Sağlık

UYUZ HASTALIĞI HER YIL YÜZ MİLYONLARCA KİŞİYİ ETKİLİYOR

Vakfıkebir Büyükliman Aile Sağlığı Merkezi Hekimlerinden Aile Hekimi Dr. Zafer Kamiloğlu, Hızlı yayılım gösteren ve kişilerin hayat kalitesini düşüren “Uyuz Hastalığı” hakkında açıklamalarda bulundu.

Hızlı yayılım gösteren ve kişilerin hayat kalitesini düşüren “Uyuz Hastalığı” hakkında açıklamalarda bulunan Vakfıkebir Büyükliman Aile Sağlığı Merkezi Hekimlerinden Aile Hekimi Dr. Zafer Kamiloğlu, uyuz hastalığının dünyada her yıl yüz milyonlarca bireyi etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti ve “Özellikle toplu taşımada, kalabalık ortamlarda hijyene dikkat edilmeli. Havlu, nevresim, iç çamaşırı gibi kişisel eşyalar kesinlikle ortak kullanılmamalı.” dedi. Sarcoptes scabiei’nin neden olduğu, deride kaşıntı ile seyreden ve bulaşıcı bir hastalık olan uyuz, tüm yaş gruplarında görülebiliyor. Uyuz hastalığının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Doktor Zafer Kamiloğlu, “Özellikle okul, yurt, cezaevi ve bakımevleri gibi toplu yaşanan yerlerde daha sık görülüyor. Hastalık kişiden kişiye 15-20 dakikalık yakın temasla bulaştığı gibi; aynı yastık, yorgan, çarşaf ve ortak giysilerin kullanımı da büyük bir risk faktörü” şeklinde ifade etti. Uyuzun yakın temasla bulaşan bir paraziter hastalık olduğu bilgisini veren Dr. Kamiloğlu, Özellikle gece ve sıcakta artan kaşıntı ve ciltte döküntüyle seyretmektedir. Uyuz hastalığı yakın temasla bulaşmaktadır.

“KİŞİSEL EŞYALAR KESİNLİKLE ORTAK KULLANILMAMALI”

Uyuz çoğu zaman, egzama başta olmak üzere mantar enfeksiyonları, böcek ısırıkları ve kıl kökü iltihaplanmaları gibi pek çok deri hastalığı ile karıştırılabildiği için tanısı gecikebiliyor. Uyuzu ayırt edebilmek için özellikle geceleri olan ve sıcakla artan kaşıntının tanımlanmasının önemli olduğunu belirten Dr. Kamiloğlu, “Kaşıntılar daha çok el ve ayak parmakları arası, bilekler, koltuk altı, göbek deliği çevresi, bel, meme ucu ve kasık bölgesi gibi deri kıvrımlarında görülmektedir. Bulaşma, yakın temasla olur. Özellikle toplu taşımada, kalabalık ortamlarda hijyene dikkat edilmeli. Havlu, nevresim, iç çamaşırı gibi kişisel eşyalar kesinlikle ortak kullanılmamalı.” dedi.

“İLAÇ TEDAVİSİ VE BERABERİNDE HİJYEN ÖNLEMLERİNİN ALINMASI GEREKİYOR”

Uyuz hastalığının mutlaka medikal tedavi gerektirdiğini ifade eden Dr. Kamiloğlu, “Uyuz hastalığı kendiliğinden iyileşen veya geçen bir hastalık değil. İlaç tedavisi ve beraberinde hijyen önlemlerinin alınması gerekiyor. Hijyen önlemlerinin alınmadığı durumlarda da tedavi yetersiz kalabilir ve hastalık tablosu tekrarlayabilir. İlaç tedavisine başlandıktan sonra son 3 gün içinde giyilen giysiler, yastık-yorgan kılıfları, ayakkabılar gibi deri ile temas eden her şey 3 gün süre ile plastik bir torbaya konup, ağzı kapatılarak havasız kalması sağlanmalı ya da en az 60 derece sıcaklıkta yıkanmalı.” şeklinde belirtti.

“BİLİMSEL KANITA DAYANMAYAN UYGULAMALARDAN UZAK DURULMALI!”

Tedavide hekim onayı olmadan herhangi bir uygulamadan kaçınmak gerektiğini de ifade eden Dr. Kamiloğlu, “Bilimsel kanıta dayanmayan çamaşır suyu, karbonat, sirke ve kül gibi bazı karışımların uygulanması tedavide etkili olmayacağı gibi bazı alerjik ya da egzamatöz lezyonların gelişimine neden olabilir ve bu arada da hastalığın bulaştırıcılığı devam edecektir. Uyuz hastalığında uygulanan tedaviyle genellikle birkaç gün içinde semptomlar hafifliyor ve hastalığın iyileşme durumu görülüyor ancak ciltteki kaşıntı ve tahriş bazen daha uzun sürebiliyor. Uyuz hastalığının tedavi edilmediği durumlarda enfeksiyon ilerleyebilir ve semptomlar kötüleşebilir. Ayrıca, enfekte kişilerden başkalarına da bulaşabilir, bu nedenle tedavi büyük önem taşıyor” dedi.