Akkaya, atölyesinde ahşaptan katlanabilir masa, tabure, sehpa ve çeşitli mutfak eşyaları üreterek hem geleneksel el işçiliğini yaşatıyor hem de bölge insanının ihtiyacına katkıda bulunuyor. Titiz işçiliğiyle tanınan Akkaya, ürettiği ürünlerden arta kalan ahşap parçalarını ise çöpe atmıyor; onları çeşitli oyuncaklara dönüştürerek çocukların yüzünde tebessüm oluşturuyor.
Büyük bir özveriyle çalışan Musa Akkaya, kimi zaman ürettiği ürünler karşılığında ücret alıyor, kimi zaman da samimi bir dua veya teşekkürle gönüllerde yer buluyor. Çalışmalarının takdir gördüğü anlarda ise çeşitli kurum ve kuruluşlardan aldığı plaketlerle emekleri taçlandırılıyor.
Akkaya "İnsanın en kıymetli hazinesi; gönülden verdiği emek, yaptığı iyilik ve geriye bıraktığı güzel hatıralardır. Ben de yıllar boyunca çeşitli kurum ve kuruluşlarda, tamamen içten bir niyetle, hiçbir karşılık beklemeden hizmet etmeye gayret ettim. Bugün elimde duran plaketler, sadece bir ödül ya da süs değil, emeklerimin hatırası, dualarımızın kabulünün nişanesi. Bu vesileyle bana destek olan, yol gösteren, yanımda olan herkese can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Ben kendimi hiçbir zaman büyük, üstün ya da çok bilen biri görmedim. ‘Ben sadece bir garip kulum’ derim hep. Ama bilirim ki içten yapılan işler karşılıksız kalmaz; bir gün bir şekilde gönüllere dokunur. Rabbim niyetimizi bozmasın. Tüm dostlara, tanıdıklara, destek olanlara selam ve muhabbetlerimle…”
Geyikli Mahallesi’nde açtığı atölyesinde üretmeye devam eden Akkaya, bölge insanına hem mesleki hem de insani değerleriyle örnek oluyor. Haber; Mustafa ÖZCAN
