TBMM Çevre Komisyon Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta sözlerine şöyle devam etti; Cumhurbaşkanımızın konuşması esnasında küçük yaşta bir çocuğun ısrarlı haykırışı dolayısıyla, Cumhurbaşkanımız çocuğu kürsüye aldırmıştır. Cumhurbaşkanımızın her zaman ki doğal, samimi tavrı ve çocuklara karşı olan sevgi ve duygusal yakınlığı sebebiyle, çocuğun bu haykırışına duyarsız kalmamıştır.

Her durumdan kara bir propaganda çıkarmakta mahir olan CHP, bu durumunda üstüne atlamış,  sanki planlı bir şekilde çocuğun oraya çıkarıldığı yalanı ile kamuoyunu yanlış yönlendirme ve yeni bir algı oluşturma çabasına girmiştir. Genel başkanlarının yalan tezviratlarına bir yenisini daha eklemişlerdir.

Biz her zaman “Siyasetin Limanı Ahlaktır” diyerek yola çıktık. Her platformda başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gençlere ahlak, fazilet, hürmet, sevgi ve saygıyı telkin ettik.

Cumhuriyet Halk Partisi yönetici ve Milletvekilleri gibi eli taş tutanları değil, kalem tutanları savunduk. Teknofest gençliği dedik. Milli Şuur dedik.

CHP ve ruh ikizi HDP çocukların ellerine bomba verip, taş verip, devletin polisine, askerine, kurumlarına saldırtırken, CHP Yöneticilerinden ve milletvekillerinden bir kınama duydunuz mu?

İstanbul İl Başkanları Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaben“Ben kindar bir çocuk yetiştiriyorum” derken kınayan bir CHP’li yönetici gördünüz mü? Sedef Kabaş adlı sözde gazeteci Cumhurbaşkanımıza ve makamına en galiz hakaretleri yaparken kınayan gördünüz mü?

Rüzgâr eken fırtına biçer. Yalanı, iftirayı, hakareti kendisi için meşru görenlerin bugün şikâyet etme hakları yoktur.

Tamamen irticalen gelişen çocuğun konuşmasındaki ifadeler, aslında toplumu bu hale getiren CHP siyasetinin ta kendisidir. Ne acıdır ki “İstediğini söyleyen istemediklerini duyar” sözü tecelli etmiştir.