Çevre kirliliğine bağlı sorunların doğal dengeleri tehdit eder boyuta gelmesi ile ilgili olarak, 05-16 Haziran 1972 tarihinde İsveç'in Stockholm kentinde 133 ülkenin katılımı ile toplanan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda 5 Haziran ‘Dünya Çevre Günü’ olarak kararlaştırılmıştır.



Ülkemizde ve dünyada insanlarda çevre bilincinin oluşturulabilmesi ve çevreye duyarlı bir nesil yetiştirilebilmesi için gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kutlanan ‘Dünya Çevre Günü’, tüm insanlığın geleceğini yakından ilgilendiren çevre konusunda büyük önem arz etmektedir. İçerisinde yaşadığımız doğa, özellikle son yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşme, plansız şehirleşme, teknolojik gelişmeler ve doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesi gibi nedenlerle büyük zarar görmüştür. Buna bağlı olarak da tüm dünya küresel ısınma, kuraklık ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Küresel çapta yapılan yanlışlıklarla ortaya çıkan bu sorunla mücadelede yine küresel çapta ciddi bir çalışma yapılması gerekmektedir. Fakat dünyanın gelişmiş birçok ülkesinin ekonomik kaygılarla bu mücadeleye uygulama boyutunda katkı sağlamadığını üzülerek müşahede ediyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki, sağlıklı çevre ve sağlıklı toplum olmadıktan sonra ekonomik zenginliğin hiçbir önemi olmayacak, dünyada üzerinde bulunan hiçbir zenginlik de, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asla bir nefes sıhhatten daha önemli bir yere sahip olmayacaktır.
 
Çevre sorunları konusunda yürütülen çalışmaların takipçisi olan ülkemiz, uluslararası anlaşmalar çerçevesindeki sorumluluklarının da bilinciyle, ekonomi, şehirleşme, enerji ve daha birçok alanda çevrenin korunmasını ön plana çıkaran politikalar yürütmektedir. Ülkemiz çapında Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı’nın hazırlanması çalışmaları başlatılmıştır.İsrafın önlenmesi, doğal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrılarak geri dönüşüme kazandırılması noktasında mevcut sistemi daha düzenli, sistemli ve uygulanabilir bir temele oturtmak amacıyla sıfır atık prensibiyle yola çıkılmıştır. Söz konusu politikalar kapsamında TBMM Çevre Komisyonu olarakgeçtiğimiz yasama yılında plastik atığın azaltılmasına ilişkin yasaldüzenlemenin hayata geçirmesinin mutluğunu yaşıyoruz. Çevrenin korunması ve toplumsal farkındalık yaratmak amacı ile yapılan çalışmaların ortak gayesi gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Yaşadığımız çevre geçmişten bize kalan bir miras değil, gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir. Yarınımız olan çocuklarımızın daha sağlıklı bireyler olarak yetişmesi bugün bizim oluşturacağımız ortak bir çevre bilinci ile mümkündür.
Üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın evlatları olan bizler, temiz çevrenin bize ecdadımızdan miras olarak kalmış olmasından ziyade, bizim gelecek nesillere emanetimiz olması gerektiğinin bilincinde olmalı, bu manada gereken her türlü hassasiyeti göstermeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm vatandaşlarımızın Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, sağlıklı bir gelecek, temiz bir çevre ve mutlu günler diliyorum.
Muhammet BALTA
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı
Trabzon Milletvekili