Rusya Ukrayna savaşı nedeni ile hakkında ihtilaf olan, vatan sevgisi imandandır hadisi aklıma takıldı. Müslümanların çoğu, bizim imanımız kuvvetli olduğu için vatanımızı kokusuzca savunuruz, Hıristiyanların imanı ya yoktur veya zayıftır onun için ölümden korkarlar vatanlarını savunamazlar, dünyayı çok severler ölümü kolayca göze alamazlar derler. Irak ve Suriye’de yıllardan beri savaşlar sürüyor, genelde o ülkelerdeki Müslümanlar, ya yabancı askerlerle iş birliği yaptılar veya Türkiye gibi ülkelere kaçarak rahatça yaşamayı tercih ettiler. Irak’taki halk, ABD askerleri ile birlikte törenle Saddam’ın heykellerini indirdiler. Suriye’de ise halkın bir kısmı, yabancılardan para alıp, paralı asker olarak, yabancılarla birlikte kendi hükümetlerine kaştı savaştılar.
Rusya dünyanın en büyük ve en kuvvetli ordularından birine sahipti. Savaş başlamadan, Rus ve diğer askeri uzmanları ve siyasi gözlemciler, Rusya karşısında Ukrayna’ya bir hafta dayanamayacağını hemen teslim olacağını ön gördüler. Fakat olaylar bu şekilde gelişmedi, dünyanın en kuvvetli ordularından bir olarak görünen Rus ordusunun kâğıttan bir kaplan olduğu görüldü. Halk kadını erkeği ile teşkilatlanarak büyük bir direniş gösterdi, Rus’lara büyük kayıplar verdirip geri çekilmelerini sağladılar.
Yaklaşık yirmi yıl önce Trabzon’un girişime “ ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın” yazılı bir levha asili idi. Bu söz, Osman Gazi’nin kayın babası Şeyh Edebali’ye aittir. İlmen ilerlemiş, kalkınmış ve gelişmiş ülkeler, insanına değer verir, insanı yüceltir ki devlet büyüsün. Onun için gelişmiş ülkelerin anayasaları insan merkezlidir. Buna mukabil geri kalmış ülkelerin anayasaları devlet merkezlidir, kanunlar ve hukuk devleti kutsal sayar, devleti korumak asıl görev bilir. Kuran, insana vurgu yapar, ey insan ve insanlar der, devlete vurgu yoktur. Bir insan kâinatın özü ve çekirdeği gibidir, kâinat küçülse insan, insan büyütülse kâinat olur. Kutsallık aranacaksa bu insanda olmalı. Geri kalmış bütün ülkeler ve bilhassa İslam ülkeleri, devlete çok önem verir, sen öl ki devlet yaşasın der. İslam ülkelerinin büyük kısmı, kişilerin keyfi idarelerine göre yönetiliyor. Suriyeli gibi halklar, devlet için ölsen ne olacak, Esad, ailesi ve yalaka çevresi keyif sürecek, onlar yiyeceğine istilacılar yesin diyor. Bilim adamları, uzun yıllar iktidarda kalan liderlerin halklarının zekâ, ilim ve kültür seviyeleri araştırmalıdır derler. Baba lider, sonra oğlu geldi, şimdi ise o da kendi oğlunu hazırlıyor. Sanki gökten zembille indiler. Bütün kutsalları suiistimal ederek saltanatları için kullanıyorlar. Mal, mülk, tüysüz yetimin hakkını yemekte kendi aile ve çevresi önde, vatan için ölmeye sıra gelince, şehitlik büyük makamdır yedi sülalesine şefaat edeceksin, cehennemden kurtaracak der, bunu fakir fukaraya uygun görür. Mal ve mülk yakın çevrenin, şehitlik fakir fukaranın. Bu şekilde olursa Rus askeri tankını satar, Suriyeliler, Iraklıklar işgalcilerle birlik olur vatanlarını satarlar. Hiçbir diktatör ülkesini düzlüğe çıkaramamıştır.
OSMAN KOYUNCU -0535.760.48.39. VAKFIKEBİR -TRABZON
