Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun temposu hayran bıraktı.



Yüzlerce Trabzon basın personellerinin katıldığı Yemekte konuşan Bakan Soylu: "Basınımızın kıymetli temsilcileri burada birlikte bulunduğum kıymetli vekiller kıymetli arkadaşlarımız bu akşam sizlerle birlikte olmaktan onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Gerek sizlerin gerek bizlerin gerek Türkiye'de ardışık süre giden yoğunlukları bütün bunlarla birlikte yerel gündemin yoğunlukları birbirimizler olan münasebetleri mezhepsel düzeyde bırakıyor. Dönem dönem bir araya geliyoruz. Kısıtlı sınırlı ve çok az bir zaman dilimine kadar birlikteliği ortaya koyuyoruz. 1 Kasım'dan itibaren de 1,5 yıllık bir zaman dilimi geçti. O zaman dilimi içerisinde 15 Temmuz gibi yaşadığımız garabet referandum olsun. 3 ana olayla beraber kaldık. Bunlardan muradım şu sürekli bir arada olan birbirlerini sürekli dinlemek durumunda olan Trabzon için de önemli maalesef yoğunluk akış düzeninden dolayı böyle bir süreç oluşuyor" dedi.


 
HERKES 2019'UN HESABINI YAPMAKTADIR Soylu: "Seçim döneminden sonra adrenalinin boşaldığı çok boyutlu tartışmaların değil daha ziyade klasik yorumlarının yapıldığı tartışma döneminin az bir noktaya düştüğü bölümdür. Biz de bu dönem içerisin böyle bir ortamda olmanın doğru olacağını düşünerek TGC’ nin davetini telafi etmek adına bir fırsat olarak değerlendirdik. Her birinize teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Önemli bir referandumdan geçtik. Bu referandum tam da anlattıklarımızın referandumun hemen akabinde nasıl hayat bulduğunu gösteriyor. Türkiye'yi yarınlara taşıyacak en önemli unsur siyaset rekabettir. Bugün görüyoruz ki artık herkes 2019 hesabını yapmaktadır. Bu demokrasi için siyaset hayatı için çok mühim bir değerlendirmedir. Demokrasi tam buna hizmet etmelidir. Milletten yetki alma gününe nasıl gideceğinin hesabını yapmalıdır. Bir şeyi daha görüyoruz. Her bir oyun ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gördük" diye konuştu.
 
TÜRKİYE'DE İKTİDARLAR FONKSİYONELDİR Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin kendi iradesi ile her bir oya talip olduğumuz bir döneme gidiyoruz. Proje, insan önem kazandı. Demokrasinin tam anlamı ile demokrasi haline geldiği bir noktaya adım atıyoruz. Bizim ülkemizin eski Türkiye'den ayrıldığı bir nokta var. Bundan sonra zafiyete tahammül edemediği bir nokta var sistemimizi kuvvetli bir hale getirmeliyiz. Türkiye'de iktidarlar fonksiyoneldir. Muhalefet değildir. Bir müjdeyi paylaşayım. Artık muhalefette o döneme gidiyor. Artık muhalefetinde içinde tartışma olduğu nasıl fonksiyonel olabiliriz diye tartışıldığı döneme giriyoruz. Türkiye kutuplaşma ülkesi değildir. Bloklaşma olmuştur. Her birimizin okuduğu okullar farklı hayata bakış açısı farklı, gelir seviyesi farklı bu farklılıklarında bloklar oluşturması makuldür. Bu da siyaset makul bir noktaya çekecektir. Türkiye kendi hedeflerine daha iyi ilerleyecektir. Siyaset iktidarda olduğu gibi muhalefetinde yol güzegahı olacaktır. Birinci dönem olmayabilir 2. dönem olmaya bilir süreç bunu 3.4. dönemde zorlayacak düzeydedir. bunu arzı kaçınılmaz olacaktır."
 
AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN MEDYA VAR Soylu: "Ticareti ekonomisi ile kurduğu ilişkilerle oryante olabilmesi ile gerçekleşen bir yapısı vardır Trabzon'un. Uzun zamandır ayakları üzerinde duran bir medyası var. Bu saygın bir durumdur yıllardan beridir burada Trabzon'un kendine has özelliklerini muhafaza etmektedir. Eleştiril var takdir kültürü var. Bir baş şehrin hangi özellikleri varsa o var. Bunu bütün unsurları ille yaşayan anlayışın içinde olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye'de hakikaten yerel siyasetin hem de merkezi siyaseti birlikte yürütebilmenin kolay olmadığını anlatmak isterim. Bunu başarabilmek mümkün değildir.  Onun için yerel siyasetçiler hemen hemen çabuk çabuk değişiverirler. Öyle de olur. 2 talebi yönetebilmenin imkansızlığı ortada durmaktadır. İyi dengelemek gerekir. Üzerimize düşeni elimizden geldiği kadar yerine getirmeye çalışıyoruz adımlar atıyor. Şehirle ilgili bir vizyon varsa onu takip edebilmek. Şehrin seçilmiş siyasetçiler ile ilgili varlık hissetmesidir. Bir nispetlendirilir. Arkadaşlarımız ile mümkün olduğu sürece yapmaya çalışıyor. Elimizden gelen gayreti ortaya koymaya çalışıyoruz. Burası birden sanayi şehri olmayacağına göre akslar takmak lazım. Turizm bunlardan bir tanesi Trabzon bunu yapıyor bizde ivmelendiriyoruz. Hizmet sektörünü tahkim etme takviye etmeye çalışıyoruz. Doğal tarımın verimli bir hale gelebilmesi için adımlar atılmalıdır. Etrafındaki bütün unsurlarla sınır içi sınır dışı ülkelerle ilişki kurup diğer bütün unsurlarla bağlantı sağlayıp hareketliliği sağlayıp altyapı oluşturmak gerekir" ifadelerini kullandı.
 
STANDART YÜKSELİYOR Soylu şöyle devam etti: "Her yıl onbinlerce asfalt ve beton dökülerek köylerdeki standart yükseltiliyor. Türkiye geçtiğimiz dönem içerisinde birçok karşılıkla kalıyor. Trabzon'un şehir açısından da bütün şehirler birebirine benzeyebilir. Daha yapacaklarımız var. Şehir hastanesi bizi heyecanlandırıyor. Erzincan tren yolunun 100 yıl geleceğimize dair katkıları olacağını düşünüyoruz. Önemli ölçekte sağlayabilme fırsatını sağlayabiliyor. 2. Üniversitenin önümüzdeki günlerde faaliyete girecek olması bizi heyecanlandırıyor. Trabzon geleceğine hazır bir şehirdir. Hayal ederek hazırlandı. Biz hazırladık demiyoruz. Kendi adına fikir oluşturmuş ve süzmüş değerlendirmiş ve hareket sağlamış bunu da şehir satın almış. Oy vererek destekleyerek sessiz kalarak 'evet bu yol doğrudur yürüyün' diyerek görüş ortaya koymuş. Geçmiş dönemlerde fedakarca göstermiş bir anlayış içinde oldu. Bu standart yükseldikçe önemli bir anlayış daha oluyor. Samsun'dan Artvin'e kadar bütün şehirlerde yükseliyor. Or-gi var ama bizim havalimanımızın kapasitesi yükselmektedir. Yarın Rize havalimanı oldukça bura daha güçlenecek. Şehir hastanesi devreye girdiği zaman turist de gelecektir. Aksını oluşturacaktır. Bütün bunlar bizden sonra gelecekleri de şekillendirecektir. Şehirlerin ortak dilleri ile oluşmuştur. Bunu bizler sizler yapmaya çalışıyorsunuz. Denetleme ve kontrol sistemlerini ortaya koyarak. Aynı anlayış devam edebilecektir. Şehirlerin önüne fırsatlar gelir ama bazen şehirlerin fırsatları harcadığını görüyoruz. Özellikle turizm konusunda önümüze iyi fırsat geldi. Bu dönem iyi başladı iyi devam etti. Özellikle Turizmcilerin morali yerinde. Geçen sene Mardin'de bir kişi kalmıyordu. Şimdi Mardin, Güneydoğu ve Burada da oteller doldu. Demek ki güven var, standart var. bunu kalıcı bırakmak gerekir."
 
İNATLAŞMAMAK LAZIM Soylu: "Bazen karikatür bazen yazı bazen manşetle olur. Bu ayar veren yazılar manşetler kızdıracak değerlendirmeler biz insanımızın huyu suyu belli inatlaşmamak lazım. daha yumuşak üslupla davranmak lazım. Bu daha çok işbirliği yapar mantığı ile bunu gerçekleştirmek lazım. Bunun sonuç alan bir unsur olmadığını gördüm. Her şehrin yöntemleri farklı olabilir. bu konuda her birinizin desteğine ihtiyaç var. Ankara günleri var. Hususi hazırlıklar yapıyorlar. Çay ve Fındık bahçesi dikmekten tutunda birçok unsurları orada gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Orada da bu anlayışı ortaya koyan bir sürecin gelişeceğini düşünüyoruz. İnşallah orada da hep beraber olabilme iradesini arkadaşlarımız ortaya koyabilirler. Farklı siyasal akıllar gerçekleştirebilir, şehrin kendi adına geliştirdiği kimlik apayrıdır. Şehrin kendini tanıtma açısından önemlidir.  Bunu sürekli işlemeli ve işlevsel kılmalıdır" dedi.