Her hafta birliktelikte alakalı bir şeyler yazmaya gayret gösteriyoruz…

Biz aslında Vakfıkebir her zaman iyi olsun gözüyle bakmaya çalışıyoruz. Vakfıkebir iyi olursa bizlerde iyi olacağız, insanlarda iyi olacak…

Esnaf kendi kendine yetmesini bilecek…

İşadamları, esnaf ve Vakfıkebir’de yaşayan insanlar gözünden değerlendiriyoruz. Mesela Vakfıkebir’de kurumlar mevcut. Bu kurumlarda çalışanlar ve müdürleri var. Müdür o kurumun en üst yetkilisidir. Vakfıkebir’in haklarını koruyacak ve ona göre davranacak, Vakfıkebir’li olmasa bile Vakfıkebir’de o kurumunda başında yer alıyor…

Sadece koltuk için mücadele etmeyecek ve hakkımızı sonuna kadar savunacak…

Birliktelik-beraberlik diyoruz…

Vakfıkebir tümüyle birlik olması demek, önümüzde kimsenin duramayacağı anlamına gelir…

Esnaf yönünden birbirimize destek olmak, burada olan şeyleri dışarıdan almamak için mücadele vermek…

Bugün herkesin düğünü ve cenazesi oluyor. Düğünde kendi çevreni çağırıyorsun, cenazede ise yine kendi çevren gelip başsağlığı diliyor…

Marketler, Vakfıkebir’e baktığımızda birçok market var. Bir çoğu günlük hasılatı toplayıp, genel merkezlerine o hasılatı gönderiyor. Tamam, orada çalışanlar var. Ne kadarı Vakfıkebir’e etkili oluyor…

Sıcak para Vakfıkebir’de dönmemiş oluyor. Sıcak para dönmeyen yerde ticarette zora giriyor ve insanlar daha da çok borçlanıyor…

Bu bilinçte olmamız gerekli…

Bu günün yarınını, her zaman düşünmemiz gerekmekte…

Şöyle olmaması lazım, bu benim yıllardır arkadaşım, yıllardır ben oradan bir şeyler alıyorum gibi söylemler olmaması gerektiğini düşünenlerdenim…

Birlik olacağız, her şeyin üstesinden gelmeyi bileceğiz…

Trabzon’un bazı ilçeleri var. Onlar nasıl yapıyor, bunları hepimiz biliyoruz. Adamlar öyle bir kenetlenmişler ki, öğrenci okutuyor. O öğrenci yıllar sonra iş sahibi oluğunda, o da büyüklerinde ne görmüşse aynen devam ediyor…

Bu kısacık bir örnek…

Kısacık ama Türkiye’nin neresine gidersen git, bir yerlerde o ilçelerin isimlerini duyduğunda gurur verici bir tablo oluyor…

Bizlerde o ilçeler gibi yapıp kenetlenerek, birlik olacağız…

Birlikten güç doğar, fuzuli yere dememişler değil mi? Bir elin nesi varsa iki elin sesi var da demişler…

Birilerinin arkasından konuşup, köşelerde dedikodu yapmayı bırakmalıyız. Bana bir şey olmaz dememeliyiz. Benim kimseye ihtiyacım yok hiç dememeliyiz. Bu gün kimseye ihtiyacın olmayabilir, yarının ne olacağını bir tek “Allah” bilir…

**************************

Türkiye ve Dünya bu illet virüsle uğraşıp duruyor…

Çocuklarımız okullarına gidemez oldu. Öğretim uzaktan olarak devam ediyordu. Bu hafta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk açıkladı. 12 Ekim Pazartesi günü tüm ilkokulları, köy okullarını, 8 ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocuklarımızın okullarını açıyoruz. Dedi…

Yine uzaktan eğitim bazı sınıflar için geçerli olacak, mesela ortaokulda 5.-6. ve 7. sınıflar, lisede 9.-10. ve 11. sınıflar uzaktan eğitime devam edecekler. İlkokul öğrenci için temel taşı oluyor. Ortaokulda son sınıf olan 8. Sınıflar ve lisede son sınıf olan 12. Sınıflar sınava gireceklerinden dolayı onlar için ders zili çalacak…

Aslında bu illet bir an önce bitse de, öğrenciler özlem duymuş oldukları okullarını geri dönebilseler…

Çocuklarımız uzaktan eğitimde hiç güzel ders çalışamıyor. Çocukları tamamen internet bağımlısı yapmış durumdayız. Önceden tablet ve bilgisayarlardan uzaklaştırdığımız çocuklarımıza, şimdi biz kendi ellerimizle veriyoruz…