Vakfıkebir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kadem Sağlam, Türkçenin Batı dillerinin istilası altında olduğunu belirterek, "Bir ülkenin bayrağı ne kadar önemliyse dili de o kadar önemlidir” dedi.

Vakfıkebir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kadem Sağlam, Türkçenin Batı dillerinin istilası altında olduğunu belirterek, "Bir ülkenin bayrağı ne kadar önemliyse dili de o kadar önemlidir. Dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıyız" dedi. Başkan Kadem Sağlam, Türkçenin dünyanın en zengin, en kıvrak dillerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Çince, Arapça, Hinduca, İngilizce, İspanyolca, Rusça, Fransızca, Portekizce gibi dillerden sonra dünyada en çok konuşulan dillerden biri Türkçe olduğunu" ifade etti.

Dünyanın en iyi dilbilimcisi olarak gösterilen, 35 dil bilen Belçikalı dilbilimci Johan Vandewalle. “Türkçenin en hayran olduğum yanı yapısı. Matematik dil yapısı beni büyülüyor. Satranç gibi, kuralları az ve istisnasız, ama imkânları sınırsız. Halbuki, batı dillerinde kuralların uygulanabilirliğinin her zaman bir sınırı vardır demiştir.”

“TÜRKÇE TABELA UYARISI”

Ünlü filozof Konfüçyüs'ün, "Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız önce dilini tahrip edin" sözlerini hatırlatan Sağlam, "Dilini kaybeden bir millet, milli değerlerini, özünü, her şeyini kaybetmiş demektir. Geçmişimizi anlamak ve geleceğimizi inşa etmek için atalarımızdan bize kalan bu mirasa sahip çıkmalı, dilimizi yabancı kelimelerin istilasından korumak için hepimiz duyarlı ve özenli olmalıyız. Türk dilini koruma konusundaki çabalara, ticaret erbabının da destek vermesini isteyen Sağlam, tabelalarda Türkçe kelimelerin kullanılmasına azami özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Sağlam, "Diline sahip çıkmayan, dilini zenginleştiremeyen milletler tıpkı kökleri kuruyan ağaçlar gibi esen rüzgarlar karşısında devrilmeye mahkumdur. Bu acı gerçeğe rağmen halen dil meselesine yeterince eğilmiyoruz. İşte caddelerde böyle dolaştığınız zaman dükkanları, marketleri gördüğünüzde bakıyorsunuz bizim dil nerede? Buralarda bizim dil yok. Bambaşka şeyler var. Tabelalarda bambaşka şeyler var. Bunu kaybettiğimiz anda biz kendimizi kaybetmiş oluruz. Milli kimliğimizin ve hafızamızın nişanesi olan Türkçe'ye hak ettiği ihtimamı göstermiyoruz. Bunda elbette bir dönem özleştirmecilik adı altında dilimizin çoraklaştırılmasının, sığlaştırılmasının, kısırlaştırılmasının payı bulunuyor. Dilde sadeleştirme niyetiyle çıkılan yolda Türkçemiz tarihimizin en büyük kelime katliamına maruz bırakılmıştır. Asırlar boyunca kullana kullana Türkçeleştirdiğimiz kelimelere getirilen yasaklar, iddia edildiği gibi dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmaya yetmemiştir. Bilakis dil cellatlarının elinde güzel Türkçemiz bir müddet sonra bizzat Gazi'nin ifadesiyle bir çıkmaza saplanmıştır." ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARINIZA TÜRKÇE İSİMLER TAKIN”

"Çocuklarımıza kendi dilimizi çok iyi öğretmemiz lazım.  Gençlerin yabancı dil bildiğini gösterme kaygısıyla Türkçe konuşurken araya yabancı kelimeler sıkıştırma alışkanlığını da eleştirdi. Orhun Yazıtları'nın Türkçenin yüzyıllardır var olduğunu gösteren en önemli kanıt olduğunu hatırlatan Sağlam, Yunus Emre'nin şiirlerini, günümüz Türkçesine yakın arı bir Türkçe ile yazdığını da sözlerine ekledi. Anne ve Babalar çocuklarına Türkçe isimler muhakkak takmalıdırlar dedi.”