“SORUNLARI KONUŞUYORUZ”

Toplantıda konuşan Trabzon Ziraat Odaları Birliği ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu “Aylık olarak değişik ilçelerimiz de Ziraat Odası başkanlarımızla toplanarak gündeme dair çiftçilerimizin yaşadıkları sorunlarla ilgili konular da görüşmelerde bulunuyor, sorunların çözümü noktasında neler yapılması gerektiğini istişareler ediyoruz. Daha sonra da alınan kararların ve yaşanan sorunların çözüme kavuşması için genel merkezimize bilgi aktarımı yapıyoruz” dedi.

“FINDIK FİYATLARI YERİNDE SAYIYOR”

Fındık rekolte miktarının alakasız kurumlar tarafından hesaplanarak açıklanmasından duyduğu rahatsızlığını dile getiren Kozoğlu, “Buna devletimizin biran önce önlem alması gerekiyor. Ayrıca doların yükselişe geçmesine rağmen fındık fiyatında hiçbir yükselişin olmaması fındık üreticilerini de zor durumda bırakıyor. Fındık serbest piyasasının 52 TL olmasına rağmen rekolte açıklanmasıyla 50 TL’nin altında işlem görecektir. Oysaki fındık satışı dolara endeksli olarak satılmaktadır. Fakat ne hikmetse dolar karşılığında fındığı sattığımız halde bizim üreticilerimizin fındık fiyatları TL cinsinden her zaman yerinde sayıyor. Fındıkta rekolte sayımı yapıldıktan sonra fındığın maliyeti bir dekar alandan kaç kilogram fındık yetiştiriliyorsa, yapılan maliyetler ve harcamalar, fındıktaki gelir hesaplanır ve bu şekilde maliyet fiyatı ortaya çıkar ve gerekli yerlere bildirilir. 2011 yılında alan bazlı fındık desteklemesi bitiyordu. Genel başkanımızı Şemsi Bayraktar’ın bakanlarımızla yaptığı görüşmeler sonrası bu süre uzatıldı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın çalışmaları sonucu bu desteklemeler devam etmektedir. Türkiye genelinde her fındık yıl üreticilerine toplam 850 milyon TL destek veriliyor. Fakat verilen destek miktarı (2014-2022) geçen yıllara göre artmayarak hep fındık dekar başı 170 TL ‘de kaldı. Bu günkü şartlara göre alan bazlı fındık desteğinin arttırılmasını Ziraat Odaları olarak hükümet temsilcilerine bildirmekteyiz” şeklinde konuştu.

“ÜRETİCİLERİMİZİN ÇAYKURA SAHİP ÇIKSIN”

Trabzon ilinde yapılan tarımın önemli bir bölümünün çay üreticiliğini kapsadığını belirten Trabzon Ziraat Odaları Birliği Başkanı Hasan Kozoğlu, “Çay üretimi Türkiye genelinde %21’i Trabzon da yetiştiriliyor. Fındığın ise Türkiye genelinde %9’u Trabzon da yetiştiriliyor. Trabzon tarımının %90’ı Çay, Fındık ve seracılıktan oluşuyor. %10’luk kısmını da diğer tarım faaliyetleri oluşturuyor. Bunun yanı sıra bazı ilçelerimizde hayvancılıkta vardır. Genel olarak Trabzon da çay ve fındık tarımı ön plandadır. Bu yıl açıklanan çay fiyatları üreticileri pek memnun etmedi. Fakat 2 yıldan bu yana Çaykur’un verdiği fiyatın üzerinde özel sektör çay alımlarını sürdürüyor.  Bizim üreticilerimizde özel sektörün fiyatını yüksek bulduğu için özel sektörü tercih ediyor. Bu anlamda üreticilerimiz karını düşünerek özel sektöre çay veriyor, aynı zamanda kayıtlı oldukları Çaykur’a da çay vermeleri gerekmektedir. Neden diye sorarsanız? Çay üreticilerimiz önümüzdeki 5-6 yıl boyunca ürettikleri yaş çayları özel sektöre vermeye devam ederlerse, Çaykur bu sefer kapasitesinin altında yaş çay alımı yapmaya başlayacak. Yani üretilen yaş çayın %35-40’ını alıyor. Bu da Çaykur’un zarar etmesine neden olacak. Vatandaşımız şöyle düşünebilir,  Özel sektör nasılsa yüksek fiyatla yaş çayı alıyor. Çaykur’a çay vermeye gerek yok.  Fakat bunun sonucunda 5-6 yıl sonra ne olur biliyor musunuz? Çaykur özelleşir ve bütün üreticiler özel sektörün eline kalır. Bu sefer şu anki fiyatları arar duruma geliriz ve üreticiler mağdur olur. Buradan çay üreticilerimize sesleniyoruz. Üretici Çaykur’a sahip çıksın. Çaykur’a çayını versin. Çaykur’u ayakta tutalım. Çaykur olmadığı zaman çayın sahibi kalmaz. Piyasadaki fiyat dengesini sağlayan Çaykur’dur” dedi.

VAKFIKEBİR’DE EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI VAKFIKEBİR’DE EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

“KARADENİZ’E UYGUN TEŞVİK VERİLMELİ”

Daha sonra hayvancılık konusuna değinen Kozoğlu; “Süt İnekçiliği için Karadeniz bölgesinde tarım alanları maalesef küçük. Teşvikler ve planlamalar yapılırken bölgeye göre yapılması gerekiyor. Mesela bizim bölgemizde hayvancılık bir ahırda 2 veya 3 tane olur. Bölgemizin arazi şartları buna göre uygun. Yani 50 büyük baş hayvanı ben teşvik ediyorum dediğin zaman bizim buraların üreticisi bundan yararlanamaz. Çünkü yem bitkisi üretimi yoktur. Bizim bu bölgeye uygun olan jersey ırkı 2-3 tane verilir vatandaşa, oda köyde oturmak şartı ile onları teşvik edersin ve 6-7 yıl takip edilir. Süt inekleri yavruladığında erkeklerini kasaba vererek dişilerini de besleyerek süt alınabilir” diye konuştu.

“ÇİFTİÇİNİN BAĞ-KUR PRİMİ DÜŞÜRÜLMELİ”

Çiftçilerin yaşadığı sosyal güvence sorunlarına da değinen Başkan Hasan Kozoğlu, “Çiftçilerimiz 3 bin 150 TL sosyal güvenlik primi ödüyorlar. Zaten durumları belli. Fiyatın yüksekliğinden çiftçilerimiz ödeme güçlüğü çekmekte veya ödeyememektedir. Bu konuyu Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar Çalışma Bakanı’mıza bizzat iletti. Bu konu ile ilgili bir çalışma yapılabilir diye söylenmişti. Fakat geçen süre içerisinde hiçbir gelişme olmadı. Çiftçilerimiz sosyal güvenceye girebilmesi için tarım BAĞ-KUR primleri düşürülmesi gerekiyor. Çiftçilerimiz bu konudan dolayı mağdur durumdadır” dedi.

“ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ TEŞVİK EDİLMELİ”

 “Trabzon da seracılık anlamında çilek yetiştiriciliği teşvik edilerek desteklenmesi gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Kozoğlu, “DOKAP tarafından bu konu muhakkak ele alınmalıdır. Biz meslek kuruluşu olduğumuz için bu konuda proje yapamıyoruz. Ancak ya belediyelerle birlikte yada Tarım Müdürlükleri ile birlikte proje yapabiliyoruz. Ziraat odaları olarak biz çiftçilerimiz için böyle bir proje yapmak istiyoruz. Ziraat Odalarının da DOKAP’a  proje yapıp sunması gerekiyor. Bu konuyu gündeme getirdik. Fakat hiçbir gelişme olmadı. Çiftçilerimizde bu projeler sayesinde bu imkanlardan yararlanması gerekiyor” dedi.