Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan KALYONCU TBMM Genel Kurulu’nda Coronavirüs hakkında değerlendirmelerde bulundu.


 
Sayın Kalyoncu’nun konuşmasından başlıklar şöyledir;
Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) Savunma Daire Başkanlığı Kurulmalı!
Coronavirüs salgınına karşı Sağlık Bakanlığı tüm önlemleri almıştır. Devletimiz tüm kurumlarıyla mücadeleye etkin bir şekilde devam etmekte ve dünyadaki en iyi mücadele örneklerinden birini bu konuda sergilemektedir. Yaşanan bu salgınlar dünyadaekonomiden siyasete kadar tüm alanları etkilemekte ve bir millî güvenlik sorunu oluşturmaktadır. Bu tip durumlarda Millî Savunma Bakanlığının da etkin bir şekilde hazırlıklı olması gerekmektedir. Millî Savunma Bakanlığında daire başkanlığı düzeyinde olan Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) Savunma Daire Başkanlığı müstakil bir başkanlık hâline dönüştürülmelidir. Kimyasal, biyolojik, nükleer ve radyoaktif şeklinde alt başlıklarda ihtiyaç duyulan tüm yetkin personel istihdam edilmeli, bilim kurulları oluşturulmalı, gelişmiş laboratuvarlar ve eylem planı hazırlanmalıdır. Aynı zamanda, dünyadaki gelişmeler de yakından takip edilmelidir.
İnsanlıkDoğal Hayat İle Olan İlişkilerini Yeniden Gözden Geçirmeli!
Covid 19'un Çin'de bir hayvan pazarından kaynaklandığı ifade edilmektedir. Eğer durum böyleyse böyle bir küçük pazarda egzotik ve vahşi hayvanların birbirine yakın kafeslerde, sığ sularda bir arada tutulması, pazar yerinde kesilmesi, kanlarının ve iç organlarının kanalizasyona karışması, satın alanların iyi pişirmeden bunları tüketmesi insanlığın doğal hayatla olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesini gerektirmektedir.
Doğal Hayatı Bozan İnsan BünyelerindeÖlümcül VirüslerBarındırabilen Hayvanlar ile Bir arada Yaşamaktadır!
Geçtiğimiz yüzyıl ile bugün arasındaki en önemli fark tüketmek ve beslenmek için doğal ortamdaki sayılarını dengesiz hâle getirdiğimiz hayvanlarla çok daha iç içe ve yoğun nüfuslu şekilde yaşıyor olmamızdır. Doğal alanlarda yapılan faaliyetler ve hızlı şehirleşme, bu bölgelerde çağlar boyunca birbirlerinden uzak şekilde yaşamayı başarmış insan topluluklarını ve yine aynı bölgede yaşayan hayvanları bir araya getirmekte ve çok yakın olmaya zorlamaktadır. Hayvanların yaşadığı alanlar bozulduğunda veya topraklar, sular zehirlendiğinde yaşamayı başaran hayvanlar genellikle bünyeleri en dirençli olanlardır. Bu hayvanlar da insanlar için en ölümcül virüsleri bünyelerinde barındırabilmektedir. Bu dirençli hayvanlardaki patojenlerin doğada hiçbir tedaviyle karşılaşmadan evrildiği ve hayvanlardan insanlara atlayan hastalıklar olmaya devam edeceği artık bilinmektedir.
Bu Salgınlar Buz Dağının Görünen Küçük Bir Parçasıdır!
DevletimizTarım, Gıda ve Su Tedarik Zincirine Önem Vermelidir!
2008 yılında yapılan bir çalışmada 1960-2004 yılları arasında toplam 335 hastalığın ortaya çıktığı ve bunların yüzde 60'ının insanların hayvanlarla olan etkileşiminden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Uluslararası Hayvancılık Araştırma Enstitüsünün 2012'de yayımladığı bir raporda 2 milyondan fazla insan her yıl evcilleştirilmiş ve yaban hayvanlarından bulaşan hastalıklardan ölmektedir. 1999 yılından bu tarafa Güney Asya'da hayvanlardan bulaşan 12 küçük ölçekte salgın meydana gelmiştir. Uzmanlar bu tip salgınların buz dağının görünen küçük bir parçası olduğunu ifade etmektedir. Aynı zamanda, coronavirüs kuzey ve güney yarım kürelerini mevsimsel olarak vurmaktadır. Bu durum ise gıda tedarik zincirinde yakın dönemde kopmalara sebebiyet verecektir. Devletimizin tarım, gıda ve su zincirine özel bir önem vermesi gerekmektedir.
Salgınla Mücadele İçin Bilim Kurullarında Virolog ve Biyologlar Bulunmalıdır!
Corona salgınlarından edindiğimiz tecrübeleri geliştirerek, daha sonra oluşabilecek salgınlara karşı hazırlıklı olmak zorundayız. Oluşturulan bilim kurullarında virolog ve biyologların da bulunması gerekmektedir. Temel bilimlerin ve özelikle biyoloji biliminin problemleri de acilen masaya yatırılmalıdır. Mikroskobik canlıların sebep olduğu problemler, biyolojik zenginliklerimizin maruz kaldığı biyokaçakçılık tehditleri, insanlığın yüksek donanımlı yetişmiş kadrolara sahip olmasıyla çözülebilecektir.
"Evde kal Türkiye'm."