Bu proje kapsamında Vakfıkebir Osman Tan Ortaokulu Rehber Öğretmeni Alper Mumcu tarafından ilk olarak 10 Mayıs Salı günü “Vakfıkebir Halk Eğitim Merkezi Kursiyerleri”ne “Teknoloji Bağımlılığı” eğitimi verildi. 11 Mayıs günü “Okullara taşıma yapan Şoförler ve Rehber Personeller” için “Madde Bağımlılığı” eğitimi düzenlendi. Seminere, Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Cemile Kahyaoğlu ve Müdür Yardımcısı Mustafa Dal’da katıldı. Proje, Vakfıkebir de çeşitli gruplara uygulanarak Mayıs ayı içinde devam edecek. “Teknoloji Bağımlılığı” eğitiminde Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerine konuşan Osman Tan Ortaokulu Rehber Öğretmeni ve İlçe Yeşilay Temsilcisi Alper Mumcu şunları söyledi.

“BAĞIMLILIK PROBLEMİ”

Teknoloji bağımlılığı, Teknolojiyi kullanmada ve onunla ilişkide kişinin iradesini kaybetmesi, kendini denetleyememesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlaması hâlidir. İnternet bağımlılığının en sorunlu hali ise; Aşırı internet kullanımına engel olunamaması, internet dışında geçirilen zamanın önemsizleşmesi, yoksunluk hallerinde ruh halinde çalkantıların olması (sinirlilik, saldırganlık gibi), kişinin yakınları ve çevresiyle arasının bozulması anormal internet kullanımının bazı görünümlerindendir.

“TANISI İÇİN KRİTERLER”

Ruhsal bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı (dsm 5 de), zihinsel hastalıklar için bir tanı ölçütüdür. Amerikan psikiyatri birliği tarafından yayımlanır. Artık internet bağımlılığının da bu kitapta yer aldığını görüyoruz. Dsm 5’in internet bağımlılığı için önerdiği sekiz kriter vardır.Dsm tanı kriterlerinin 8 ölçütünden 5 tanesinin karşılanması durumunda kişi “internet bağımlısı” olarak tanımlanmaktadır. 

“SEVGİ EN ÖZEL İLAÇTIR”

DOKTOR EROL’UN BÜYÜK BAŞARISI DOKTOR EROL’UN BÜYÜK BAŞARISI

2000’li yıllara gelince artık en etkin bağımlılık tedavisinin sevgiyle kucaklanan bir ortamda bozulmuş sosyal bağlarını tekrar kullanmasıyla mümkün olabileceğini yeniden anlamaya başladık. Artık  bağımlılığı ilaçla kalıcı tedavi edemeyeceğimizi anlıyoruz bizler robot değiliz, hatta kimyasal molekür gruplarından müteşekkil bir robot hiç değiliz! Çok ciddi anlamda sosyokültürel ihtiyaçlarımız var ve tatmin edilmeyince bunlar sağımız solumuz belli olmuyor.

“ASIL NEDEN BAĞLANMA SORUNLARI”

Sosyal yeteneğimiz başlı başına diğer insanlarla iletişim kurmamız için var ve insan beyninde müthiş bir sinirsel trafiğe rağmen kaçınılmaz bir özelliğimizdir. Beynimizdeki hücreler devreler kimyasallar diğer insanlarla sağlıklı ilişki kurmak onlara bağlanmak güven ve destek bulmak uyum içinde yaşamak için var o yüzden ne zaman bir insandan övgü sözü duysak sevdiğimize sarılsak güvenle birinin gözlerine baksak beynimizde bolca dopamin salgılanır ve bu hoş deneyimi tekrar etmek isteriz. Günümüz insanında gelişen teknolojinin getirdiği kolaylıklar sayesinde bireyler arası bağlanma azalıyor ve insanlar gittikçe daha fazla yalnızlaşmaya başlıyor. Bağlanmak ve güven duymak için kurgulanmış beynimiz böyle gitgide yalnızlaşıp sanallaşan bir dünyada alternatifler aramak zorunda kalıyor.