Vakfıkebir Belediye Başkanı Muhammet Balta, bir kaç gün önce belediyenin resmi internet sitesinden yaptığı paylaşımda ilginç bir itirafa imza attı:

Balta paylaşımında; “Vakfıkebir’in bu gününe değil; geleceğine talip oldukları için ilçenin kaybetmemesi gerektiğini öncelediklerine dikkat çekti...

Sokak ve caddelerle ilgili projelerinin hazır olduğuna atıfta bulunarak; kaynakları yazık etmemek uğruna ciddi anlamda risk aldıklarını iddia etti.

Aslında mantıklı bir açıklama. Doğalgazın gelmesini bekleyerek projelerin ertelenmesi ciddi anlamda bir kaynak kaybına sebep olabilirdi...

Diğer yandan bakıldığında zamanlama da kendisinden yana gelişti; aldığı risk avantaja dönüştü...

Kolay gelsin diyorum...

**********

31 Mart 2024’te yapılacak olan yerel seçimlerde mahallesinin sorunlarını çözmek için demokratik hakkını kullanarak aday olan bir muhtar adayının manifestosunu okudum; hatta bir kaç kez okudum.

Dört azası ile aday olduklarını kamuoyuna açıklayan muhtar adayı, “Halka hizmet Hakka hizmet anlayışıyla, genç ve dinamik muhtar adayı olarak; doğduğum, büyüdüğüm mahalleme gönülden hizmetkâr olmak istiyorum.

Mahallemizin eksiklerini tamamlamak, sorunlarını çözmek, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını ilgili kişi veya birimler aracılığıyla gidermek, engelli vatandaşlarımızın engellerini ortadan kaldırmak, sosyal ve kültürel faaliyetlerle farkındalık oluşturmak amacıyla göreve talibim. Standart değil, aktif; ayrıştıran değil, bütünleştiren muhtarlık anlayışıyla çözüm odaklı hizmet edeceğim. Dürüst, güvenilir, adaletli, inançlı, kararlı, herkese eşit davranarak yenilikçi anlayışla, mahallemizde yapılacak olan yeni projelerde vatandaşlarımızın istek ve arzularını göz önünde bulundurarak, gerekli kişi veya birimlerle iletişim sağlayarak, mahallemizi yaşanılabilir ve örnek mahalle yapmak adına bütün gücümüzle çalışarak, mahalle birliği ve bütünlüğünü oluşturacağız” diyor!

‘Hizmetkâr’ sözcüğü TDK’ya göre ücretle iş gören, genellikle erkek işçi, uşak anlamına gelir...

‘Hizmetkâr’ sözcüğünün ana kökeni ise Arapça olup, hidmet olmakla birlikte Farsça kâr eki alarak hizmetkâr şekline dönüşmüştür...

Ancak; ABD’ li Greenleaf (1904- 1990), hizmetkârlık kavramını, kendini diğer insanların yerine koyabilen, onları dinleyen, onları duygusal olarak anlayan ve destekleyen, alışılmadık bir güce ve kaynağa sahip kişi olarak tanımlamıştır...

Eğer içtenlikle söylüyorsa muhtar adayını kutluyorum.

Yolları açık olsun.

**********

Geçen hafta sonu sosyal medya hesabımdan paylaştığım bir haberden dolayı uzun soluklu sosyal medyadan arkadaşım olan birisi, T.G. adlı profilinden  “Artık yeter, sizin devriniz bitmeli, ne yaptınız Vakfıkebir’e 50 yıldır” diye sordu ve ekledi: “Aynı tas, aynı hamam!”

Ben de, “Korkar gibi oldum valla! Devri biten bizler miyiz?” diye yazarak bir gülücük gönderdim...

Dostum,  “Ziya Fidaye, devriniz bitti demedim zaten; bitmeli dedim. Bizim halkımız gözünü açmadığı sürece siz bitmezsiniz maalesef!”

Bize bir süre daha ömür biçtiği için kamuoyu önünde teşekkür ediyorum; var olsun, sağ olsun!

**********

Bu da günün altın küpesi:

‘Baba Erenler’ bir gün namaz vakti caminin önünden geçerken delikanlının biri yüksek sesle sorar:

“Kıyamda ellerimizi göbek altından mı, yoksa göğüs hizasından mı bağlamalıyız?”

‘Baba Erenler’ biraz durur, sağa-sola bakındıktan sonra yanıt verir:

“Diğerlerine bir diyeceğim yok ama sen, “Kalbini Allah’a bağlamadıktan sonra ellerini nerene bağlarsan bağla!”

Sürç- u lisan var ise affola...