Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Vakfıkebir’de esnaf ve halk buluşması gerçekleştirdi.
Haber: Mehmet Bülent ALP
Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, halk buluşması yapmak için baba ocağında. Vakfıkebir’de esnaf ziyaretleri gerçekleştiren Ağıralioğlu, bölgenin sorunlarını dinleyerek çözüm önerilerini paylaştı.
Vakfıkebir, güçlü insanları çalışkan esnafı ve dayanışma kültürüyle her zaman özel bir yere sahiptir.
Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nun konuşması öncesi selamlama konuşması yapan Vakfıkebir İlçe Başkanı Mete Yılmaz, Sayın Genel Başkanım bugün sizleri Vakfıkebir'de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. İlçemize gösterdiğiniz ilgi bizler için değerli olduğu kadar burada yaşayan herkes açısından anlamlıdır. Vakfıkebir, güçlü insanları çalışkan esnafı ve dayanışma kültürüyle her zaman özel bir yere sahiptir. Bugün gerçekleştirdiğimiz halk buluşmasının ülkemizin sorunlarını ve hedeflerini daha iyi anlatmamıza vesile olmasına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür eder. Katılımlarınız için sizlere şükranlarımı sunuyorum dedi.
Varlığıyla kuvvet veren memleketime minnettarım!
28 Ekim 2024 tarihinde Türkiye'nin 161.Partisi olarak kurulan Anahtar Partisi, bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde, anketlerde %5-6 bandında görünmesine rağmen sahada % 9-13 arası bir toplumsal karşılık bulduğu ve Türkiye'nin ilk 5 siyasi hareketi arasına girmeyi başartıklarını ifade ederek konuşmasına başlayan Genel Başkan Ağıralioğlu; artık Türkiye'de yeni bir tablo vardır. Memleketimdeyim. Siyasetin siyasetçilerin memleketi bu kadar yorduğu bir zamanda yeni bir umuda yeniden başlamaya daha iyisi mümkündür iddiamıza, duasıyla, eliyle, alkışıyla, varlığıyla kuvvet veren memleketime minnettarım. Evladınızın kendi vatanıyla buluşmasıdır bu.
Haberiniz olsun omuzlarımıza bir memleket yükü teklif ediyorum!
Bir memleket yükünün Bismillah’ının arifesindeyim. Yükünü çekmeye çalıştığımız memleket yükünün ne olduğunun farkındayım. Kendi yükümü taşıma kuvvetini alacağım memleketimde kendi hemşerilerime yaslanma muradındayım. Haberiniz olsun omuzlarımıza bir memleket yükü teklif ediyorum. Ben Sultan Selim'in itirazla Yavuz olduğu şehirdeyim. Selim burada Selim'di. İtiraz edince Yavuz oldu. İtirazın Selim'i Yavuz yaptığı şehirdir Trabzon. Ben de bugün İsmail Türürt’ün bestelemiş bir Atatürk gelmez ama bir Yavuz bekli yorumdan kinaye hangi hakikat koordinatlarında durduğumu Trabzon'da Vakfıkebir’den ifade edeyim ben Selim'in itiraz ederek Yavuz olduğu şehirden Yavuz’luk yaparak siyasete bismillah arifesindeyim. Yani ben Türkiye'nin iki bin yirmi beş yılında yaşamak zorunda kaldığı bırakıldığı hiçbir soruna razı olmuyorum. Ben Selim'in Yavuz olduğu şehirde bu bizi yaşattığın sorunlara itiraz ediyorum. Memleketin sorunlarıyla kavga edeceğiz. Siyasetle kavga hevesinde değiliz. Siyaseti nezaketle yapacağız. Biz bir memleket mücadelesi vereceğiz. O yüzden Trabzon benim için mühim bir memleket mücadelesi vereceğiz. Kendisine layık olmaya çalıştığımız milletimize yakışmaya çalışıyoruz.
Biz milletimize layık olmaya çalışıyoruz, bizimki bir parti kavgası değil, bizimki bir memleket mücadelesi!
Biz milletimize layık olmaya çalışıyoruz. Milletimizle razı olmadığımız bu şartlarda çok daha güçlü bir geleceğe koşuyoruz. Şunun cevabını istiyoruz. Ben size bir parti yükü teklif etmiyorum, etmeyeceğim. Partimizi bir parti olarak kurduk ama bu ay yıldızlı al bayrak mesuliyeti taşıyacak. Rozeti de var, ismi de var ama Ay Yıldızlı al bayrağın derdine derman olabilmek için koşturacak, mücadele edecek. Dolayısıyla bizimki bir parti kavgası değil, bizimki bir memleket mücadelesi.
İki senede bir hain kahraman oluyor, kahraman hain oluyor
İki senede bir memlekette hainlerle kahramanları yeri değişiyor. İki senede bir hain kahraman oluyor, kahraman hain oluyor. İki senede bir iyi dediklerine kötü, kötü dediklerine iyi diyorlar. Sonra birbirlerini övüyorlar. Öcalan'ı sövüyorlar, sonra övüyorlar. PKK'ya beka meselesi diyorlar, sonra diyorlar ki PKK milli terörist diye bir şey uydurmak üzereler bak. Eli kulağında yerli milli terörist uyduracaklar yakında. 41 yıldır Apo asılsın diyorlardı şimdi tutturdular Apo nasılsın? Kırk bir yıldır evlatlarımızın katiline asılsın bu asılsın da terör bitsin diyorlar. Şimdi diyorlar ki Apo nasılsın diyelim terör bitsin. Çocuklarınızın katiliyle konuşunca oluyorduysa bu terörün kırk bir yıllık terörün yirmi beş yılı sizin zamanınızdaydı. 2002'den 23'te burada, 25 mi? 26 yıl.2 yıl daha Tayyip Bey'e devam edecek, 28 yıl. Bu 40 yıllık terörü zaten 28 yılı sizin de iktidarlı olduğunuz dönemde oldu. Madem Öcalan'la konuşarak oluyordu bu alçak yakalandığında ben Türkleri çok severim, Türklerin de devletinin de emrindeyim dediğinde, niçin konuşmadınız da bu kadar zaman milletin evlatları ay yıldızları al bayraklara sarılarak geldi? Niçin bu Karadeniz'in bütün yollarının üstünde, otobanların üstünde şehit çocuklarımızın ismi var?
Faiz ayet okuyarak düşmüyor
Cumhurbaşkanımıza birinin şunu demesi lazım bu faiz ayet okuyarak düşmüyor. Üreterek düşüyor, üreteceksiniz. Harcamalarınızı disipline edeceksiniz. Kamu kaynaklarını doğru kullanacaksınız. Faiz öyle düşüyor yani, har vurup harman savurunca kamu ihale kanunu bu kadar istisnası olan bir kanun olunca devletin kaynaklarınızı istediğiniz kaynakları istediğiniz fiyattan istediğiniz adamlara iş vererek böyle israf edince faiz oluyor. Bu da ayet okuyarak düşmüyor.
Emekliye para yok, ama zengine buluyorsun, emekliler çok uzun yaşıyor, ölmeniz lazıma geldiler!
Faiz sebep enflasyon sonuçtur diye bir şey uyduruyorlar. Sonra o uydurdukları şeyin bedelini biz, yüz milyar dolar kur korumalı mevduata para ödüyoruz. Sekiz yüz elli üç bin kişi kur korumalı mevduata dahil oluyor. Onlara seksen beş milyonun hakkını yediriyoruz. Onlara para buluyoruz. Sonra diyorsunuz ki emekliye para yok. Zengine buluyorsun. Parası olup borcunu garanti istediğine garantiyi veriyorsun. Yüz elli üç bin kişiye seksen beş milyonun hakkını yediriyorsun onlara para buluyorsun. Sonra emekliye diyorsun ki paramız yok. Allah fakirleri sever. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diye yola çıkıyorsun. Gerçekten de bu toprakların parolasıdır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın iyi mi? Şimdi Sosyal Güvenlik Kurumu'nun başındaki diyor ki emeklilere çok zam veremiyoruz, çok uzun yaşıyorlar. İnsanı yaşat ki devlet yaşasından emekliler çok uzun yaşıyor, ölmeniz lazıma geldiler. Sofrasına oturacak fakir bırakmayacağız diyorlardı. İktidara geldiklerinde memlekette iki buçuk milyon fakir vardı, on yedi buçuk milyon fakire bakıyoruz diyorlar şimdi.
Adaleti siyasetin gölgesinden kurtarılacak
Harcadığı her kuruşun hesabını verecek. Adaleti siyasetin gölgesinden kurtaracak Kamu ihale kaynaklarını, kamu ihale kanunu düzelterek doğru harcayacak. Merkez Bankası dahil devletin bütün kurumlarını gürül gürül çalıştıracak siyasetin gölgesinin üstüne düşmediği adalet mekanizması, bürokraside denetlemenin çalıştığı yeni mekanizmaları aktif hale getirebilecek.
Cumhurbaşkanımız başımıza gelen her felaketin CHP'den kaynaklandığına bize inandırıyor
Cumhurbaşkanımız maharetli bir adamdır. Başımıza gelen her felaketin CHP'den kaynaklandığına bize inandırıyor. CHP'den oldu diyor. Yani diyorsunuz ki enflasyon var Kemal Yüzü'nden. Diyorsunuz ki efendim bir işsizlik var Meral Yüzü'nden. Hep muhalefet yüzünden diyor.
Teröristte oturan da teröristtir, ondan medet uman da alçaktır
Hükümet olarak Cumhur İttifakı olarak çocuklarınızın katillerine de gülmedik, Onları da sevmedik, Masaya da oturmadık eyvallah. Bunlar teröristtir, teröristte oturan da teröristtir, ondan medet uman alçaktır, dönüp bakan namussuzdur dediler. Millet de kandı bunlara, köle kandı. Dediler ki fakiriz ama vatanımız var, çocuklarımız işsiz ama Allah'a şükür bayrağımız var. Ya bu ara biraz enflasyon fazla ama hiç değilse devletimiz var. Milleti ikna ettiniz. Fakirliğe razı ettiniz, işsizliğe razı ettiniz. Millet vatansız kalmaya, devletsiz kalmaya razı olmadı. Bizim milletimiz öyledir. Öncelerine sövdünüz. PKK'ya dediniz ki böyledir CHP'ye dediniz ki hızınızı alamadınız.
Öcalan kurucu önderdir deseydim, vallahi billahi beni Vakfıkebir’e sokmazdınız
Ben bu Devlet Bahçeli'nin dediklerini ben demiş olsaydım ben deseydim Öcalan meclise gelsin, umut hakkından faydalanabilsin, Öcalan kurucu önderdir deseydim, vallahi billahi beni Vakfıkebir’e sokmazdınız. Şerefiniz de olurdu, sokmamanız lazım. Ben bu Trabzon'da gezemezdim. Ben öyle deseydim beni bu sokaklarda gezdirmezdiniz. Hakkınızdı, şerefinizdi. Trabzon'un da şanına şerefine o yakışıklı. Gezdirilmemesi gerekirdi. Yavuz Ağabey öyle deseydi o gerekirdi. Şimdi olana bir bakın. Dolayısıyla bu memlekette herkesin yerini yurdunu bilebileceği yeni bir siyasal iklim için Anahtar Partisi kuruldu. Devletin bu kadar imkânı var. Kocaman bir memleket Seksen beş milyonuz. Bu kadar israf var, yıkılmıyoruz. Bu kadar faize para ödedik, yıkılmıyoruz. Bu kadar kontrolsüz harcama var, yıkılmıyoruz. Kamu kaynakları bu kadar berbat kullanılıyor, yıkılmıyoruz. Bu kadar enflasyona var, dayanıyoruz, iş adamlarımız hala ayakta, yıkılmıyoruz. Bu kadar yüksek enflasyona rağmen kadınlar evlerini döndürüyorlar, öyle ya da böyle döndürüyorlar, yıkılmıyoruz. Esnaf dayanıyor, direniyor, yıkılmıyoruz. İş adamı direniyor yıkılmıyoruz, ayaktayız hala.
Evlenme cüzdanını sallayıp nasihat ederseniz nüfus artar!
Merkez Bankası'nın enflasyon tahmini otuz üç, otuz beş aralığı. Bu otuz bir, otuz üç aralığını geçmesin diye TÜİK ona uygun enflasyonu açıklıyor.Vatandaşa sorun bakayım enflasyon karşına.Asgari ücrete zam yapacaksınız enflasyona göre, enflasyonu düşüp tutmanız lazım.Enflasyon hedefi tutturacaksınız rakamlara göre.Bizimkilere biri demiş ki rakamları değiştirirseniz enflasyon düşer, faiz okursanız faiz düşer, evlenme cüzdanını sallayıp nasihat ederseniz nüfus artar, öyle demişler bunlara.Efendim ne? Çocuk sahibi olmak isteyen evlenen evlatlarınıza cüzdan sallayarak evlen sahibi olabilirsiniz.
Bu memleket sekiz yüz elli milyona bakar!
Bugün karşı karşıya olduğunuz bütün sorunların sebebi hükümettir. Bak bunu anlayacağız. Yirmi üç yıldır başımızda olan hükümet bugün karşı karşıya olduğumuz her sorunu çözmek zorunda olduğu hadde çözememiştir. Enflasyonun sebebi kimdir? Tayyip Bey'e göre CHP. Enflasyonun sebebi de çocuklarınızın işsizliğinin sebebi de, faizin sebebi hükümettir. Bu millet doğru yönetilirse, kaynakları doğru yönetilirse, evlatları doğru yetiştirilirse, iş adamları doğru desteklenirse, tarımla, çiftçilikle uğraşanları doğru sübvanse edilirse ürün destekleme programı, ürün alım programı çiftçiyi, tarımla, hayvancılıkla uğraşanı, üreticiyi, esnafı ayakta tutacak şekilde planlanırsa bu memleket sekiz yüz elli milyona bakar. Yanlış yönetilirse de seksen beş bin kişiye yetmez.
Nasıl ki Kurtuluş Savaşı'nda Erzurum Kongresi'nin bütün delegasyonu Trabzon’dan gitti. Nasıl ki memleket deyince, vatan deyince, devlet deyince, millet deyince Trabzon, devletin, memleketin, vatanın zor zamanıdır. Devletin vazifesi bellidir. Devletin vazifesi vergiyi adaletle toplamak, toplanan vergiyi adaletle harcamak, çocuklarımıza hak ettikleri eğitimi vermek, verdiğiniz eğitimden sonra yetiştirdiğiniz evlatlara hak ettiği işi vermek, emekli olana hakkını vermek, çalışana hak ettiğini verebilmek. Bu beş altı işi yapmaktan ibaret bir vazifesi vardır devletin. Mezhep tartışmak, meşrep tartışmak, kimlik saymak, aidiyet saymak, onu bunu hırpalamak bu Anahtar Partisinin politik gündeminde yok.
Anahtar Parti siyaseti doktorluk merciine çekecek!
Memleket yönetim nöbetini artık biz devralalım. Anahtar Parti bir merkez parti olacak. Bir kızgınlığın, bir asabiyetin, siyasi münakaşanın partisi olmayacağız. Biz bir merkez partisiyiz. O yüzden Anahtar Parti siyaseti doktorluk merciine çekecek. Doktorluk merciine çekiyoruz. Ay yıldızlı, al bayrağı, mensubiyet olan herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bir ülke hayalimiz var. Devletin herkesin dayısı olduğu bir ülke hayalimiz var. Kimlik kartını gösterince benim dayım devlettir diyebilmelidir millet. Benim Ankara'da devleti tanıyorum, devletim de beni tanıyor diyeceksiniz. Bu mekanizmayı kuracağız. Sistem kuracağız Avrupalılar böyle çözmüşler işi. İyi insan aramaktan vazgeçmemişler ama iyi kural koymaya karar vermişler, kurala uyana iyi insan demeye karar vermişler. Kurala uyana eşkıya da olsa evliya diyorsun. Kurala uymayana evliya da olsa eşkıya diyorsun. Sistem kuracağız, sistem kurdun mu memleket gürül gürül çalışacak. Türkiye'de Merkez Bankası dahil bütün bu kurumların çalışmasını sağlayacak mekanizma kurmamız lazım. Mücbir bir sebep olmadan emeklilik şartlarını düzenleyeceksiniz. Adalet herkesin sığındığı liman olacak. Adalet artık satın alınabilir bir şeymiş gibi konuşulmaya başlandı memlekette.
Anahtar Parti olarak Cumhuriyeti koruyacağız
Bu bütün bu mekanizma içerisinde Anahtar Parti olarak Cumhuriyeti koruyacağız, devleti koruyacağız, vatanı koruyacağız, sınırlarımızı koruyacağız, Lozan'ı koruyacağız, üniter yapımızı koruyacağız. Eğitimi koruyacağız, ülkeyi ayağa kaldıracağız. Emniyet Teşkilatı bağırıyor, yorgunuz. Nöbetten yorgunuz.Çalışma şartlarından yorgunuz.Atama şartlarından yorgunuz.Kurum yorgun.Özlük hakları iyi değil.Emeklilik şartları iyi değil.Bağırıyorlar, bağırıyorlar yok.En çok yükümüzü onlar çekiyorlar. Biz güvende yaşıyoruz diye canlarıyla, evlatlarıyla siper olmuşlar bizim istikbalimize. Atanamayan öğretmenler var. Yeniden sınav çıkarmış çocuklarımızdan. Siyasetçilerin boyu kadar kitap okumuşlar. Yeniden imtihana girmişler. Derece yapmışlar. Açıklanan kontenjan yetmiş seksen ve çocuklarımız bağırıyor. Vatanı, milleti ayağa kaldıracağız. Nasıl kaldıracağız? Bu memleketin beş on bin tane namuslu, şerefli, izzetli, vazifesine odaklanmış, harcadığı her kuruşun hesabını verecek, kendisi zengin olmaya değil, milletini zengin etme sorumluluğu taşıyan beş on bin tane evlada ihtiyacı var. Ben bu var olan evlatlarla Türk milletini buluşturacağım. Bu ay yıldızlı al bayrağının altında çocuklarımızın göçmek için fırsat konulduğu değil. Gelmek için dünyanın gençlerinin hayal kurduğu bir memleketi kuracağım.Bu ambarları kendi topraklarımızdan ürettiklerimizle dolduracağız.Çiftçimizi, hayvancılarımızı, hayvanlıkla uğraşanlarımızı ayağa kaldıracağız.Biz kendi ürettiklerimizi yiyeceğiz, nitelikli gıda tüketeceğiz.Paramızı değerli hale getireceğiz. Bu kamu kaynaklarının israfının önüne geçeceğiz.
Devleti koruyacağız Namusumuz gibi!
Devlette adaleti hayatın merkezine oturtacağız. Teftişi, denetlemeyi devlet bürokrasisi için mecbur hale getireceğiz. Harcadığın paranın hesabını verebilirsin, harcayabilirsin. Hesabını veremediğin hesabını ödemek zorunda bırakacağız herkesi. Akraba eş dost kayırma dönemine son vereceğiz. Kamu etik yasası diye bir şey var ve o çok namuslu bir yasadır. Onun çıkması lazımdır. Nereden buldun diye bir şey vardır devlette ama bu mekanizma çalıştırılmamaktadır. Topraklarımızı korumak zorundayız. Toprak ve su önümüzdeki dönem dünyanın savaş eşiğinin olmazsa olmazlarıdır. Türkiye'nin en kıymetli ovalarda binalar yapılıyor. Topraklarımız bin yılda oluşmuyor, bir metre toprak bin yılda oluşmuyor. Kendi topraklarına böyle davranan bir millet ayakta kalamaz. Kendi evlatlarını bu kadar harcayan bir millet ayakta kalamaz. Kendi suyunu bu kadar israf eden bir memleket ayakta kalamaz. Devleti koruyacağız. Namusumuz gibi. Cumhuriyetimizi koruyacağız namusumuz gibi. Aileyi koruyacağız. Çocuklarımızı koruyacağız. Neslin gıdasını nitelikli gıda yiyerek sağlığını koruyacağız. Sınırlardan gelen ve demografimizi bozan ne varsa göçü hareket ettiği ülkede durduracağız. Kamu kaynaklar, kamu ihale kanunu değiştireceğiz. Dünyanın en medeni kamu ihale kanunu neyse onu getireceğiz. İmar ve oluşan rantı yerel yönetimler arsa sahipleri ve devlet arasında adaletli paylaştıracak bir vizyon ortaya koyacağız. Tertemiz olacak ülke.
Ay yıldızlı al bayrağı kalbiyle bağlı herkesin partisiyiz
Anahtar Parti'nin milletin teveccühleriyle artık bir baraj problemi yok. Yani Anahtar Partisi barajı açmış bir partidir. Yani şimdi en taraflı anketlerin beş altı bandında gösterdiği bir partidir. Anahtar Partisi önümüzdeki dönemin namzedi yapıyor bizi. Biz AK Partililerin de partisiyiz. Biz milliyetçilerin de partisiyiz. Ülkücülerin de partisiyiz. Vatanına, milletine bağlı herkesin partisiyiz. Cumhuriyet'le kavgası olmayan, devletle kavgası olmayan, Atatürk'le kavgası olmayan, vatanında milletini seven, bu toprakları seksen beş milyonun bilen herkesin bir partisiyiz. Sağcının da, solcunun da, Alevi'nin de, Sünni'nin de, ay yıldızlı al bayrağı kalbiyle bağlı herkesin partisiyiz. Yani tapulu seçmen dönemine son veriyoruz. Dindarsanız, AK Parti'ye verirsiniz, milliyetçiyseniz MHP'ye verirsiniz, Kürt'seniz HDP'ye verirsiniz, Alevi'seniz, sosyal demokratsanız CHP'ye verirsiniz dönemine son veriyoruz. Ay yıldızlı av bayrağının altındaysanız ve daha iyisini düşünüyorsanız Anahtar Parti dahil istediğiniz her partiye oy verebilirsiniz. Tapunu seçmen dönemini nihayetlendireceğiz. Hangi partide olduğuna bakmadan söylüyorum. Ben burada bir memleketi ayağa kaldırmaya hazırlanıyorum. Bana verdiğiniz destek devletimize, milletimize, adanmış ömrümüze, bundan sonraki çilemize, gayretimize kuvvettir. Trabzon'un şerefidir, bizim borcumuzdur.
