Matematikte doğru ve ters orantılar vardır, mesela bir kalem iki lira ise, iki kalem dört lira olur, kalem sayısı artarsa para da, buna doğru orantı denir. Bir bahçeyi on kişi bir günde belliyorsa, çalışan insan sayısı beşe düşürülürse bu sefer günde kazırlar.

Son 20 yılık dönemde, Türkiye’de cami, kuran kursu ve imam hatip gibi dini eğitim veren yerlerin sayısında büyük artışlar oldu, yazın camilerde öğrencilere dini eğitim veriliyor, elbette bunlar güzeldir.  Bu artışlara karşılık, çocukların ahlaklarında da düzelme olmalıdır. Bir yerde din eğitimi varsa, o yerlerde namaz kılanlar, oruç tutanların ve ahlaklı gençlerin sayısında artma beklenir. Ahlakı çöküntünün nedeni, din eğitimini Allah rızası için, halis bir niyetle yapılmayıp, manevi değerlerin siyasete alet edilmesi, din ile siyasetin iç içe olması ve din eğitimi orta çağdan kalma, köhne yöntemlerle yapılmasıdır.

Kuran’da Allah, ey insanlar, ey iman edenler şeklinde hep insanı hedef alıyor ey devlet demiyor. Demokratik ülkelerde hedef insandır ve her şey insan içindir, geri kalmış ülkelerde ise her şey kutsal devleti, kendi insanlarına karşı korumak içindir. Birileri dini çıkar kapısı yapacak veya yanlış yollara sapacaktır.  Bunlar olmasın diye din devlet kontrolüne verilmez. Bazen elektrik çarpabilir, elektrik çarpmasın diye karanlıkta kalınır mı?  İşte devlet kontrolündeki dinde, camiler ve okulların sayısı artarken ters orantılı olarak namaz kılan oruç tutan ahlaklı gençler sayısı azalıyor.

Allah, bütün mahlûkatı yaratıp, hayat şartlarını öğreterek bu dünyaya göndermiştir. Mesela ördek yumurtadan çıkar çıkmaz hemen suya koşar yüzmeye başlar. Demek ki o hayvana, dünyaya gelmeden önce yüzme şartları öğretilmiştir.  İnsan ise, ancak 15 yılda ancak doğruyu yanlışı öğrenir, bir ömür boyu bile hayat şartlarını öğrenemez. Demek ki insanın bu dünyaya gönderilmesinin gayesi, ilimle olgunlaşıp, gelişerek kemale ermek ve yaratanını tanımaktır, ilim olmadan imanı inkişaf olmaz. İslam âleminin ayağa kalkışı da ancak ilimle olur, tarihte kurduğu medeniyetleri hep ilimi sayesinde geliştirmiş ve olgunlaştırmıştır. İlimsiz Allah’ı tam tanıması ve bilmesi de mümkün değildir. Ebu Cehil de Allah diyordu, önemi olan nasıl bir Allah inancı tasavvur ettiğindir. Ben valiyim demekle vali olunmaz, taşa altın demekle taş altın olmaz. Bir insan devamlı devlet, devlet derse mi devleti iyi tanır yoksa devletin çeşitli kademelerinde çalışarak devletin işleyişini mükemmel bilse mi devleti daha iyi tanır.  Allah’ın sonsuz ismi vardır ve fen bilimlerinden her biri Allah’ın bir ismidir. Mesela tıp ilmi Allah’ın şafi isminin tecellisidir. Elbette Ya Şafi, Ya Şafi demeli fakat tıp ilmini okuyup, aletlerini, kitaplarını bilen, ameliyat yapan, laboratuarları kullanabilen, hastalıkları tanıyıp tedavi eden Allah’ın Şafi ismini daha iyi bilir ve anlar. Yani Allah’ı sadece isimleri ile zikredenin imanı taklidi, ilimle okuyarak Allah’ı zikredenin imanı tahkikidir. Dinimiz bize, okuyarak ne kadar çok delil elde edersen Allah’a imanın o kadar artar ve iman ancak okumakla kemalini bulur der. Aksi halde taklidi bir iman, namaz boynumun borcu hırsızlık cebimin harcı fikrini telkin eder. İşte bu şekildeki insanlarla çevremiz doludur. Sözünde durmaz, borcunu ödemez, emanete hıyanet eder, aldığını vermez vs. Eğer İslam âlemi ezberci eğitimden vazgeçip, din ve fen ilimlerini aynı ehemmiyette nesillerine öğretirse o zaman selamete çıkar. Bir Müslüman, benim beldemde fen lisesi yok deyip onların olması için çalışırsa tünelin üçündeki ışık görüntü demektir.

Kısaca okullarda din derslerinin içine pozitif bilimleri, pozitif ilimlerin içine de Kuran’ı yani din ilimlerini katarak eğitim verirsek selamete çıkarız. Bu zamanda düşmandan korunmak için her köye bir kale yapıp insanları içine doldurmak, düşmanın onları kolayca yok etmesine zemin hazırlar. Düşman 100 bomba ile yok edeceği köyü bu sefer bir bomba ile halleder. Her zamanın bir hükmü bir cihat şekli vardır, bu zamanın cihat şekli din ilimleri ile fen ilimlerini yoğurarak öğrencilere vermektir. Fen ilimleri aklı, dini ilimler kalbi aydınlatır. İnsana her iki ilim de lazımdır ki iki kanatlı kâmil bir insan olsun.

OSMAN KOYUNCU 0535.760.48.39 VAKFIKEBİR –TRABZON