Her toplumun, her milletin kendine göre örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri vardır. Devletler bunlara sahip çıkarak yaşar. Kendini unutmuş, benzemeye çalıştığını milletten olduğunu zannederek yaşar ve hiç sorgulamadan öylece hayatına devam eder.
Türk Milleti de yavaş yavaş kültür değişimi ile birlikte kime benzemeye çalıştıklarına karar verememiş durumda. Ancak, filmlerle, dizilerle, dergilerle, gazetelerle, tiyatrolarla, televizyonlarla başka milletlerin hayatı Türk Milletinin hayatıymış gibi anlatılmaya çalışılıyor. Bıkmadan, usanmadan bu konular işleniyor.
Her dizide Hıristiyan kültürünü konu alan sahneler işleniyor. Her on dizinden dokuzunun konusu aşk ve ihanet. Anne ve babaya karşı
isyan, sevginin ve sabrın konu edilmediği sahneler ve gelinen noktada boşanmalar. Ailenin dağılması, çocukların yuvalara gönderilmesi gibi Türk aile yasına ters sahneler. Bütün diziler, olumsuzluk üzerine kurgulanmış. Yol gösteren bir dizi yok. Halk sorgulamadan bu dizileri seyrediyor. Siz kimsiniz, neden bize ait olmayan dizileri ısrarla ve zorla bize izlettiriyorsunuz diyen yok!
Zaman içerisinde bize ters olan Avrupa'nın örf ve adeti bize doğruymuş gibi yerleşiyor. Müslüman ülkenin ne işi olur Hıristiyan Avrupa'lan. Daha düne kadar tuvaletleri olmayan milletleri şimdi biz örnek alıyoruz ya da bize örnek gösteriliyor. Dizilerde onların hayatları işleniyor. Türk dizisiymiş, Türk sinemasıymış! Hiçbir alakası yok. Sadece Türkçe konuşuluyor, Türk oyuncular oynuyor. Onun ötesinde bizden hiçbir şey yok. Bu milletin hayatında abdest alma yok mu, camiye gitmek yok mu, namaz kılmak yok mu, hacca gitmek yok mu, zekat vermek yok mu, oruç tutmak yok mu? Yaylaya gitmek yok mu? yayla şenlikleri yok mu? Çiftçisi yok mu? Soruyorum 25 milyonun içerisinde bunları yapan yok mu? Neden bu değerlerimiz yok sayılıyor. Din adamlarımıza, Karadeniz'in kemençesiyle neden dalga geçiliyor. Bu basın yayın kuruluşları, diziler ve tiyatrolar kime hizmet ediyor. Trilyonluk bu dizileri kimler finanse ediyor ve neden finanse ediyor? Hiç düşündünüz mü? İçerisinde Türk ve İslam kültürü olmayan hiçbir dizi her ne kadar Türkler tarafından oynasa da, her ne kadar Türkçe konuşsalar da Türk dizileri veya Türk filmleri değildir. Türk dizisinin senaryosu da Türk senaryosu olursa Türk dizisi olur. Bunlar olmadığı müddetçe hiç bir diziye Türk dizisi demem. Ben o dizilerde ne annemi, ne anneannemi, ne de babamı görebiliyorum. Çağa ayak uydurmak, kültürünü derk ederek olmaz. Tam tersine kültürüne sahip çıkarak olur. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımıza da büyük görevler düşüyor. Yabancı dil öğretirken, kendi dilimizden taviz verdiğimizi belirtmek isterim. Bundan 4-5 yıl önce bir ilçemizde kadınlar bir eğlence düzenlediler. Bunu daha geniş kitlelere duyurmak için de afişler bastırıp uygun yerlere astılar. Görünce şok oldum. Düzenledikleri salonun adının dışında afişte bir tane Türkçe kelime yoktu. Öğrendiğimiz dili böyle kullanmaya kalkarsak, önce dilimizi, sonra kimliğimizi, sonra da devletimizi kaybederiz. Hıristiyan Avrupa'nın da istediği bu değil mi?