Vakfıkebir Fırıncılar Derneği Başkanı Davut Kutoğlu ve beraberinde Yönetim Kurulu üyesi Hasan Kutoğlu ile birlikte gazetemizi ziyaret ederek Yazı İşleri Müdürümüz Ahmet Kamburoğlu ile bir süre sohbet ettiler. Başkan Kutoğlu ziyareti sırasında yaptığı açıklamada; un çuvalına yapılan son zamlarla birlikte fırıncı esnafının bitme noktasına geldiğini söyleyerek, bu ramazan için satılacak olan susamlı ve susamsız bide fiyatı için fiyat talebinde bulunduklarını söyledi. Kutoğlu, talep ettiğimiz fiyat son zamlar karşısında hem bizleri hem de vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde talebimiz olmuştur dedi.

“50 SENEDİR BU İŞİN İÇİNDEYİM, BEN HAYATIMDA BU KADAR ZORLANMADIM”

Dernek Başkan Davut Kutoğlu yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; “Biz en son zam aldığımızda unun çuvalı 160 TL. idi. Ekmeği 12 TL yaptık. Şuanda mevcut unun fiyatı devlet desteklemezse fabrikadan aldığımız fiyatı 450 TL dir. O da firmadan firmaya değişiyor. Ben 1 hafta önce un aldım. Firmayı arayıp kaça alacağım diye sordum 450 TL dedi. Fakat şöyle bir uygulama var; 100 çuval toprak mahsulü üzerinden 100 çuvalda ötekinden alırsan ortalama 330 TL’ye gelir. Bende öyle aldım. Yarın ne olacağı belli değil. Pide fiyatları konusunda vatandaşımız pahalı olacak diye tedirgin oluyor. Vatandaş aslında her şeyden haberi var. Niye fırıncıya geldiği zaman bu kadar tedirgin oluyorlar anlamıyorum. 1 ton odun yaklaşık 3 ay önce 300 TL idi. Şimdi odun 1000 TL- 1.200 TL arasında. Bir çuval fındık kabuğu yani 50 kiloluk fındık kabuğu şuanda 150 TL oldu. Maalesef oda piyasada yok.  Bir koli maya 90 TL iken şuanda 280 TL. Poşet 15 TL iken şuanda 35-40 TL. Bir çuval susam geçen sene bu aylarda aldığımız susam 350-400 TL iken şuanda zannediyorum ki 1000 TL. Ramazan da ne olacağı meçhul. Geçen sene 16 TL’ye aldığımız bir koli yumurta bu sene 45-50 TL. Sigorta ve Bağ-kur yükseldi, asgari ücret 4.250 TL. oldu. Peki, sen işçine ne vereceksin. Sigorta 1.750 TL. Hadi diyelim ki! Bazılarımız indirim alıyoruz 1.650 TL. Bir işçinin maliyeti bize 8-9 bin TL. En düşük işçi 5 bin TL. 2 bin TL’de sigortası eder sana 7 bin TL. Yemeği de, bizden ekmeği de, bizden olsa 8 bin TL. İşte maliyetler ve hesaplar ortada. Biz çok mu memnunuz. Size yemin ederim 62 yaşındayım. 50 senedir bu işin içindeyim. Ben hayatımda bu kadar zorlanmadım. Geçen çocuğum kredi çekerek işçilerin maaşlarını ödedi. Biz ayakta durmanın mücadelesini veriyoruz. Biz kar yapmanın peşinde değiliz dedi.”

“UN DESTEĞİ VERİLİRSE ZAMLARI ERTELESİNLER”

Dernek Başkanı Davut Kutoğlu,                “Öyle bir uygulama var ki! bizim zamlarımız valilerin elinde. Türkiye ortalamasını söylüyorum 100 gram ekmek 3-3,5 TL. Matematiği olan bir adam hesabını yapar. Ortalama kilosu 17-18 TL yapar. Ekmek 12 TL ve Vali Bey diyor ki; ramazandan sonra zam alacaksınız. Un versinler bize o zaman tamam. Un desteği verilirse zamları ertelesinler. Devletin verdiği un destekleme bedelleri çekilirse unun fiyatı 600-700 TL olur. Pideyi hangi fiyattan yapacağız diye günlerce konuştuk. Ben dedim ki sade 15 TL olsun, 17.50 TL de susamlı olsun. 17,5 TL susamlının maliyetini kurtarmaz. Bir kilo susam 50 TL, 20 tane pide yaparsın onunla.  Kaldı ki bizim vatandaşımız bana bol susamlı pide yap diyor her zaman. Fiyat 15’ye inse de 20 TL.’ye çıksa da kurtarmaz. Bir yumurtada kırdığını düşün pideye. Bir yumurtada 1,5 TL. Biz susam farkını yumurta farkını pideden almıyoruz ki! Bu zamda daha net değil şuan konuşuluyor. Aslında umutluydum. Geçen gün hoşuma giden bir şey izledim. Vatandaşta artık esnafı anlamaya başladı. Mesela artık dolmuşçu diyor ki! tamam dolmuş 10 TL ama adamda ne yapsın mazot 20 TL. Biz fırıncılara gelindiği zaman neden vatandaş tepki gösteriyor. Ben 10 tane işçinin sigortasını ödüyorum. Bunları unuttuk, kiralarımızı unuttuk, elektrik faturalarımızı unuttuk. Her şey konuşurken aklımıza gelmeye biliyor. Çok kolay değil. Biz vatan haini miyiz?  Yani ben soyguncu muyum?  Bir devlet memuru arkadaşımız 6-7 bin TL maaş alıyor. Evi oluyor, arabası oluyor. Bir fırıncının gecesi yok, gündüzü yok, bayramı yok, cenazesi yok. Ben kaç kişiyi kara toprağa gömdüm. Annemi, kardeşimi, amcamı, fırınımı kapatamadım. Aç gözlülüğümden mi kapatamadım. Hayır. Bir gün ekmek satmazsam ne olur. Bu meslek böyle bir meslek. Kapatamıyorsun. Ben bu sene 2 araba sattım. Keyfime mi? hayır araba kapımda duracağına borcuma ödedim. Bir memur maaşıyla ev ve araba alabiliyor. Ben sabaha kadar taşın üstünde yatıyorum. Ekmek satıldı mı? satılmadı mı? diye düşünüyorum. Sıkıntıdan stresten ne yaptığımızdan ne de yaşadığımızdan bir tat alabiliyoruz diye konuştu.