Daha önceki yazılara yapılan itirazlar üzerine yeniden bir yazı yazmak ihtiyacı duydum. Kuran kâinat kitabının özetlenmiş bir formülüdür, kâinat kitabını bilmeden Kuran’a anlamak, sırlarını tam olarak çözmek mümkün değildir. Allah sonsuz soyut(maddi olmayan) bir varlıktır, sınırlı insan bu sonsuzluğu kavrayamaz ancak Allah, gerçek isimleri olan fenlerle anlaşılabilir, fenleri iyi bilen Allah’ı daha iyi tanır. Bazı din adamları, Allah ve Kuran üzerine yanlış, akla mantığa sığmayan yorumlar yaptıkları için, fenleri iyi bilenler, dini hurafe saydılar, ilim gerçek olduğuna göre hocaların anlattığı bilgiler yanlıştır dediler. Bunun sorumlusu birazda hocalardadır. Kuran’da yaklaşık iki bin dolayında müteşabih ayetler vardır.  Bu ayetler ancak fenni yorumlar ile anlaşılabilirler. Bu ayetleri yorumlayan kişi, ayet haktır ve Allah’ın murat ettiği mana da haktır fakat bence bu ayetten anlaşılan mana budur demeli. Bu durumda insanın söylediği mana yanlış bile olsa bundan dinen mesul olmaz, aksi halde ilim gelişmezdi. Eskiden fenler felsefe içinde anlatılıyordu ve büyük bir kısmı yanlıştı, onun için geçmiş âlimler felsefe ile uğraşmanın yanlış olduğunu söylediler. O zamanki fenlerin %99 yanlış iken şimdi fenlerin %99u doğrudur. Mesela binyıl öncesinden anlatılan atom modellerinin %99 yanlıştı şimdiki atom modelinin % 99u doğrudur. Aynı şekilde eski evrim teorisinde çok yanlışlar vardır, şimdiki ise büyük oranda doğrudur. Bazıları evrim deyince hemen maymundan mı geldik diyor, böyle bir şey yoktur.

Allah yaratmakta ilim, irade ve kudret üçlüsünü kullanır. Bir şeyi yaratmak irade ettiğinde kudreti ile o şeyi yaratır yani şekil verir. Dini terimlerin ilmi karşılıkları vardır bunları kullanmasak gençlik dini anlamaz.  Bugün ilim yazılımdır, irade gelişim(tekâmül yani evrimdir) Allah Rabbül âlemindir yani geliştirerek(evrimleştirerek) terbiye eden demektir, kudret enerjidir.

Diller hayat sahipleri gibi canlıdır, zamanla ölür kaybolur yeni lisanlar doğar bezende bazı kelimeler unutulur yeni kelimeler meydana çıkar. Dağdan yuvarlanan bir kartopu gibi, bazı parçalarını kaybeder ve ona bazı parçalar eklenir. Kuranı yorumlayacak olanlar dillerin serüvenini iyi bilmelidir.  Eski medrese mantık ilminde, diller tabiat seslerini taklit ederek gelişmiştir der. Mükemmel bir dil, belagat, edebiyat kurallar ve fenleri bilmeden Kuran üzerine yorum yapılmaz. İlim öğrenme, bütün insanların beyin katmanlarında, bilinç ve hücrelerindeki DNA larında kayıtlıdır. Yoksa bazı hocaların dediği gibi Allah âdemi karşısına aldı, dünyada yaklaşık 400 ana lisan vardır, söyle bu madde veya sesin ismini ya Âdem dediğimde her şeyin ismini 400 lisanda ayrı ayrı saymıştır düşüncesi bir hurafedir. Maalesef bazı hocalar medrese mantığını da bilmiyor. Sanıyorum böyle hocalar gençlere verdikleri vaazlarda kardan çok zarar veriyorlar, birazcık imanı olanı da dinden soğutuyorlar. Hayat bir ağaçtır, dalları bitkiler, yaprakları hayvanlar meyveleri insanlardır. İnsanlar bütün hayvanlarla akrabadır fakat her tür ilk başta bir idi sonra ayrıldılar, milyonlarca yılda gelişimini tamamlamıştır. Bazıları Allah, topraktan âdem yaratabilir diyor. Elbette mümkündür fakat dünyada işler yavaşça tekâmülle, cennete ise ani olur. Cennette bir ağaçtan bir elma alırsın hemen yerine yenisi gelir çünkü orada imtihan yoktur, burada ise bir ağaçtan bir elma aldın mı bir veya iki sene beklemek lazımdır. Âdem aniden değil, zamanla gelişerek insan oldu ve âdem insanlığın genel ismidir, bilmem kaç metre boyunda, çamurdan yaratılmış bir heykele Allah üfledi Âdem oldu, kaburgasını aldı Hava yaptı, bunları evlendirdi çocuklarından insanlığı çoğalttı şeklindeki ifadeler yorumlanmazsa hurafe olarak anlaşılır. Kuran’daki ifadeler somuttur soyut olarak yorumlanmalılar. 400 sene önce dünya dönüyor diyeni Hıristiyanlık âlemi idamla yargıladığı gibi bugün İslam âlemi bunca zaman sonra, ilim çağında Hıristiyanların düştüğü durumdan bin derece daha kötü duruma düşüyorlar, farkında da değiller. Allah, akıl sahiplerine soyut anlatır, insanların çoğu avam olduğundan anlayamazlar diye somut(müşahhas) anlatır, samuttan soyuta geçmek akıl sahiplerinin işidir.