Vakfıkebir Fen Lisesi Pansiyonu Konferans Salonundaki seminere Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı, Kamu Hukuku Bölümü Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Soner Demirtaş ile Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü öğretim Üyesi Dr. Betül Kalyoncu tarafından verilen seminere Vakfıkebir Kaymakamı Dr. Hacı Arslan Uzan, daire amirleri ve kurum çalışanlarıyla, din görevlileri, öğretmen ve öğrencilerin katıldığı programda konuşmacılar "İnsan Hakları" bağlamında; Uluslararası düzeyde insan hakları ve bu hakların korunması noktasında atılan adımlar, kurulan teşkilatlar, bireysel ve evrensel düzeyde bireyin haklarının korunması, bireysel ve devletlerarası düzeyde başvuru ve yargı süreçleri ile ceza hukuku bağlamında; kişi hak ve özgürlüklerinin korunması, hak ve özgürlüklerin sınırları, adil yargılanma hakkı, yargılama süreçleri, devletin ve bireyin güvenliği ve Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelere ilişkin konularda bilgilendirmede bulundular.

DOKTOR EROL’UN BÜYÜK BAŞARISI DOKTOR EROL’UN BÜYÜK BAŞARISI

“KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİN KORUNMASI”

10 Aralık 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi BM Genel Kurulu'nun kabul edildiğini belirten Dr. Betül Kalyoncu konuşmasında insan hakları kavramının insanların sadece ve sadece insan olmalarından kaynaklanan haklar olduğunu belirttikten sonra insan haklarının ne şekilde sınıflandırıldığına değindi. Konuşmacı Dr. Kalyoncu, ayrıca uluslararası düzlemde Birleşmiş Milletler Örgütü’nün İnsan Hakları Evrensel Bildirisi öncülüğünde insan hak ve özgürlüklerini koruma altına alınmasına yönelik faaliyetleri bulunduğu belirtti. Bölgesel düzlemde Avrupa, Amerikan ve Afrika insan hakları sistemlerinde yer alan ve insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla kurulan koruma mekanizmalarına değinen Kalyoncu, söz konusu koruma mekanizmalarının faaliyetlerini özetledi.

İnsan hakları ile caza hukuku ilişkisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Öğretim Üyesi Soner Demirtaş konuşmasında şu hususları vurguladı: Türk Ceza Kanununun 1. maddesine baktığımızda burada ceza kanunun amaçlarından biri olarak kişi hak ve özgürlüklerinin korunması olduğu vurgulanır. Bir taraftan kanun ile kişi hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlanırken diğer taraftan yine ceza kanunu ile birlikte hak ve özgürlüklere çok ağır ve derin bir şekilde müdahalede bulunulmaktadır. Ceza kanunları bu kadar ağır müdahalede bulunduğundan dolayı insanların adaletsiz ve haksız bir biçimde ceza ve diğer tedbirlere maruz kalmaması amacıyla başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan hakları sözleşmesi gibi uluslararası belge ve sözleşmelerde insanları keyfi uygulamalara karşı güvence altına alan hükümlere yer verilmiştir. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hak ve özgürlükler bakımından değerlendirmesini yapan Demirtaş Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde düzenlenen adil yargılanma hakkında da açıklamalarda bulunarak konuşmasını tamamladı.