05 Mart 2004’ten beri siz değerli okuyucularımızla birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tam 13 yıl önce başlamıştık yayın hayatımıza ve zaman su gibi akıp geçti…
Mutluyuz, gururluyuz…
Doğru, dürüst ve tarafsız haber anlayışımızla yayın hayatımızı sürdürmekteyiz…
Hiçbir zaman ilkelerimizden taviz vermedik, bölgemizin en güçlü, doğru, tarafsız, gerçek gazeteciliği yapmaya gayret ettik…
Herkesin sesi olmaya çalıştık ve olmaya da devam edeceğiz…
Haklının yanında, haksızın ise karşısında dimdik duracağız…
Yayın hayatımızın 14. yılını siz değerli okuyucularımızla girmenin mutluluğu içindeyiz. Hep birlikte nice mutlu yıllar ve uzun süreli yayın hayatı diliyorum…
********************************
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu beraberinde AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Adnan Günnar ile birlikte miting düzenlendi…
Miting’te dikkat çeken bir isim ise MHP’li Şalpazarı Belediye Başkanı Refik Kurukız oldu…
AK Parti ve MHP referandum için birlikte hareket etmeleri yönünden Vakfıkebir’deki tablo bir başka güzel olmuş oldu…
Şadırvan önünde yapılan miting’te, meydan insanlarla doldu…
Güzel bir kalabalık eşliğinde ve vurucu sözler miting’e damgasını vurdu…
Sonrasında otobüsten halkı selamladı ve yavaş yavaş ilçeden ayrıldı…
********************************
“BİR VAKFIKEBİR’Lİ BÖYLE YAPMAZ”
Bir Vakfıkebir’li kendi insanını sever, sayar, başkalarına korur, hastalarına yardımcı olur, hasta yakınlarınla ilgilenir vs.
Bizim diyorum, çünkü bizim…
Bizim Vakfıkebir Devlet Hastanesinde bu durum biraz zor…
Hastanemizde çalışan, işini laiki ile yerine getiren doktorlarımıza ve bazı çalışanlarımıza söyleyecek lafım yok…
Herkes bir değil tabi…
Geçen hafta yazmış olduğum “BAŞYAZI”mdan dolayı, birçok geçmiş olsun dileklerinde bulunanlar oldu. Yazımın altına birçok yorumda geldi...
İnsanlar birçok kez bu tür olaylarla karşılamışlar, azarlanmışlar, ilgilenmemişler…
Bu tür doktorları biz Vakfıkebir’imizde istemiyoruz. İnsanlara yardımcı olamayacağını anlayacak olan doktorları hiç istemiyoruz…
Bir Vakfıkebir’linin böyle yapmasını da hazmedemiyoruz…
Ya kendilerine çekidüzen versinler ya da bırakıp gitsinler…