Bazı önemli olaylar karşısında beklentileri yüksek olanlar hayal kırıklığına uğrayınca hemen Bor’un Pazarı’na sarılırlar…

‘Bor’ denince aklımıza hemen çok değerli bir maden mi, yoksa bir yerleşim merkezi mi gelir?

Aslında ‘Bor’, bir ilçedir ve burada bor madeni de pek bulunmaz...

‘Bor’, Cumhuriyet döneminde idari bölümlerin yeniden düzenlenmesi sonucu ilçe yapılarak Niğde’ye bağlanmıştır.

Daha doğrusu ‘Bor’, Hititçe ve Frigçe’de bulunan ‘Boris’(Asil, boyun eğmeyen)  kelimesinden bir alıntıdır bilindiği kadarıyla...

Bor’un Pazarı sık sık gündem olsa da; acaba öykünün gerçeğini ne kadar biliyoruz?

Bor’un Pazarı neden geçiyor ve eşeği neden Niğde’ye sürüyoruz!

Geçti Bor 'un Pazarı Sür Eşeğini Niğde'ye sürüyoruz?

Başlayalım öyleyse:

Bor'un pazarı Salı günleridir…

Bir gün önceki Pazartesi günü, Bor’un Pazarı’na hazırlık günü olup, yöresel deyimle Deri Pazarıdır...

Asıl Pazar gününe de Ulupazar denir.

Deri Pazarı günü, otuz-kırk kilometre uzaktan gelecekler ve Salı günü pazara yetişeceklerin hazırlık günüdür.

İlçeye, bu deri günü gelenler, ertesi günün yoğun işlerinden bir kısmını görmeleri bakımından önemlidir...

Hazırlık günü çalışmaları ayrıca yaz ve kış mevsimine göre değişiklik de gösterirdi.

Sonbaharın yazdan kalma bir günü, erken saatlerde, kırk kilometre uzaktaki köyünden çıkan bir pazarcı, Bor'un bağlarına girdiğinde, ikindi zamanıdır.

Pazarcı, yıkılmış kerpiç duvardan içeri girerek Pınarbaşı Mevkii’ndeki, Tütüncü Hasan'nın Bağı’nda mola verir.

Eşeğini de dinlendirmek için sırtındaki yükü yere indirir ve yüke sırtını dayayıp da pazardan alacaklarının hesabını yaparken, içi geçer ve derin bir uykuya dalar...

Eşeği ise önündeki yiyecekleri çoktan bitirmiş, bağlı bulunduğu ağacın kabuklarını kemirmeye başlamıştır.

Deri Pazarı Günü’nün ikindi zamanı başlayan uyku gece de sürdüğü gibi, Ulupazar Günü’nün; yani Salı gününün ikindisine kadar uzanır...

Yirmi beş saatlik bir uykudan uyanan pazarcı, halinde bir değişiklik hissetmeden şehrin yolunu tutar.

Tutar ama yollarda bir başkalık vardır.

Pazara gidenlere rastlayacağı yerde, pazardan dönenleri görür.

Dönen bir pazarcıya merakla sorar:

Neden Ulupazarı’nı yapmadan dönüyorsunuz?

Pazarcı, ertesi günün Niğde Pazarı’nı işaretle; “Geçti Bor'un Pazarı, sür eşşeğini Niğde 'ye babalık!”  der...

Sürç- u lisan var ise affola!