Hayat, çoğu zaman bize hızla akıp giden bir nehir gibi gelir. Hayatın en ince sızısıdır, geç kalmış fark edişler…
Günler birbirini kovalar, haftalar sessizce tükenir. Derken bir sabah, bir ses eksik olur, bir tebessüm yüreğimizde anı olarak kalır. Bir bakarız, bazı insanlar yanımızdan sessizce geçip gitmiş. Bir gün telefon çalmaz, bir kahve eksik demlenir, bir sandalye boş kalır…
Bugün yanımızda olan insanlar, bir gün sadece bir fotoğrafta kalabilir. Çünkü bazı insanlar bir daha hiç gelmez, bazı fırsatlar da bir kez kaçtı mı, bir ömür boyunca içimizde kalır. O yüzden beklemeyelim… Bir “iyi ki varsın” demenin, bir sarılmanın, bir hal hatır sormanın zamanı hep “şimdi”dir.
Ayrıca sevdiklerimizin kıymetini bilmek, pahalı hediyeler almak değildir. Bazen sadece bir “nasılsın?” demek, bazen de sessizce yanında durmaktır. Çünkü sevgi, gösterilmedikçe küser; paylaşılmadıkça eksilir. Bir gülümseme, bir dokunuş, bir sıcak söz… Hepsi, kalbin dilidir.
“Yanımdasın, iyi ki varsın, bana iyi geliyorsun.” Bu sözler hem söyleyeni, hem dinleyeni iyileştirir. Çünkü insan, sevdiklerinin varlığıyla tamamlanır; onların sevgisiyle güç bulur. Oysa bir zamanlar, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sesini duymaya alıştığımız, bir tebessümle günümüzü güzelleştiren o insanlar bizim en kıymetli hazinemizdir. Kimi insanlar hayatımıza bahar gibi gelir; dokunuşlarıyla içimizi ısıtırlar. Ama biz çoğu zaman o baharın değerini, kış bastırınca anlarız.
Ne var ki insan, çoğu zaman elindekinin değerini kaybedince anlar. O zaman yüreğimizin tam ortasında yankılanan o sessizlik bize bir gerçeği fısıldar: “Kıymet bilmek, geç kalmadan sevmektir.” Oysa insan, vefayı kaybettikten sonra değil, yaşarken göstermelidir.
Dedik ya sevdiklerimizin kıymetini bilmek; onlara pahalı hediyeler almak değil, bir “nasılsın?” demeyi unutmamaktır. Sevdiklerimizin kıymetini bilmek, bazen bir gülümsemeyi paylaşmaktır, bazen sadece yanında susmaktır. Çünkü sevgi, büyük sözlerle değil, küçük hatırlayışlarla büyür. Bir dokunuş, bir gülümseme, bir sıcak söz bazen yıllarca süren bir soğukluğu eritir. Çünkü sevgi, gösterilmedikçe küser; paylaşılmadıkça eksilir.
Zaman hızla geçiyor… Bugün yanımızda olanlar, yarın belki sadece bir anı olacak. Onun için ne hissediyorsak söyleyelim, içimizde tutmayalım. Gururu bir kenara bırakıp “iyi ki varsın” diyelim. Çünkü insan, sevdiklerinin varlığıyla tamamlanır.
Hayatın en büyük pişmanlıklarından biri, “keşke” lerle dolu bir geçmiştir. “Keşke daha çok vakit ayırsaydım”, “keşke daha çok gülümseseydim”, “keşke o gün sarılsaydım…”
Oysa her şeyin ilacı, biraz farkındalık, biraz sevgi, biraz da vefa.
Kıymet bilmek, aslında bir teşekkürdür: “Yanımdasın, iyi ki varsın, bana iyi geliyorsun.” Bu cümleleri duymak da, söylemek de hem ruhu iyileştirir hem sevgiyi büyütür.
Unutmayalım; Bir gün değil, her gün kıymet bilmek gerek. Çünkü bazı insanlar bir daha hiç gelmez…
Çünkü hayatın en acı pişmanlığı, “keşke”lerle dolu bir geçmiştir.
Ve bazen bir teşekkür, bir bakış, bir dokunuş; ömrümüzün en güzel hatırası olabilir.
Ve bazı fırsatlar, bir kez kaçtı mı, bir ömür boyunca içimizde kalır.
Ve biz, bunların farkına vardığımız gün, hayat daha anlamlı, dünya daha sıcak olur.