İnsanlık tarihinde Allah’ın varlığının ispatı ve mahiyeti hakkında en çok kafa yoran İslam Kelamcılardır. Kelamcılara göre Allah’a, Vacibül-Vücud (varlığı gerekli) olan dediler. Bunlara göre, kâinat vardır fakat olmayabilirdi de derler. Demek onu yoktan var eden bir Vacibül Vücud vardır diyorlar.  Çağdaş fenlerin yasalarıyla, enerjinin sabitliği ilkesiyle(enerji yoktan var olmaz, var iken de yok olmaz) ve ilahi kitapların sonucu anlaşıldı ki yoktan var etmek diye bir şey yoktur. İlahi kitaplarda bilime ters düşen bir durum yoktur, sadece ilmin gelişim basamaklarının tam anlaşılmaması vardır. İlim, mitolojiler, felsefe ve fenlerin gelişimi içinde zaman ve zemine göre çeşitli elbiseler giymiştir. Tevili, dil ve yorum ilmi bilinmezse çağımızda, dine inanmak akıllı bir şey gibi görülmez. Çünkü dinin çoğu fenciler tarafından hurafe olarak algılanır.

Yedi bin senedir semavi dinler var, onların anlattığı Allah, hiçbir ilmi ekoller tarafından öyle etraflıca tam bilinmiş değildir. Çağımızda varlıklar anlaşılınca Allah’ın sonsuz olması lazımdır, diye zihinlere geliyor, sınırlı bir Allah inancı zihinleri doyurmuyor. İncil evrensel düşüncesi ile Allah’a sonsuz ruh(bilgi), kâinata O’nun oğlu, Hz. İsa’ya ise Onun mantığı diyor. İncil Allah göklerdedir der. İbni Arabî gökten maksat görülmeyen âlemi, yerden maksat ise fiziki âlemdir der. Tevrat Allah’a, Yahwe(ey sonsuz olan) der insanlığın Beni İsrail olmasını telkin eder. Beni İsrail medeni dindar toplum demektir, Müslüman demek, Arap demek olmadığı gibi, beni İsrail de Yahudiler demek değildir.

Allah, göklerde çok uzaklardan bizleri gözetleyen maddi bir varlık olarak algılandı, sonsuz manası ile tam anlaşılmadığı için, din ve iman, birçok dindarda ahlaka ve bilime dönüşmedi. Kuran, Allah’ı asıl varlığı olan soyut(maddi olmayan) ilmi anlatır, ruhun asıl mahiyeti de ilimdir der.  

Kuran, varlık soyutuyla somutuyla sonsuzdur. Dolayısıyla yokluk diye bir şey yoktur. Asıl varlık, bilim adamlarının yazılım diye dile getirdiği bilgidir.  Allah Soyut ve Sonsuz olduğu için yalnızca kendisine tapılan demektir. La İlahe İllallah, sadece sonsuz olana tapılır manasına gelir. Besmeledeki geçen Allah soyut boyuta, Rahman somut(maddi)boyuta, Rahim ise aradaki varlıklara bakar. Üçü de birdir. O’na Ehad (çok birlik sahibi) denir. Sınırlı varlıklar, sınırlı olmaları ile beraber sonsuzluğu gösterirler. Çünkü ancak sonsuz bir enerji, yazılım ve gelişme süreci ile var olabilir.  Bu ayette geçen Hayy ve Kayyum (Diri ve Ayakta Tutan) isimleri, bütün biyolojik ve fizik varlıklardır. Evet, Allah’ın isimleri kâinattaki hakikatlerdi, arı karınca çiçek vs. Ayette geçen Allah Kürsüsü, Allah’ın ilmi, Arşı ise, Allah’ın kudreti (gücü) demektir. Allah’ın iradesi ise geliştirerek terbiye eden Rabbül âlemindir, ilim buna evrim der, çoğu dindarlar ise maalesef evrime inanmaz. 

OSMAN KOYUNCU 0535.760. 48. 39. VAKFIKEBİR TRABZON