Vakfıkebir İlçe Müftüsü Recep Şahan Büyükliman Postası Gazetemize yaptığı açıklamada, camilerin sadece namaz kılma mekanları olmadığını belirterek ibadetten de önce ilim’in geldiğini söyledi.
 
Camiler ve Din Görevlileri Haftası başlıyor. Vakfıkebir İlçe Müftüsü Recep Şahan hafta dolayısıyla yaptığı açıklamada camilerin aynı zamanda birer ilim merkezleri olduğunu söyledi.
Camiler ve Din Görevlileri Haftasının bu seneki temasının cami ve ilim olduğunu belirten Şahan şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanlığımız 1986 yılından beri 1-7 Ekim tarihleri arasının Camiler Haftası olarak kutlanmasına öncülük etmiştir. Yine başkanlığımızca 2003’ten beri de bu haftanın ismi“Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak değiştirilerek her sene değişik tema ve etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu senenin ana teması“Cami ve İlim”. Bizler de müftülük olarak bu tema çerçevesine hafta boyunca, pandemi kısıtlamalarını da dikkate alarak bazı etkinlikler yapacağız. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden kısa spot videolar yayınlayacağız, 2 Ekim Cuma vaazımızda bu konu işlenmeye devam edecek, 5 Ekim Pazartesi öğle namazından önce Merkez Yeni Camiinde “Kur’an-ı Kerim ve Dua “programımız olacak, 7 Ekim Çarşamba günü Merkez Eski Camide öğle namazından önce sohbet ve hatim duası olacak. Yine başkanlığımızca 2-4 Ekim tarihleri arasında Ayasofya-i Kebir Camii Sempozyumu düzenlenecek, sempozyum 2 Ekim Cuma saat 14.00’te Ayasofya Camii avlusunda başlayacak ve https://www.ayasofyasempozyumu.com ile çeşitli medya platformlarından online olarak yapılacak.
Bu haftamızın adında cami var. Cami bir Müslüman’ın hayatının tam merkezindedir. Camiler Kabe’nın şubeleridir. Kabe ise Allah’ın evidir. Onu ziyaret eden de Allah’ın misafiridir. Onun şubeleri olan camilere gelen cemaat de “Allah’ın misafiri” sayılır. Demek ki camiye giden Müslüman aynı zamanda özel misafir de oluyor.
Diğer taraftan Camiler daha İslam’ın ilk günlerinden beri sosyal hayatın vazgeçilmezi olmuştur. Bakınız Allah Rasûlü(sav) Medine’ye vardıklarında da ilk iş Mescid-i Nebi’nin inşası olmuştur. İşte Medine’de hayat bu mescid etrafında şekillenmiş, İslam toplumu buradan neşvünema bulmuştur. Medine İslam Devletinin yönetim yeri ve merkezi de burası olmuştur.
 “İBADETTEN DE ÖNCE İLİM GELİR”
Müftü Şahan, Allah Rasûlü’nin mescidi/camisi çok fonksiyonlu idi. O’nun mescidi aynı zamanda bir okul idi. Bu mescid Medine İslam toplumunu inşa ediyordu. Mescidin bitişiğine “Suffe” denilen bugünkü manada “yatılı okul” kurmuştu. Efendimiz bu okulun kurucu müdürüdür aynı zamanda. Yani Efendimiz aynı zamanda bir “muallim”dir. Nitekim O (sav), “Ben muallim olarak gönderildim” buyurmuştur. Suffe’de fakir talebeler barınırlardı. Hz. EbûHureyre(ra) bu okulun en meşhurlarındandır ki hadis ilminde “müksirûn” denilen en çok hadis rivayet eden sahabiünvanı ona aittir. Tarih boyunca mescitlerin bu fonksiyonu devam edegelmiştir. Ebu Hanifeler, İmam Şafiler, ders halkalarını camilerde oluşturmuşlar; İmam Ebu Yusuflar, İmam Muhammedler bu halkalardan yetişmiştir. Yani cami ve ilim iç içe idi. Şunu da bilelim ki o insanları Kur’an inşa ediyordu. O Kur’an ki daha tek bir ibadet emredilmemişken ilk inen ayeti “OKU!” diye başlıyordu.  Sanki gözümüze sokuyordu Kur’an. İbadetten de önce ilim gelir diye. Düşünsene 23 senede tamamlanacak 6236 ayetin ilk kelimesi “OKU!” Yoksa bu hitabın muhatabının sadece Hz. Muhammed mi olduğunu sanıyoruz? “Oku” diye emreden Allah “okudun mu?” diye sormayacak mı sanıyoruz? Hemen belirtelim nasıl ve neyi okuyacağımızı da hemen peşinen söylüyor daha ilk inen ayetler. 1-Okumalar besmeleli, Allah adına, Allah’ın adıyla olmalı. Allah’ı yok sayarak yaşayamazsın, tabiatı Allah’tan bağımsız okuyamazsın. 2-Okumaya mesela kendi yaratılışınızın inceliklerin(Embriyoloji)den başlayabilirsiniz (Alâk 96/1-5) Okuması bilene insan da tabiat da bir kitaptır.
 
“CAMİLER SADECE NAMAZ MEKANLARI DEĞİLDİR, OLMAMALIDIR”
Son zamanlarda camilerin çok fonksiyonlu yapısının göz ardı edilmeye başlandığını da üzüntüyle müşahede ediyoruz. Özellikle ülkemizde yeni yapılan birçok camide bunu görüyoruz. Bir bakıyorsunuz devasa bir cami inşaatı. Altı tamamen işyeri. Asıl ibadet mekanlarıtâ üst katlarda. Ulaşmak zor mu zor. Hele ki özürlü veya hasta iseniz o camiye ulaşamıyorsunuz. Burada Kur’an eğitim merkezi, etüt salonları, kütüphane, misafirhane, hamam..vs yapılmış mı diye bakıyorsunuz ama nafile. Yok. Bunlar dünyevileşme hastalığımızın yansımaları olsa gerek.
Özetle şunu söylüyorum Camiler sadece namaz mekanları değildir. Olmamalıdır. Geçmişte olduğu gibi ilim irfan merkezleri de olmalıdır. Camiler inşâ edilirken baştan bu gaye güdülmelidir. Bu manada bir şehrin, bir mahallenin  camileri o yerin çekim merkezleri olmalıdır. Ben bu vesile ile öncelikle Camiler ve Din Görevlileri haftasının hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyor, zengin-fakir, amir-memur, yaşlı-genç herkesi bir araya getiren, aynı safta birlikte ibadet ettiğimiz camilerimizde bizlere önderlik eden din görevlilerimizin Camiler ve Din Görevlileri Haftasını kutluyor, hizmetlerinde başarılar diliyorum dedi.”
Müftü Şahan, Bizlere de bu vesile ile yörenin tarafsız sesi olan Gazeteniz Büyükliman Postası Gazetesinde yer verdiğiniz için teşekkür ediyor, tarafsız ve objektif habercilik anlayışınız ile aynı yolda başarılarınızın devamını diliyorum diyerek sözlerini tamamladı.