda da hükümet esnafa desteği açıklayacak ve yanında olduğunu hissettirecek…

Eğer destek olunmazsa, bu esnaf batıp gidecek…