Efendimiz (s.a.v.)Döneminde yaşanmış bir olay nakledilir. Günah girdabına dalmış bir hırsız yaptığı işin ne denli bir günah olduğunu düşünür ve bu çirkin işten vazgeçmeye karar verir. Peygamberimizin bulunduğu Mescit-i Nebeviye gider ve o günkü vakit namazını efendimiz (s.a.v.) ’in arkasında kılar. Namazın akabinde Efendimiz namaza iştirak eden ashabına: “Her kim bir haramı terk ederse Allah ona terk ettiği şeyi helal olarak nasip eder”. Diye sohbette bulunur. Adamda Ashap-ı Kiram da camiden ayrılırlar.
Gece karanlığı bastırdığında adamın hırsızlık alışkanlığı baskın çıkar ve en nihayetinde dayanamaz ve bir eve hırsızlık yapmak üzere girer.
Girdiği ev kocası ölmüş yalnız yaşayan bir bayana aittir. Başlar adam gecenin karanlığından da yararlanarak etrafı kolaçan etmeye. Derken mutfağa girmiştir. Karnı da oldukça aç olduğu için tenceredeki yemeği yemek ister, tam kaşığı ağzına götürecekken aklına Efendimiz (s.a.v.) ’in hadisi gelir:” Her kim bir haramı terk ederse Allah ona terk ettiği şeyi helal olarak nasip eder”.
Yemekten vazgeçer. Derken başka bir odaya geçer odada çekmeceleri kurcalarken bir miktar para ve ziynet eşyası bulur. Parayı ve altınları cebine koyacakken aklına Efendimiz (s.a.v.) ‘in hadisi gelir: :”Her kim bir haramı terk ederse Allah ona terk ettiği şeyi helal olarak nasip eder. Aldığı eşyaları yerine koyar. Sonra arkasına bakar ki birde ne görsün! Oldukça güzel ve alımlı bir bayan yatakta uyumaktadır. Tam niyetini bozmuş, haram olarak ona yaklaşacaktır ki yine aklına hadis gelir: ”Her kim bir haramı terk ederse Allah ona terk ettiği şeyi helal olarak nasip eder”. Nefsine hâkim olur, haramdan el çeker. En nihayetinde tövbe ettiği günaha, tekrar düşmemenin verdiği huzurla evden ayrılır.
Sabah vakti girip, ezan okununca tekrar Efendimizin bulunduğu mescide gider ve sabah namazını mescitte kılar. Namazın akabinde sessiz sakin bir köşeye çekilir, derince bir düşünceye dalar. Geceki hadise hakkında başlar düşünmeye. Ne olmuşta o haramları terk edebilmiş, kendisini dizginleyebilmişti? Adam bunları düşünürken mescide Efendimizle görüşmek üzere bir bayan gelir.
Oldukça güzel ve alımlı bir Bayan, Efendimizin huzurunda durur ve edeple Ya Resulullah! Dün gece evimde sesler duydum. Korktuğum için sesimi de çıkaramadım. Daha sonra sesler kesildi. Evimi yokladığımda evime bir hırsızın girdiğini, ancak hiçbir şey almadan evimden ayrılmış olduğunu anladım. Hırsızın evime tekrar girmesinden çok korkuyorum Ya Resulullah!
Efendimiz kadına niçin yalnız yaşadığını sorar. Kadın:” Eşim vefat etti” değince Rahmet Peygamberi şöyle bir etrafına bakınır. Gözü tek başına oturmuş, tefekkür halindeki adama takılır. Adamı huzuruna davet ederek sorar: Sen ne işle meşgulsün? Evli mi sin? Bekâr mısın? Adam bekârım, her hangi bir işim de yok Ya Resulullah! Der. Rahmet Peygamberi peki, seni bu bayanla evlendirsem razı olur mu sun diye sorar. Adam. Evet, razı olurum değince, aynı soruyu bayana da yöneltir. O da razı olduğunu ifade edince, Peygamberimiz oracıkta, şahitlerin huzurunda nikâhlarını kıyar.
Yaşanan bu olay ve Allah’ın lütfu karşısında gözyaşlarına hâkim olamayan adam başlar başından geçen hadiseyi anlatmaya.“Sadakate Yâ Resulullah, Sadakate Yâ Resulullah”(doğru söyledin) der.
Yeni evli çift, evlerine geçerek yeni bir hayata başlarlar. Eve girdiklerinde kadın kocasına yemek ikram eder. Adam yemeğe bakar birde ne görsün! Yemek dün geceki haram yolla ağzına götürdüğü yemek değil mi? Önüne helalinden gelmiş. Kadın Bey! Bir miktar param ve ziynet eşyam var. Al bunları ticarette kullan değince, adam bakar ki paralar dün geceki haram yolla el uzattığı paralar. Kadın ise dün geceki yatağında uyuyan kadından başkası değil. Adam şükür içinde secdeye kapanarak: Allah’ım! Sen ne büyüksün! Senin gönderdiğin peygamber her daim doğru söylemiştir der.
Evet, Sevgili Kardeşlerim;
Hiç şüpheniz olmasın yeter ki siz bir haramı terk edin. Göreceksiniz ki Rahmeti sonsuz Yüce Rabbimiz Lütfu Kereminden size terk ettiğiniz haram karışlığında en güzelini nasip edecektir.
Unutulmamalıdır ki! Haramda huzur arayana; huzur haram olur.
HAKİ ÖZGÜL
TONYA İLÇE MÜFTÜSÜ