Bu yaşıma kadar böyle bir kar yağışı Vakfıkebir’de görmedim.
Hiç durmadan aralıksız yağdı. Gece-gündüz sürekli olarak yağdı ve kar kalınlığı şehir merkezinde yer yer 70 cm’ ye kadar ulaştı…
Ulaşımı ve mahalle yollarının kapanmasına sebep oldu…
Fırtına şeklinde yağan kar, araçları görünmez hale getirdi…
24 saat Belediye ekipleri hastaları hastane getirmek için uğraştılar. Kar küreme araçları sürekli olarak faaliyette, kapanan yolları açmak için büyük bir çaba gösteriyorlar…
Gel gelelim yol kenarlarına çekilen araçlara…
Bu araçlar sayesinde kimi yerlerdeki kar temizlenemiyor…
Kimi sahipli kimileri ise sahipsiz…
Vatandaş olarak bize düşen görevler var…
Biz birilerden hizmet beklerken acaba kendimize düşen görevleri yerine getirebiliyor muyuz?
Birilerini sorgularken, kendimize de bakmalıyız. Bize düşen görevlerimizi de yerine getirmeliyiz ki, birilerinden hizmet bekleyelim…
“FOL DERESİ DONDU”
Yine ben diyeceğim ama Fol Deresini hiç böyle görmemiştim…
Bu kar yağışı ile beraber, Fol Deresi’nin donduğunu görmüş oldu…
Bu don olayını birkaç dakika köprü üzerinden izledim…
Dedem Av. Mustafa Kamburoğlu, böyle bir kar yağışını 1978 yılında görmüş olduğunu dile getirdi.
Evet, ben o zamanlar daha doğmamıştım…
1978 yılından beri Vakfıkebir’e böyle bir kar yağmamış…
Eski adam ne derse doğru der değil mi?
******************************
Kar yağması ile beraber ana yolların hepsi kapandı…
Köylerimiz de kar kalınlığı 1 metre ila 1,5 metre ulaştı…
Köylerde bulunan yolların açılması, hastaların köylerden alınması, hastaneye ulaştırılması ve cenazesi olanların yolların açılması için çaba gösterildi…
Şehir merkezinde de insanlar bir an önce hizmet beklediler. Belki biraz aksamalar meydana geldi ama daha çok ihtiyaç duyulan yerlere öncelik tanındı…
Tanınması da lazım bence…
Köylerde bulunan insanlara ulaşmak, hastaları hastane getirilmeleri ve cenaze olan yerler daha önemli…
Diye düşünüyorum…
Hizmet her noktaya gelir ama biraz zaman, bu durumda her şeyi dolaylı düşünmek gerekir…