Peygamberimizin vefatından sonra, dinde büyük tahribatlar yapıldı. Pek çok uydurma hadisler ve kurallar çıkartıldı. Bazı ayetler hakkında, bunların hükümleri kalktı, şimdi geçersizdirler dediler. Bilhassa ehli kitapla ilgili olumlu pek çok ayetleri görmezden geldiler, şimdide bu şekilde düşünenler vardır.

   Nesih, bazı ayetlerin hükümlerinin kalkması veya başka bir hükmü değiştirmesi değildir. Arapçada değiştirme ve kaldırma kelimesi nesh değil de meshdir. Nesih kelimesini, R.İsfahani, Kuran sözlüğünde 2/106. İle açıklıyor, “Allah, bir ayeti yürürlükten kaldırırsa veya unutturursa, ya aynısı bir ayet ile veya başka daha iyi bir ayetle o ayetin yerini doldurur.” Yoksa birinin diğerini tamamıyla imha ve yok etmesi demek değildir.

    Kuran ve hadislerde, İslam en üstün dindir, diğer dinleri tamamıyla ortadan kaldırdı şeklinde bir yazı yoktur. Yahudilerin Tevrat ile Hıristiyanların İncil ile Müslümanların Kuran ile amel etmelerinin gerekliliğini bildiren çok ayetler vardır (Maide 45-48). İslam, vahiyle gelen bütün dinlerin ismidir, zamanı ve yeri gelince her ayetin hükmü mutlaka uygulanacaktır. Onun için insanlık dünyasında birçok değişik şeriatlar ve hak mezhepleri olmuştur. Bazıları, hak bir olur, nasıl farklı, farklı doğrular olabilir diyorlar. Su içmenin hükmü kişilere göre değişir. Diyaliz hastalarına mekruhtur az içmeliler, yaralanmış ve çok kan kaybetmiş hastalara haramdır, doktorlara danışmadan içerlerse ölürler, normal insanlara helaldir içebilirler, su içmenin hükmünün farklı olması gibi, dinlerdeki bir hükmün de değişik uygulamaları olabilir.

    Zaman, zemin ve ilmi altyapıya göre nesih olur yani kutsal bir kural, belli bir vakte kadar askıya alınıp hükmü uygulanmayabilir, hepten kaldırılmaz. Çünkü vahiy hükümleri ezeli ve ebedi ve zamanlar üstüdürler, zamana bağlı olmazlar, zaman kavramı bizim içindir. Bir vadi düşünelim, vadinin sol tarafındaki dağın arkası geçmiş, sağ tarafındaki dağın arkası ise gelecek ve vadinin içi ise şimdiki zaman olsun. Bizler vadinin içinde, yalnız bulunduğumuz zamanı görür ve biliriz. Geçmiş ve geleceği bilemeyiz ve göremeyiz fakat uçakla yüksekten bakan birisi, geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanı birden görebilir. İşte Allah’ın bilmesi peygamberler ve kutsal kitaplardaki zaman kavramı bunun gibidir. Yoksa ben geçmiş ve geleceği bilemiyorum deyip, kutsal kitaplara sadece insanların malumatlarına göre bakamayız. İlahi emirlerdeki iyilik, doğruluk ve güzellikleri sadece bize göre değildir, çünkü insan aklı bütün ilahı kuralları tamamen kavrayamaz, ilmin ilerlemesi ile bazı kavramlar anlaşılabilirler.  Allah emreder güzel, iyi ve doğru olur, yasaklar çirkin olur. Yani güzellikler emre göre, çirkinliklerde nehye göredir. Bazı hocalar, yanlış olarak Hıristiyan ve Yahudi devletlerinin emperyalist politikalarını ve kiliselerin yanlış yorumlarını, ilahi kitapların emri gibi görüp, yorumlama yapmadan ehli kitap düşmanlığı, yabancılarda, Müslümanların hatalarını İslam’a mal ederek İslam düşmanlığı yapıyorlar.

OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39 VAKFIKEBİR - TRABZON